CHP’de ‘aday’ denklemi

CHP’li üyeler tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını oylamak üzere dün sandık başındaydı. Bu bağlamda da oldukça gerilimli bir gün yaşandı. Hem sandık başlarında hem sokaklarda... İki hafta sonra da bu kez CHP’li delegeler genel başkan seçimi için sandığa gidecekler. Dolayısıyla CHP’de yeni bir aday ya da adaylar kim olacak tartışma süreci daha başlamış durumda... Aldığı olağanüstü kurultay kararıyla birlikte adaylığını da açıklayan Özgür Özel’in tartışmasız tek seçenek olduğunu söyleyen de var, önceki kurultayda koltuğunu kaptıran Kemal Kılıçdaroğlu’nun olasılıkları değerlendirdiğini savunan da... Ya da İmamoğlu’nun şu anki mevcut durumuna rağmen, hatta özellikle partinin başına geçmesi gerektiğini öne sürenler de söz konusu... Bu anlamda da CHP’nin bir numaralı koltuğuna dönük hesaplar, siyasi oyun kurguları ve olasılık yüzdelerine odaklı öngörüler havada uçuşuyor… Yani adli soruşturma ve kovuşturmalar geçiren ve tepkisini sokaklara taşıyan ana muhalefet partisi kendi içinde de koltuk çekişmesine odaklı dalgalanmalar yaşıyor yine... Evet, son gelişmelerden kaynaklı CHP açısından olağanüstü bir konsolidasyon dönemi olduğu söyleniyor ama söz konusu koltuk olduğunda da sıklaşmış görünen safların hafiften kaçak verme olasılığı da malum... Nihayetinde başa oynayanların hepsi kendi adaylığını garanti altına almak; onların yakın çevresindekiler de kendi pozisyonlarını şekillendirmek, güçlendirmek adına adımlar atıyor...

★★★

Mesela günlerdir “İmamoğlu’nun emanetidir” diyerek Saraçhane’den ayrılmayan Özgür Özel “Partimize kayyum atayacaklardı, cumhurbaşkanı adaylığı oylamamızı engelleyeceklerdi” çıkışı ve olağanüstü kurultay kararıyla CHP’deki rüzgârı arkasına aldı. İmamoğlu’nun desteğiyle seçilmişlik, “O olmasaydı olamazdı” gölgesinden kurtulmak adına büyük bir avantaj sağladı. Böyle bir atmosferde de Özel’e rakip olarak başka bir aday çıkmayacağını, çıkarsa da tepki görebileceğini ya da kim olursa olsun açık ara kaybedeceğini savunanların oranı hayli yüksek... Dolayısıyla bu kararın anlık değil, düşünülmüş, üzerinde çalışılarak, partiye yönelik davalar ciddi bir noktaya gelirse diye beklenilmiş bir hamle olabileceği de iddialar arasında. Özel’in ittifakla seçilerek genel başkanlık pozisyonunu pekiştirmek, hatta her ne kadar aday değilim dese de cumhurbaşkanı adaylığına yürümek anlamında… Bu iddiayı savunanlar da gerekçesini şöyle açıklıyorlar:

“Özel bu kararı daha önce de alabilirdi ama o zaman delegelerin üzerinde hâlâ etkisi olan Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve koltuğu zorlama durumu söz konusu olabilirdi...”

Tabi, aday olduğunu açıklayan, isteyen her partilinin de genel başkanlığa aday olabileceğini söyleyen Özel açısından esas kritik nokta da şu:

Ne olursa olsun artık lider İmamoğlu’dur teziyle hepten vekil pozisyonuna düşme olasılığı...

★★★

Olağanüstü kurultaya dönük en merak edilen de Kılıçdaroğlu’nun kararı elbette. Arada bir yaptığı keskin çıkışlarla epey zamandır süreci yakından izleme noktasındaydı, son gelişmeler nedeniyle de CHP’ye zarar vermemeye özen gösteriyor... Ama genel başkan olup, onurlu bir veda beklentisi olduğu da herkesçe biliniyor... İki haftalık kurultay süreci de kendisi açısından “ya şimdi ya hiç” demek bir anlamda. Zira şu an delegelerin bir çoğu üzerindeki etkisinin bir sonraki fırsatta olma olasılığı söz konusu değil. Artık o delegelerden eser kalmayacaktır. Kaldı ki yakın çevresindekilerin, “Gelenler CHP’yi başka bir yöne çevirdi, fabrika ayarlarına dönüş için aday olmanız şart” diye baskı, zorlama yapabilirler, yapıyorlardır da... Bu durumda da Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmama anlamında ciddi bir hesap faaliyetinde olduğu açık. Gelen haberler de öyle nitekim...

★★★

Yani CHP’deki olağanüstü konsolidasyon atmosferine rağmen olağanüstü kurultay sürecinin de oldukça sancılı geçme olasılığı hayli yüksek... Sonuca göre cumhurbaşkanı adaylık tartışmasının da daha farklı noktalara evrilebileceği de...