Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Ekim ayı, Meme Kanseri Farkındalık ve Bilinçlendirme Ayı. Ben de meme kanseri konusunda alınması gereken önlemleri ve farkındalığın yayılmasını hem bir kadın hem de bir beslenme uzmanı olarak çok önemsiyorum. Dünya çapında en yaygın görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, kadınların kanserden kaynaklı ölümlerinin en yaygın nedenlerinden biri. Her sekiz kadından biri, ülkemizde ise her 12 kadından biri meme kanseri riski altında. Yapılan bazı araştırmalar geleceğe dair umut verirken, bazılarının ise durumun ciddiyetini ortaya koyduğu bir gerçek. Son raporlara göre 50 yaş altındaki kadınlarda meme kanseri oranları artıyor ve uzmanlar bu eğilimde tek faktörün genetik olmadığına dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Farkında olmak önlem almaktır

Tabağımızdaki gizli tehlikeler

Sizce gıda tedarik zincirimiz ve soframızdaki bazı tehlikeler meme kanseri üzerinde etkili olabilir mi? Geçtiğimiz günlerde yayınlanan çok yeni bir araştırma, meme kanserine yol açabilen 200’e yakın kimyasalın gıda ambalajları ve plastik yapımında kullanıldığını ve bu kanserojenlerin insan vücuduna geçebildiğini belirtiyor. Gıda ambalajlarında bu kadar çok potansiyel kanserojenin bulunması ve gıdalara geçebilmesi, her gün farkında olmadan maruz kaldığımız kimyasalların sayısının sadece bir örneği. Araştırmada kanserojenlere maruziyetin büyük kısmının gıda ambalajlarında kullanılan plastiklerden kaynaklandığı tespit edilmiş. Tespit edilen kimyasalların bir kısmı bisfenoller, ftalatlar veya PFAS olarak bilinen perfloroalkil ve polifloroalkil bileşenler. Bisfenol A veya BPA, bebeklerde ve çocuklarda fetal anormallikler, zihinsel ve davranış bozuklukları ile ilişkilendirilen bir endokrin bozucu olarak tanımlanabilir. Hayatınızdaki plastik kirliliğini azaltmak ve sağlığınızı korumak için; pet şişe sulara, pipetlere, plastik poşetlere, plastik kaplardaki yemeklere, plastik kesme tahtası kullanmaya, karton ve plastik bardaklarda soğuk/sıcak bir şey içmeye, hızlı modanın naylon karışımlı tekstil ürünlerini almaya “Hayır” deyin...

Risk yüzde 22 azaltılabilir

Haberin Devamı

Yapılan birçok çalışmada sebze, meyve, tam tahıllar, balık ve zeytinyağından zengin ve daha az kırmızı et, rafine besin, tatlı, doymuş yağ tüketiminden oluşan bir Akdeniz diyeti, azalmış meme kanseri riski ile ilişkilendiriliyor. American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir araştırmada Akdeniz diyetini benimseyen postmenopozal kadınların meme kanseri riskini azaltabileceği gözlemlenmiş. Diyete daha fazla uyum sağlayan menopozal kadınların meme kanseri riskini yüzde 22 oranında azaltabileceği belirtiliyor.

Geçtiğimiz aylarda Rochester Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada ise dördüncü evre meme kanseri olan kadınlarda bitki bazlı bir diyetin etkisi değerlendirilmiş. Bitki bazlı diyet uygulayan meme kanseri kadınların kilo verdikleri, kolesterol seviyeleri ve diğer önemli metabolik faktörlerinin iyileştiği, daha az yorgunluk yaşadıkları ve kendilerini zihinsel olarak daha keskin ve genel olarak daha iyi hissettikleri sonuçlar arasında. Araştırmacılar, bitki bazlı beslenme ile birçok yaygın kanser türüyle ilişkilendirilen insülin benzeri büyüme faktörü IGF-1’in ve inflamasyonun azaltılabileceğine de vurgu yapıyor.

Haberin Devamı

Neler yapılmalı?

Meme kanseri ile ilişkilendirilen faktörlerin başında obezite, aşırı alkol kullanımı ve yaşam tarzı alışkanlıkları da var...

* Düzenli el muayenesi ve mamografi

* Akdeniz tipi, bitki bazlı beslenmek

* Düzenli fiziksel aktivite yapmak

* Bağırsak sağlığını korumak

* Sigara ve alkol tüketimini sınırlamak

* Sağlıklı kiloyu korumak

* Pozitif bir yaşam tarzı benimsemek yapılması gerekenlerin başında geliyor.