Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ESİAD’ın Yüksek İstişare Toplantısına katılan Hürriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni ve yazar Ertuğrul Özkök, siyasete dair sivri cümleleri mesajlarla anlatırken İzmir’in gelişimine yönelik fikirlerini ise net söyledi. İzmir paradigmalarını yıkmalı...
Musevi yazar Leo Kantande’nin kitabından örnek vererek İzmir’in nasıl bir kent olduğunu vurgulamaya çalıştı Özkök... 1880’lerde Fransız bir yatırımcı, yurtdışında Atina ya da İzmir’de, AVM yani alışveriş merkezi kurmak istiyor. Hareketli gördüğü İzmir’e karar veriyor. Açtığı Bonmarşe mağazasına ilgi o kadar büyük oluyor ki, mağaza sayısı 5’e yükseliyor. “Böyle bir kentti İzmir sonra ne olduysa içine kapanmaya, melezleşmeye karşı direnç oluşturmaya başladı.İzmir’e yeni düşünce tarzları gerekiyor. Mesela Atina’ya direkt uçuşlar başladı. Bu fırsatı değerlendiriyor musunuz?”
Evet İzmir bu fırsatı ticari ya da turistik değerlendiriyor mu?
Her ne kadar “gelişiyoruz, büyüyoruz” desek de hepimiz farkındayız ki, Özkök haklı...
* * *
Yunan Adalarına ve Atina’ya İzmir’den defalarca dostluk gezileri yapıldı.
10 yılı aşkın süredir heyetler gitti, geldi. Öncelikle iki konunun üzerinde duruldu. Vizede kolaylık olsun ve bir gün İzmir’den direkt uçuşlar başlasın.
Vize de AB inadını kırmak mümkün olmasa da direkt uçuşlar nihayet başladı.
İzmir’den Atinaya direkt seferleri önce Ağustos 2009 Sun Ekspres düzenledi, ardından Pegasus devreye girdi.
Artık yarım saatte, ekonomik fiyatlarla İzmir’den Atina’ya ulaşabiliyorsunuz.
Yıllarca dillendirdiğimiz fırsat nihayet havadaydı.
Ancak havadaki fırsat kısa zamanda hava almaya başladı.
Direkt uçuş düzenleyen her iki şirket de bu seyirden memnun değil.
* * *
Peki İzmir ne yaptı?
İzmirli yetkililer bu fırsatın kaçmaması için nasıl çabaladı?
Atina’ya İzmir’i anlatan broşürler, dergiler dahi yapamadık.
Turizm sektörüne destek vererek ortak organizasyonlar yapılmadı.
Bugün en az 3 milyon Yunanlının İzmir ve çevresiyle tarihi, ailevi bağları var.
Onları teşvik edecek uygulamalar oldu mu? Hayır,
Yerel yöneticiler arama konferansı dahi düzenlemedi.
“Smyirna is İzmir’dir” kampanyası başlatmak, bunun için çabalamak çok mu zordu?
Atina Belediyesi ile anlaşma yapılarak karşılıklı olarak bilboardlarda kentler tanıtılmaz mıydı?
Öyle bir noktaya geldik ki, şimdi direkt uçak seferi başlayan iki şirket de mutsuz. Taktik üstüne taktik yapıyor, yeni kozlar deniyorlar. Yolcu sayısı ile ilgili bilgi vermiyorlar. Ama ben tahminimi söyleyim. Kapasiteler yüzde 30’lar civarında geziyor.
SunExpress, talebin kuvvetli olmadığını söylüyor nazikçe.
Kurumsal İletişim Müdürü Ozan Ortaç, İzmir -Atina -İzmir hattını kuvvetlendirebilmek için yoğun çaba harcadıklarını anlatıyor. Hattın acenteler ve tur operatörleri tarafından desteklenmesi için Türkiye ve Yunanistan taraflarında kapsamlı tanıtım ve eğitim çalışmaları yaptıklarını söylüyor ancak yalnız kaldıklarını ima ediyor...
SunExpress’in yeni taktiği uçuş tarifesini yeniden düzenlemek olacak.
SunEkspress, 15 Ocak’tan itibaren İzmir ile Atina arasında uçuş trafiğini Cuma ve Pazar günleri uçacak şekilde değiştiriyor. Bu yolla biraz daha hareketin olduğu Ege’nin iki komşusu arasında haftasonu turizmini desteklemeye çalışacaklar. Bu kapsamda, bilet fiyatlarını gidiş -dönüş her şey dahil 98 Avro’dan başlatacaklar.
Sunekspress, hattın başarısı için İzmirlilerin, sivil toplum örgütlerinin, acentelerinin bu fırsatı değerlendirmelerini uçuşları desteklemelerini çok önemsediklerini dile getiriyor.
* * *
Pegasus Pazarlama Müdürü Özlem Mutluer, İstanbul ve Ankara’dan da İzmir aktarmalı Atina uçuşlarıyla takviyeler yaptıklarını belirtiyor.
Mutluer, iki şehrin otoritelerinin lider olduğu tanıtım komitesinin kurulmasının çok iyi bir fikir olacağını belirtiyor.
Çeşitli promasyonların yararının büyük olacağına vurgu yapıyor. Mutluer de “aksi halde doluluk oranları ve taşınan yolcu sayısının artması çok zor görünüyor” diyor.
Bu arada İzmir’de Yunan konsolosluğunun da sık dillendirdiği dostluk işbirliği söylemlerini, Türkiye’deki vize işlemlerine de yansıtması gerekiyor. Çünkü İzmirliler de vize konusunda ciddi zorluk çekiyor. Evet altını şöyle çizelim. Sonuçta direkt uçuşlar ticari faaliyetlerdir.
Şirketler kar zarar hesabı yapar, zararı karşılamayacak ölçüye geldiğinde uçuş stratejisini değiştirirler.
Burada sözümüz, kentin vizyonuna dair masabaşında ahkam kesenlere.
Emek harcar, organize olursunuz ancak ticari beklentilere ulaşmayabilirsiniz. Bu başka.
En azından harcanan çabalar takdir edilir. Ama ortada çaba yok.
Ne yazık ki, İzmir’e vizyon kazandırmak hep aynı beylik cümleleri kullanmakla olmuyor.