Bugün 25 Mayıs Dünya Tiroit Günü. Dünya Tiroit Günü’nde bireylerin tiroit hastalıklarına ve erken teşhis, tedavi gibi konulara ilişkin farkındalığını artırmak amaçlanıyor. Tiroit fonksiyon bozuklukları tüm dünyada her yaştaki bireyi ilgilendiriyor, özellikle kadınlarda daha yaygın. Ulusal Sağlık Enstitüsü tiroit bezinin kontrol altına alınmaz ise ciddi sağlık sorunları yaratabileceğinin altını çiziyor. Bunlar arasında felç, kalp yetmezliği, kemik hastalıkları gibi sağlık problemleri örnek verilebilir. International Journal of Cancer dergisinde geçtiğimiz ay yayımlanan çalışmada, beslenme durumu ve artan obezite prevelansının tiroit hastalıklarıyla ilişkili olduğu belirtiliyor. Ben de bugün tiroit ve beslenme ilişkisinden bir kez daha bahsetmek istedim.
Tiroit hormonlarını tanıyor musunuz?
Tiroit bezinden salgılanan T3 ve T4 hormonları metabolizmayı düzenlemede görevlidir, metabolik hızın denetiminde, fiziksel ve mental gelişimde, sinir ve kas fonksiyonlarında ve dolaşımda rol oynarlar. Diğer önemli hormon ise TSH’dır. Bu hormon beynimizde hipofizden salgılanan, görevi tiroit bezini çalışmaya, üretmeye ve büyümeye teşvik etmek olan bir hormondur. Tiroit bezi yetersiz hormon salgılaması durumuna hipotiroitizm (tiroit hormon yetmezliği) denir. Bu hastalıkta TSH yükselir, T3 ve T4 düşüktür, tiroit bezinin aşırı çalışıp gereğinden fazla hormon ürettiği hipertroidizm hastalığında ise TSH normalin altında iken T3 ve T4 hormonları yükselir.
Bu belirtiler sizde olabilir mi?
Yorgunluk, depresyon, ağırlık kazanımı, kabızlık, kuru cilt, saç dökülmesi gibi sorunlar size de tanıdık geldi mi? Bu saydıklarınız bende var ama sorunun neden kaynaklandığını bilmiyorum diyorsanız, tiroit bezinizi kontrol ettirmenizi öneririm. Haşimato tiroidi, tiroit ile ilişkili bir başka hastalık. Otoimmun bir hastalık olan Haşimato bağışıklık sisteminde yaşanan bozukluk sonucu çıkıyor. Vücutta adeta bir savaş hali hâkim oluyor ve vücut tiroit bezini yabancı doku olarak algılayıp, yok etmek istiyor. Hipotiroitizmle karışmasın, çünkü Haşimato hastalığı olan tüm bireylerde hipotiroitizm gelişmez, ancak bu hastalık tipik olarak hipotiroitizmin nedenleri arasında yerini alır.
Guatrojenlere dikkat
İyot eksikliği guatr ve hipotiroidi gibi önemli rahatsızlıklara neden olabiliyor. Guatrojenler tiroit bezinin iyot almasını engelliyor ve bu durum otoimmün tiroit hastalığı riskini artırabiliyor. Turpgiller, baklagiller ve bazı kök sebzelerde bulunan maddeler olan guatrojenleri, tiroit hormonlarına zarar verebilenler olarak düşünebilirsiniz. Bu nedenle karnabahar, brokoli, Brüksel lahanası, lahana gibi besinlere karşı dikkatli olmanızda, hekiminize ve beslenme uzmanına danışmanızda fayda var. Bu besinleri çiğ halde tüketmemeye ve tükettiğiniz miktar ve porsiyonda denge sağlamaya özen gösterin.
Hipertiroit için üç besin önerisi
Hipertiroitizmde metabolizma hızının artmasına bağlı olarak bireylerde kilo kaybı ve halsizlik söz konusu olabilir. Bu durumda kalori alımını artırmaya özen gösterin. Aşırı terleme nedeniyle yaşanan sıvı kaybının yerine konması da bir diğer dikkat edilmesi gereken noktalardan. Burada medikal tedavi kadar beslenme tedavisinin de büyük önem taşıdığını unutmayın. Hipertiroitizmi olan kişiler, tiroit sağlığını geliştirmek için bol meyve ve sebze, az yağlı süt ürünleri, tam tahıllar, yağsız protein kaynakları ve doymamış yağlar içeren sağlıklı bir diyet hedeflemelidir.
Bir diğer önemli nokta ise tiroit hastalıklarında glütensiz beslenme. Glüten içeren besinlerin, tiroit sağlığına zarar veren inflamasyona neden olabileceğiyle ilişkili birçok çalışma var. Yapılan bazı çalışmalar glütensiz beslenmenin semptomları iyileştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bu noktada glütensiz beslenmeyle olumlu sonuç aldığım danışanlarım da var. Fakat bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu unutmayın. Eğer glütensiz bir beslenme programı uygulayacaksanız bunu bir beslenme uzmanının kontrolü altında yapmanız da önemli.
1 - Yeşil yapraklı sebzeler
Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzeler önemli bir kalsiyum kaynağıdır. Hipertiroitizmi olan bireylerde aşırı tiroit hormonu üretiminin kemik sağlığı ve osteoporoz riski üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu hatırlatmakta fayda var.
2 - Omega-3 yağ asitleri
Yapılan araştırmalar omega-3 yağ asitlerinin tiroit hormon düzensizliğinden olumsuz etkilenebilecek karaciğer fonksiyonunun iyileşmesine katkıda bulunduğunu gösteriyor. Somon gibi yağlı balıklar, vücudunuzun kalsiyum emilimini artırmaya yardımcı olan önemli bir omega-3 kaynağı ve aynı zamanda içerisinde D vitamini de bulunduruyor. Bu içeriğiyle osteoporoz riskini azaltmaya yardımcı oluyor.
3 - Fermente gıdalar
Kefir, lahana turşusu, kombucha gibi yiyecekler probiyotik içeren gıdalara örnek verilebilir. Bağırsak sağlığı aynı zamanda inflamasyon ile de ilişkili olduğundan, fermente gıdaları beslenme planınıza eklemenizi öneririm. Bu besinler bağırsak sağlığını iyileştirmeye yardımcı olur ve tiroit fonksiyonunu düzenlemeye yardımcı olabilir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024