AK Parti’nin 8. Olağan Kongresi’nin sürprizi cumartesi günü başladı, pazar günü MKYK listesinin ortaya çıkmasıyla tamamlandı. CHP listesinden seçilerek Gelecek Partisi milletvekili olan Serap Yazıcı Özbudun’un partisinden istifa ederek AK Parti’ye katılacağı haberiydi sürprizin başlangıcı. Çünkü Yazıcı Özbudun bugüne kadar AK Parti’ye geçeceği iddia edilen milletvekillerinden biri olmamıştı. Yani adı kulislerde hiç dolaşmamıştı. İYİ Parti’den istifa eden Salim Ensarioğlu ve Ünal Karaman da şaşırtıcı değildi. Bir süredir bekleniyordu. Yazıcı Özbudun ismi AK Parti’ye bir yönüyle uzak değil, çünkü 2007 yılında hazırlanan Anayasa Taslağına eşi Ergun Özbudun ile katkı vermiş bir isim. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile geçmişten gelen bir tanışıklığı var. Ancak aynı zamanda altılı masa döneminin parlamenter sisteme geri dönüş çalışmalarında eski partisi adına görev almış ve bir süre önce verdiği bir röportajda “Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş arzusunu hiçbir zaman anlayabilmiş değilim” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan kongredeki konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geri dönüş olmadığını söyledi. Ya Serap Yazıcı Özbudun parlamenter sistem ısrarından vazgeçti ya da anayasanın değişmesi bağlamında sistemin revizyona uğrayacağı beklentisi doğrultusunda partiye bu yönde katkı sunmak konusunda ikna edildi. Türkiye’nin sayılı anayasa uzmanlarından biri Serap Yazıcı Özbudun’un AK Parti’nin anayasa çalışmalarında önemli rol üstlenmesi kimseyi şaşırtmayacaktır.
Kongrede asıl şaşırtıcı olan yakalarına parti rozeti takılan isimlerin oldukça hızlı biçimde MKYK listesinde yer bulmuş olması. Bu bir süre dışarda ayrı şekilde, parti içinde farklı şekilde değerlendirmelere konu olacaktır. Muhalefetin tepkisi sosyal medyaya yansıdı. Dışardan bir değerlendirme olarak ise şunları söylemek mümkün. Muhalefetin merkez sağından isimlerin AK Parti’ye geçişi, partinin merkez sağ vurgusuna katkı sağlıyor. Seçilirken AK Parti’ye muhalefet ederek seçilen isimlerin partiye katılması, “onların da cazibe merkezi” vurgusuna hizmet ediyor. Muhalefetten yüzünü AK Parti’ye dönmeye yakın olanlara “gelenlere böyle sahip çıkılır” diye örnek oluşturuyor. Katılım sayısının her geçen gün artması AK Parti’nin anayasayı değiştirmek için ulaşması gereken sayıya her geçen gün biraz daha yaklaşmasını da sağlıyor. AK Parti cenahında moral üstünlük etkisi olsa da, bu yönetilmesi gereken bir sonuç çıkarma riski de doğurabilir. Doğal olarak, 23 yıllık geçmişin, 22 yıllık iktidarın “değerlendirilmeyi” bekleyen ismi de çok. İl ve ilçe teşkilatlarında büyük ölçüde değişim yapan ve alttan gelen kadrolarını öne çıkaran AK Parti’nin ana organlarında “geriden gelenler öne geçiyor” etkisi oluşturmamak için çaba sarf etmesi gerekebilir. Bu öncü çıkarımın doğru olup olmayacağını zaman gösterir.