Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TARİH 1 Ekim 2008’di: Yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Reform Kanunu Türkiye’de büyük yankı uyandırmıştı. Birçok düzenlemenin yanı sıra, özel hastanelere de yüzde 30 fiyat farkıyla SGK’lı hasta bakma zorunluluğu getirilmişti.
Büyük tepkiler oluştu.
Bu süreçte özel hastaneler seslerini yükselttiler, bazıları uygulamanın dışında kalmayı seçti. Sancılı süreç yaşandı.
Tüm bunlar halkın çoğunluğunun özel hastanelerden yararlanması adına yapılmıştı ancak uzun sürmeyeceği belliydi. Şimdi yılbaşından itibaren SGK’lılar özel hastanelerde tedavi olmak istiyorlarsa, kademeli olarak yüzde 70’e varan oranlarda fark ödeyecekler.
Yani vatandaşa özel hastanenin yolunu açıyoruz masalı çabuk bitti. Eğer giderlerse, yüzde 140’a yakın zamlı rakamlar karşılarına çıkacak.
Bu işin vatandaş yanı...
* * *
Sağlık sistemi kendi içinde de tam bir çorbaya dönüştü. Kimse halinden memnun değil. Eczaneler ağlıyor, özel hastaneler ağlıyor, tıp merkezleri ağlıyor.
Dönelim konumuza...
Üniversite ve devlet hastaneleri şu anda Emekli Sandığı, Bağkur, SSK’lıları tek çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na hizmet verdiği için hınca hınç dolu. Fark vererek, özel hastanelerde tedavi görmek isteyenlerin ise ödeyeceği farkı, o hastanenin alacağı puana göre belirlenecek. Özel hastaneler, hasta haklarına verdikleri önem, yatak başına düşen hemşire sayısı, ameliyathane oda sayısı, hasta ve çalışan güvenliği gibi unsurlar dikkate alınarak sınıflandıracak. A,B,C, D olarak gruplandırılan hastaneler bu gruba göre fiyat farkı koyabilecekler. 800 ile 1.000 puan arası alanlar A grubu hastaneler olarak sınıflandırılacak. Şimdi İzmir’deki 14 özel hastane de A grubuna girmek için çabalıyor.
* * *
Özel hastaneler ise yüzde 70 gibi bir sınırlamaya başından karşı. Birçok girdi kaleminin yüksekliği nedeniyle çarkı döndürmekte zorlandıklarını belirtirken, yeni sistemin kendilerine ne getireceğini de tam bilemiyorlar. Oysa şurada 15 gün kaldı. 14 özel hastanenin bağlı olduğu, Ege Özel Hastaneler Derneği Başkanı Dr. Ulvi Ünal, kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini belirterek, şu örneği veriyor.
“SGK’nın bir muayene için uygun gördüğü rakam 24 TL. Üstelik bunun içinde basit kimya tetkikleri, EKG gibi incelemeler de dahil. Bu rakama doktorunuza da hastaneyi de nasıl döndüreceksiniz. Acil durumlarda zaten fark almıyoruz. Ancak cildiyeciye gidecek getirecek bir insana kısıtlama getirmenin yararı var mı ? Sürekli kalitemizi düşürmeye zorluyorlar. Doktorları devlet hastaneleri gibi 5 dakikada bir hasta bakmaya itiyorlar. Bu böyle gitmez yakında Ankara’ya eyleme hazırlanacağız.”
* * *
Tıp merkezleri ise zaten rekabete ayak uydurmak için yüzde 30 fark alsalar bile zor ayakta kaldıklarını belirtiyorlar. Aslında onlar için değişen birşey olmayacak. Ancak Bakanlığın her hastadan 15 TL zorunlu kesintisinin üzerine, şimdi yüzde 70 fark söylentisinin çoğu merkezi durma noktasına getireceğini anlatıyorlar. Ege Özel Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Op.Dr. Ruşen Aydın’a dönüyorum.
İsyan halinde konuşuyor “15 gün kaldı ve bizler büyük karmaşa yaşıyoruz. Tıp merkezleri 200 puan kategorisinde görülecekler. Zaten büyük sıkıntılar yaşıyorduk. Bir doktor günde 50 hasta bakmaya zorlanıyor. Düşük ücretten volüm yapmaları amaçlanıyor. Yeni kurallarla ölümcül darbe geliyor”
İzmir’de son bir yılda 14 tıp merkezi kapandı. Kalan 280 tıp merkezinin yarısının da kapanma tehlikesi yaşadığı belirtiliyor.
* * *
Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemeleri kapsamında puan sisteminin yanı sıra başka kısıtlamalar da sözkonusu. Gazi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selim Amato, “Ne kadar doktor ve cihaz alacağımız artık Sağlık Bakanlığı’nın kararına bağlı. İstesem de cihaz alamıyorum. Bakanlık ‘senin kapasiten bu’ diyor. Bence özel hastanelerin başına artık ‘Devlet’ ibaresi getirilmeli” diyor.
Evet Türkiye’nin sağlık sistemini yeniden düzenlemek kolay değildir, sancılı olur ama tribünlere oynayan politikalar bir süre sonra herşeyi birbirine karıştırıyor.
Türkiye’yi “Eczaneyi dinleme, hastaneyi dinleme, doktoru dinleme, vatandaşı da kukla gibi oynat” gerçeği ile başbaşa bırakıyor.
1 Ocak 2010’da başlayacak uygulama sonuçta İzmir’de böyle karışık bir ortamda başlayacak.
Gerçekleri saptırarak, “Halkın özel hastanelerden yararlanma imkanı getirdik” masalının da böylece sonuna gelmiş olduk.
Kimse eremedi muradına, bakalım Sağlık Bakanlığı çıkar mı kerevitine...