Bir kez daha bağışıklık
Eylül ayını yarılarken gerek şehre dönüş, gerek okulların açılmasıyla bağışıklık konusu herkesin yeniden gündeminde. Gün içinde, potansiyel olarak zararlı birçok mikroba maruz kaldığımız bir gerçek. Kovid-19 ise bunlardan sadece biri. Son zamanlarda mevsim değişikliğinin de etkisiyle çevrenizde nezle ve grip olanların sayısının arttığını görüyorsunuzdur. Grip mevsimi veya hastalık dönemlerinde, bireyler doğrudan bağışıklığı artırdığına inanılan bazı yiyeceklere veya vitamin takviyelerine yönelebiliyor. Bu dönemde bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için beslenmenizde nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bir kez daha bahsetmek istedim.
BİRÇOK FAKTÖR ROL OYNUYOR
Bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyen faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Çevresel toksinler (hava kirliliğine katkıda bulunan duman ve diğer partiküller, aşırı alkol): Bu maddeler, bağışıklık hücrelerinizin normal aktivitesini bozabilir veya baskılayabilir.
Fazla kilo: Yağ dokusu, vücutta iltihaplanma süreçlerini destekleyebilen adipositokinler üretir ve bağışıklık sisteminde olumsuz etkiler yaratabilir. Yapılan birçok çalışmada obezite aynı zamanda influenza gibi birçok virüs için bağımsız bir risk faktörü olarak da tanımlanır.
Yetersiz beslenme: Yetersiz beslenme veya bir veya daha fazla besinin eksik olduğu bir diyet, bağışıklık hücrelerinin ve antikorların üretimini ve aktivitesini bozabilir.
Uykusuzluk ve yorgunluk: Uyku, vücut için aslında bir yenilenme süreci, bu süre boyunca enfeksiyonla savaşan birçok sitokin türü salınır; çok az uyku bu sitokinlerin ve diğer bağışıklık hücrelerinin miktarını azaltır.
C VİTAMİNİNİ UNUTMAYIN
Bağışıklık sistemimiz tek bir besin veya besin grubundan etkilenmez. Fakat vitamin ve mineralleri içeren dengeli bir diyet, yeterli uyku ve egzersiz, düşük stres gibi sağlıklı yaşam tarzı faktörleri sizi enfeksiyon ve hastalıklara karşı korumak için en iyi yöntemdir.
Konu bağışıklık olduğunda akla ilk gelen C vitamini kaynağı meyveler oluyor. Eminim çoğunuz hastalıklardan korunmak veya hastalığı daha kolay atlatmak için C vitaminine başvuruyorsunuzdur. Bu dönemlerde genellikle
C vitamini fazlasıyla alınıyor, fakat altını çizmek istediğim nokta C vitamininin suda çözünen bir vitamin olması. Yani yağda eriyen vitaminlerin aksine, C vitamini gibi suda çözünen vitaminler vücutta depolanmıyor ve fazlası idrar yoluyla atılıyor. Dolayısıyla, aşırı takviye almak ya da sınırsızca meyve tüketmek hastalıklara karşı sizi korumaz. Günlük almanız gereken beş porsiyon meyve sebze tüketimiyle C vitamini ihtiyacınızı karşıladığınızı unutmayın.
KOVİD-19 İLE İLGİLİ YENİ BİR ÇALIŞMA
BMJ dergisinde bu ay yayımlanan bir çalışmada, bitki bazlı beslenme daha düşük bir Kovid-19 riskiyle ilişkilendiriliyor. Obezite ve tip 2 diyabet gibi metabolik durumların, Kovid-19 riskini ve ayrıca enfekte olduktan sonra ciddi semptomlar yaşama riskini artırdığı da çalışmanın sonuçları arasında. 592.571 katılımcının incelendiği çalışmada diyet kalitesi, meyve ve sebze tüketiminin detaylı bir şekilde incelendiği Bitki Bazlı Diyet Skoru kullanılarak değerlendirilmiş. Takip sırasında 31.831 katılımcı Kovid-19 geliştirirken, diyet skorlamasında en düşük puana sahip bireylerle karşılaştırıldığında, en yüksek skorlamaya sahip bireylerin Kovid-19 geliştirme riski %9, Kovid-19’u ağır bir şekilde atlatma riski ise %41 daha düşük olarak bulunmuş.
Kısacası, bitkisel besinler, içerdikleri antioksidanlar ile serbest radikallerin olumsuz etkilerine karşı vücudunuzu korur. Antioksidanları, serbest radikalleri temizlemek ve kontrol altında tutmak ile görevli doğal koruyucular olarak düşünebilirsiniz.
Fakat yine de bağışıklığı artıran tek bir diyet olmadığının tekrar altını çizerek meyveler, sebzeler, kuru baklagiller, tam tahıllar, yağlı tohumlar gibi lif, vitamin ve mineral açısından zengin bir beslenme düzeninin bağışıklık sisteminize destek olacağını hatırlatmak istiyorum.
