En son ne zaman bel çevrenizi ölçtünüz? Peki, ideal kilonuzda görünmenize rağmen obez olabileceğinizi söylesem? Yapılan güncel araştırmalara göre normal vücut ağırlığına sahip bireylerin üçte biri obez. Evet doğru duydunuz... Bu durumun en önemli göstergelerinden biri ise bel çevresi; bel/kalça-bel/boy oranı gibi antropometrik ölçümler. Karın yani bel çevresi bölgesindeki yağlanma birçok kişinin ortak derdi. Fakat burada görsel şikayetleri bir yana bırakarak, sağlık açısından oluşturduğu risklere dikkat etmek gerekiyor. Çünkü elma tip dediğimiz bölgesel kilolar birçok kronik hastalığa davetiye çıkarıyor. Kalp ve damar hastalıkları, tansiyon ve diyabet bunlardan bazıları...
Çoğu birey yüksek yağ yüzdesine sahip
Frontiers in Nutrition dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan çalışmada 3 bin bireyin antropometrik verileri incelenmiş ve yağ analizi yapılmış. Yapılan ölçümlerde kadınların yüzde 38.5’i ve erkeklerin yüzde 26.5’i normal kilolarına rağmen, fazla yağ içeriğine sahip olarak bulunmuş. Araştırmacılar, vücut yağ yüzdesinin ve antropometrik ölçümlerin vücut kitle indeksi BKİ’den çok daha güvenilir bir sağlık ve kardiyometabolik risk göstergesi olabileceğini vurguluyor. Katılımcıların kan belirteçleri ile de bu durum değerlendirildiğinde, ‘normal kilolu obez’ durumu ile yüksek şeker, yağ ve kolesterol seviyeleri arasında önemli bir ilişki olduğu belirtiliyor. Yani vücut kitle indeksi normal aralıkta olanlar, hastalık riski konusunda radarın dışına çıksalar da aslında vücut yağ yüzdeleri bunun tam tersini gösteriyor. Sonuçlar endişe verici, çünkü aslında obezite sandığımızdan çok daha yaygın demek mümkün. Kısacası tüm bu belirteçleri bir arada değerlendirmek ve sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemek gerekiyor.
Tatlandırıcı tuzağı
Kilo kaybı sağlamak ve yağ oranınızı azaltmak istiyorsanız, şekerle ve şekerli besinlerle aranıza bir mesafe koymaya ne dersiniz? Yapılan birçok araştırma yüksek miktarda şeker tüketiminin, özellikle de fruktoz, karın ve karaciğerde yağ depolanmasına yol açabileceğini söylüyor. Özellikle şeker içeren içecekler sindirimi çok daha kolay olduğundan ve daha hızlı enerjiye çevrilebildiğinden tüketimi sınırlanması gerekenlerden.
Şeker tüketimini kısıtlandırırken tatlandırıcı tüketimine başvuranlar, dikkat! Geçtiğimiz haftalarda Dünya Sağlık Örgütü’nün en sık kullanılan tatlandırıcılardan aspartamı ‘Kanserojen Olma İhtimali Bulunan Maddeler’ listesine eklediğinden bahsetmiştim. Bu karar, daha çok karaciğer kanseriyle ilişkiyi öne süren çalışmalar odağında verilmiş. Fakat bu karara rağmen günlük aspartam tüketimiyle ilgili DSÖ tavsiyesinin değişmediğini belirtmek istiyorum. Günlük güvenli limit, kilogram başına 40 mg. olarak devam ediyor. Elbette bu hedef değil, aşılmaması gereken limit. Bu miktarın üzerinde alım, yüksek risk ile ilişkilendiriliyor. Pek çok birey, aspartamı günlük güvenli olan limitten daha az tüketiyor ancak DSÖ aşırı tüketicilerin kullanımı azaltmasını öneriyor.
Tercihiniz her zaman doğaldan yana olsun; katkı, koruyucu, renklendirici, hatta tatlandırıcıdan uzak seçimlerin sağlığınız için en ideali olduğunu hatırlayın. Tatlı ihtiyacınızı hava sıcaklığının arttığı bu günlerde yüksek sıvı içeren meyvelerden karşılayabilirsiniz. Günde iki porsiyon meyve tüketimi, hem sıvı desteği sağlayacak hem de antioksidan içeriği ile hastalıklardan korunmanıza yardımcı olacak.
Egzersiz önemli
Bölgesel kilo ve yağ kaybının en önemli destekçilerinden birinin egzersiz olduğunu hep söylerim. Egzersiz ve diyet güç birliği ile çok daha iyi sonuçlar alabilirsiniz. Gün içinde enerji harcamanızı sağlayacak kardiyo egzersizlerinin yanı sıra bölgeye yönelik çalışmalar da önemlidir. Düzenli ve tempolu yürüyüşler veya evde dans etmek gibi maliyetsiz aktiviteler de sizi destekleyecektir.
Bel çevrenizi ölçün
Kadınlar için:
80 cm. altı: Hedef.
80-88 cm.: Limit.
88 cm. üzeri: Yüksek risk.
Erkekler için:
94 cm. altı: Hedef.
94-102 cm.: Limit.
102 cm. üzeri: Yüksek risk.
