Bu yazı, CHP’nin 38. Kurultayında genel başkanlık seçimi sonuçlanmadan yazıldı. O nedenle, sonuç netleşmeden önceki izlenimleri içeriyor.
Aday adaylığı açıklaması yapan başkaca isimler olsa da yarışmacılarının Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel olacağı en başından belli bir yarıştı. İkisi dışındaki isimlerin pankartları bile yoktu çünkü salonun herhangi bir köşesinde. Yarışın son haftasının iki tarafın karşılıklı psikolojik üstünlük kurma çabalarıyla geçmesi bir yana, son ana kadar sürdü bu durum. Kurultay salonuna daha erken girip de ‘as solistliği’ diğerine kaptırmamacasına bir rekabet vardı. İddia o ki bir ilin büyükşehir belediye başkanı spor klübünün taraftarlarını salona sokmuştu ve delegelerden daha iyi tezahürat yapacakları için amigolara havale etmişti işi.
Tribün üstlünlüğü
Salonda genel merkezin ağırlığı hissediliyordu. Çalınan şarkılardan tutun da, gösterilen videolara kadar hakimiyet Kemal Kılıçdaroğlu lehineydi. Deyim yerindeyse tribün
Geçen hafta AB hükümet ve devlet başkanları, İsrail-Filistin sorununu ele almak için Brüksel’de bir araya geldi. BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre, tıpkı hafta başında Lüksemburg’da yapılan AB Dışişleri Bakanları toplantısında olduğu gibi liderlerin yaklaşık 5 saatlik zirvesinde de “ateşkes” teriminin kullanılması konusunda anlaşmazlık çıktı.
Habere göre; İspanya’nın yanı sıra İrlanda ve Belçika gibi ülkeler “daha geniş kapsamlı bir ateşkes” önerisini savundu. Ancak “en sert muhalefet Almanya Başbakanı Olaf Scholz’dan geldi.” Scholz ateşkesin “İsrail’in kendini savunma hakkını elinden alacağı”nı savundu. Almanya Şansölyesi’nin “İsrail son derece insani ilkelere sahip bir demokrasidir. İsrail ordusunun uluslararası hukuk kurallarına saygı duyduğundan hiç şüphem yok” dediği, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Avusturya’nın da İsrail’e yönelik baskıdan çok, Hamas’ın durdurulması gerektiği savı üzerinde durduğu belirtildi.
Cumhurbaşkanı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan içinden geçilen İsrail-Filistin çatışması sürecinde İslam dünyasının artık kınama mesajlarını bir kenara bırakarak, sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguluyor. Cuma akşamı TRT’de katıldığı programda da Fidan, İslam ülkelerinin içinde bulunduğu durumu bir “çaresizlik sarmalı” olarak tanımlayarak, “Biz İslam dünyasının gerekli diplomatik platformları kullanması durumunda insanlığı da bu sarmaldan çıkartıcı bir uyarıcı görevi oynayabileceğine inanıyoruz” ifadesini kullandı.
Dolayısıyla ortada İslam dünyasının vermesi gereken bir sınav da var.
İsmail Numan Telci
Normalleşme caydırıcılığı zayıflatıyor
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Numan Telci’ye bunu sordum. Kuruluş amaçlarının başında Filistin’deki işgalin durdurulması bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) etkin çözümler üretebilme noktasında en stratejik önemdeki örgütlerden birisi olduğunu söyleyen Telci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllar
7 Ekim’de aldığı darbeden sonra İsrail’in duygusal ve intikamcı bir ortamda sağlıklı düşünemediğini belirten Bakan Fidan, “Çok büyük felaketleri beraberinde getirebilecek birtakım tavırlardan kaçınmayı sağlayacak bir fren mekanizmaları yok” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in büyük felaketleri beraberinde getirebilecek davranışlarını önleyecek bir fren mekanizmasının olmadığını ifade ederek, “Amerikalılar dahil tüm muhataplarımıza İsraillilerin şu anda sağlıklı düşünemediklerini söylüyoruz. Duygusal ve intikamcı adımlar peşindeler. Bunlar hem kendileri için hem bölge için daha büyük felaketlere yol açabilecek adımlar olabilir” dedi. Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Fidan özetle şunları söyledi:
İRAN İLE HAMAS’IN KESİŞTİĞİ ALAN: İran bu meselede askeri, siyasi boyutu itibarıyla önemli bir başlık. Kendine müzahir milis gruplar üzerinden oluşturduğu direniş hattı, söylemi ve pratiğe dönüştürme şekli, bölge politikalarında kendi tabanı
İki devletli çözüme İsrail’in zorlanması gerektiğini belirten Bakan Fidan, “Filistin’e garantör olacak ülkeler bölgeden olmalı. İsrail için de başka ülkeler garantör olsun. Bir antlaşmaya varıldıktan sonra garantör ülkeler de sorumluluk üstlensin” dedi.
DİDEM ÖZEL TÜMER - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin kalıcı barış için iki devletli ve garantörlük mekanizmasıyla desteklenen önerisini anlattı. Uluslararası toplumun iki devletli çözüme İsrail’i zorlaması gerektiğini belirten Fidan, Türkiye’nin garantörlüğü önerdiğini söyledi. 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu’nun başta İsrail olmak üzere herkes için sürpriz olduğunu söyleyen Fidan, İsrail topraklarına girenlerin sadece Hamas değil, diğer gruplar ve sivil unsurlar da olduğunu kaydetti. Fidan, “Bu, İsrail güvenlik sistemindeki zaafiyeti ortaya çıkaran, uzun yıllar tartışılacak olan bir konu” ifadelerini kullandı. Fidan özetle şunları söyledi:
İSRAİL
Geçen hafta boyunca diplomasi, güvenlik ve istihbarat uzmanlarıyla konuşmalardan, takip edilen açıklamalardan ve okunanlardan sonra sanırım pek çok kişinin geldiği nokta başlıktaki soru. Emarelerin yanı sıra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, “Sırada ne var detay vermeyeceğim. Ama şunu söyleyeyim bu sadece başlangıç” demesi de gidişatın öyle olabileceğini düşündürüyor. Dün Milliyet’te Deniz Kilislioğlu İsrail’in yer yer başlattığı kara harekâtını, “Yahudi yerleşimcilere alan aça aça onlar için ‘safe zonlular yani ‘güvenli alanlar’ yaratarak sürdüreceğini” yazdı. Kilislioğlu’nun yazısındaki bu tespiti geçen hafta Ankara’da Türkiye’yi örnek göstererek dile getirenler de vardı. Konuya yakın bir kaynak “İsrail, Gazze’ye bir daha çıkmamak üzere girebilir ya da tıpkı Türkiye’nin Suriye sınırında yaptığı gibi bir güvenlik koridoru oluşturabilir” dedi. Hamas ve Filistin yönetiminin yaptığı “siviller Gazze’yi terk
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa, “İsrail, evet savaş başlattığını açıkladı ama savaşın ne zaman biteceğine karar veremez. Yakında biteceğiyle ilgili bir emare de göremiyoruz” derken, çatışmaların tüm bölgeye yayılabileceği uyarısı yaptı.
Büyükelçi Faed Mustafa, Milliyet’in İsrail-Filistin gerilimine ilişkin sorularını yanıtladı.
Milliyet’in İsrail-Filistin gerilimine ilişkin sorularını yanıtlan Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa özetle şunları söyledi:
* ZULÜMDE YARATICILIK SERGİLİYOR: Gelişmeler bizim yıllarca uyarısını yaptığımız şeyin yansımasıdır. “İsrail’in yaptığı cinayetlerin bitmesi, Filistin halkının adil bir çözüme kavuşması gerekiyor, aksi halde patlamaya neden olacaktır” demiştik. İsrail adeta halkımıza zulüm yapmak, topraklarımızı işgal etmek konusunda bir yaratıcılık sergiliyor. Yıllardır 350 kilometrekareye tekabül eden Gazze’de, 2 milyon Filistinli vatandaş adeta bir açık hapishanede. İsrail evet savaş başlattığını açıkladı ama savaşın ne zaman
Hamas’ın İsrail’e sızmasının ardından başlayan ve hızla savaşa evrilen durum, başta çevre ülkeleri endişelendiriyor. Türkiye “gerilim ve dehşeti endişeyle karşıladığını” belirten açıklamasını Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile aynı gün yaptı. Tarafları itidale davet eden Türkiye, fevri adımlardan uzak durulması çağrısında da bulundu.
Açıklama yapmanın ötesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın hızlı ve çok taraflı bir diplomasi trafiği yürütmesi dikkati çekiyor. Fidan gerilimin ilk gününde Katar, Suudi Arabistan, Mısır, Filistin, İran ve ABD Dışişleri Bakanları ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Gerilimin ikinci günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ikinci görüşmesini yapan Fidan ayrıca Ürdün, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanları ile temas kurdu. Fidan dün de Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı ile İsrail ve Filistin’de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Fidan’ın kamuoyuna duyurulan görüşmelerinin yanı sıra şimdilik duyurulmayan bazı temaslarda da bulunduğundan da