Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 2023 yılı değerlendirme toplantısında basın yayın kuruluşlarının Ankara Temsilcileri ile biraraya geldi. Yerli milli hava savunma sistemleri, terörle mücadele, sınır ötesi operasyonlar ve bedelli askerlik gibi konularda önemli açıklamalarda bulunan Bakan Güler özetle şunları söyledi:
PARAMOTORA KARŞI ÖNLEM: Terör örgütü mensupları, paramotor kullanarak geçiş faaliyetlerine ağırlık verme gayretindeydiler. Gerekli emniyet tedbirlerini aldık.
CAYDIRICILIĞIN GÖSTERGESİ: Türkiye’nin Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi SİPER Ürün-1’in Seri Üretimi kapsamında anlaşmaları imzaladık. Günümüzde bir ülkenin hava savunma sistemlerindeki başarısı caydırıcılığının en önemli göstergesidir. TSK olarak birinci önceliğimiz caydırıcılığımızı en üst seviyeye çıkarmaktır. Hem alçak irtifa hem orta irtifa hem de yüksek irtifada sistemlerimizin hepsinin prototipleri tamamlandı. İnşallah önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde hava savunma
31 Mart 2024 yerel seçiminin havasına yavaş yavaş girilmeye başlandı. Aday adayları podyumdaki yerlerini alıyor, parti teşkilatları birbirini gözlüyor, bazı partiler diğerlerine basın üzerinden yoklama çekiyor. Böyle diyorum çünkü ortada partiler arasında başlamış bir gidiş geliş trafiği yok ama laf çok. Neden? Kamuoyu oluşturmak için. Bir tartışma başlasın da gerisi gelir gibi. Önemli olan ortam hazırlansın.
Misal Zafer Partisi’nin (ZP) İYİ Parti’ye, Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) AK Parti’ye yaptığı gibi...Önce YRP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz, AK Parti’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybettiğini, AK Parti’nin YRP’yi desteklemesi gerektiğini söyledi. Altınöz, “Biz niye AK Parti’yi destekleyelim, kaybetmiş zaten” dedi. Sonra gazeteci Şaban Sevinç, partinin başka şartları olduğundan bahsetti. Sevinç’in iddiasına göre, bu kez YRP, AK Parti’nin adayının Tevfik Göksu olmasını, Sultanbeyli ya da Esenler’in YRP’ye bırakılmasını, Göksu’nun kazanması halinde de
İçişleri Bakanı Yerlikaya, fenomenlere yönelik soruşturma, fon vurgunu ve yasa dışı bahis operasyonları konusunda “Devletimizin gücünü onlara göstermekte kararlıyız. Kendinde güç zehirlenmesi atfeden kim varsa enselerine çökeceğiz” ifadelerini kullandı.
Görevinde 6 ayı geride bırakan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, medya temsilcileri ile bir araya gelerek 1 Haziran-30 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen operasyonlar ve yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Yerlikaya, terör örgütleri, organize suç örgütleri, zehir tacirleri, tefeciler, göçmen kaçakçılığı organizatörleri, siber suçlar, asayiş ve kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamındaki operasyonları “gece gündüz demeden” sürdürdüklerini belirtti. “Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar durmayacağız” vurgusu yapan Yerlikaya, 100 terör eyleminin engellendiğini, bunların 82’sinin bombalı eylem olduğunu söyledi.
TikTok’ta 13 tutuklama
Yerlikaya, TikTok’ta
Bugün İYİ Parti’nin CHP’ye vereceği cevap netleşecek. Baştan söyleyeyim İYİ Parti’nin kararından topyekûn geri dönüş beklemiyorum. Ama dar kapsamlı ve bazı şartlar içeren istisna olabilir. 13 Eylül’de gerçekleşen ve 81 ilde aday çıkarma kararının alındığı Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında sadece dört üye farklı görüş belirtmişti. Aslında onlar da karara özünde katılmışlardı. İtirazları zamanlamayaydı. Müstakil siyasetin yerel seçim değil, 2028 genel seçimleri hedefi olması gerektiği görüşündeydiler.
Dolayısıyla karşımızda bir kez daha yekvücut görünen bir yapı var. 3 Mart’ta da benzeri vardı ama ömrü 3 günlük olmuştu. Ondan bu yana İYİ Parti sözünün ağırlığını hissettirme güçlüğü çekiyor. 3 gün değil ama 3 ay sonra geniş çerçeveli bir fikir değişikliği, kararı alındığından bu yana ‘blöf’ görenleri haklı çıkartır. Onlar haklı çıkmakla da kalmaz, partinin ortaya koyduğu hiçbir iddiaya inanılmaz.
İst
Geçen hafta uluslararası siyasi arenaya Trump 3 ve Trump 4 olarak anılabilecek iki aktör daha dahil oldu. Arjantin’in yeni devlet başkanı Javier Milei ve Hollanda’da seçimlerden galip çıkan aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV)lideri Geert Wilders. Trump 2 lakabı malum İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson’ın. Hemen herkes dört ismin ortak noktasının sadece ilginç saç kesimleri olmadığında mutabık.
Partisini kurduğunda tek üyesi kendisi olan, rasyonalite kelimesini muhtemelen bilmeyen, kötü bir çizgi film karakterini andıran Wilders’i Hollandalılar neden tercih etti? Bazı analizlere göre bunun nedeni iktidar ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD) lideri Dilan Yeşilgöz - Zegerius’un partisinin bunca yıl kale almadığı Wilders’e seçime giderken ‘ortaklık konusunda’ kapı aralamış olması. İslam karşıtı, özellikle Faslılarla ve Türklerle sorunu olan, göçmen karşıtı faşistin ucundan kıyısından makule meyletmesi anlaşılan seçmen nezdinde ‘neden
TBMM Başkanı Kurtulmuş, MIKTA Parlamento Başkanları zirvesi için bulunduğu Endonezya’da iç siyasete ilişkin değerlendirmede bulunurken “Yüzde 50+1 münferit bir konu olarak değil, yeni anayasa çerçevesinde ele alınmalı” dedi.
TBMM Başkanı, Cakarta’daki zirveyi izleyen Ankara Temsilcimiz Didem Özel Tümer’in de aralarında olduğu bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “yüzde50 +1” tartışması konusunda, yeni anayasayı işaret etti. Kurtulmuş, “Sisteme dair meseleleri tek tek konuşmak yerine yeni anayasa çerçevesinde tartışılmasını daha doğru buluyorum” dedi. Kurtulmuş, konunun Cumhur İttifakı’nda bir sıkıntıya yol açıp açmayacağı konusunda ise “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli arasında karşılıklı saygıya dayalı fevkalade nitelikli bir diyaloğun sürdürüldüğünü görüyoruz. Bizim baştan beri söylediğimiz bir pazarlık ittifakı değil, bir ilke ittifakı olarak bugünlere geldi” dedi.
Kurtulmuş, Meksika, Endonezya, Güney Kore,
Geçen haftanın temel tartışması Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi’ni bir kez daha karşı karşıya getiren Can Atalay kararıydı. Bir kez daha ifadesini bilerek kullandım çünkü bu ilk değil, muhtemelen son da olmayacak. Ankara’da ve yargı camiasında bilen biliyor ki, iki, hatta Danıştay’ı da katarsak, üç organ arasında uzun süredir bir gerilim/çekişme/fikir ayrılığı, adına her ne derseniz, var. Son olarak Yargıtay Başkanlığı’nın cuma akşam saatlerindeki açıklaması ile mevcut duruma bir halka daha eklenmiş oldu sadece. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ni “hukuk sistemini kaosa sürüklemekle” suçladı. Ağır bir itham. Akıllardaki soru Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay’dan gelen üst üste salvolara yanıt verip vermeyeceği. Edindiğim izlenim şimdilik bir karşı açıklama yapılmasının düşünülmediği şeklinde. AYM üyeleri bu hafta yüz yüze değerlendirme imkânı bulacak.
Yargıtay’ın bireysel başvuruya bakışı
Yargıtay’ın son açıklamasıyla aynı zamanda, AYM ile aralarındaki bireysel başvuruya bakış farkı bir kez daha
Başlıktaki soruya verilebilecek onlarca cevap vardır ve her biri de az çok doğrudur.
Bence, Kılıçdaroğlu birçok seçim kaybetti ama her biri için hep bir gerekçesi vardı. Gerçekten kaybettiğini hiç düşünmedi. Neler kazandırdığını anlatınca kaybettiğinin önemsizleşeceğini düşündü belki. O yüzden nasıl kaybedildiğini bir türlü öğrenemedi. İlk turda aradaki fark 1 de olsa 18’de olsa, kaybetmiş olduğu gerçeğinin farkında olsaydı, daha sonuç açıklanır açıklanmaz çekilir ve Özgür Özel’in elini kendisi havaya kaldırırdı. Sadece o değil, ikballerini ona bağlayanlar da kaybederek kazanmaya aşinalıklarından olsa gerek, ‘aslında bayağı bayağı kaybettik sayın genel başkan, gelin ikinci tura girmeyin’ demediler herhalde.
Hem o hem de çevresi sadece ama sadece söz alan delegelere içtenlikle kulak kabartsalar karşılarındaki kırgınlığın derinliğini görebilirlerdi. Oysa o, kendisine, yaptıklarına olan sonsuz inanmışlığı ile tüm değişimcileri aynı kefeye koymayı tercih etti. Hepsinin eline