Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’de Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi bu hafta Milwakee’de yapıldı. Donald J. Trump, 2 bin 400’den fazla delegenin katıldığı kongrede 2 bin 387 oyla resmen partinin başkan adayı ilan edildi. 

4 gün süren kongreye 50 binin üzerinde davetli katıldı. Geçen hafta sonu Trump’a yapılan suikast girişiminden sadece iki gün sonra başlayan kongrede çok büyük coşku vardı. 4 gün boyunca Cumhuriyetçi senatörlerden valilere, senatör adaylarından Donald Trump’ın ailesine kadar kamuoyunun yakından bildiği isimler tek tek sahneye çıkıp, “neden onu desteklediklerini” anlatan konuşmalar yaptı. Trump ve başkan yardımcılığı için adayı J.D Vance başta olmak üzere, kongrenin Ted Cruz (Teksas senatörü), Nikki Halley (Eski BM Temsilcisi) gibi ağır toplarının konuşmalarının pek çoğu basına yansıdı, bunları tekrarlamayacağım.

Haberin Devamı

Ben bugün kongrenin duyulmayan seslerini aktaracağım. Zira bu kişiler sıradan ABD’lilerdi.  Ev hanımından, küçük işletme sahiplerine, Afganistan’da evlatlarını kaybetmiş ailelerden, Gazze’de Hamas’ın rehin tuttuğu gencin ebeveynlerine kadar pek çok kişi de sahneye çıkarak Biden yönetimini yerden yere vurdu, Trump’a destek verdi. 

Ekonomik çöküş eleştirisi

Öncelikle sahneye çıkan her kişinin istisnasız üç temel başlıkta eleştirilerde bulunduğunu söyleyelim:

1- Biden’ın ekonomi politikası, 2- dış politikası, 3- ABD-Meksika sınırındaki kontrolsüz geçişlerle bunun yarattığı sosyal ve ekonomik sorunlar.

Örneğin, ev kadını Sarah Workmen, sınırlar kontrol edilmediği için uyuşturucu ticaretinin arttığını, eşinin uyuşturucu bağımlısı olduktan sonra ailesinin dağıldığını anlattı. Çocuğunu yalnız büyüten kadın Trump’ı ‘umut’ diye tanımladı, ‘‘Beni buraya çıkardı, bizi duyuyor, görüyor’’ dedi. Emekli Marks Laws, ‘‘Bugün büyüdüğüm ülkede yaşamıyorum, dolarlarımız kuruş oldu!” diyerek Biden’ı eleştirdi. 1972’de kurulmuş aile işletmesinde çalışan Benjamin Joseph ise ‘‘Trump döneminde refah içindeydik, Biden döneminde hayatta kalmaya çalışıyoruz” dedi. Herkeste ‘‘geçmişte yaptı, yine yapar’’ inancı vardı. O dakikalarda Trump da salonda onları dinliyordu, hatta konuşmalarını ayakta alkışladı.

Haberin Devamı

Sınır güvenliği

Bu kişiler, kötü ekonominin sebeplerinden birinin de yasadışı göçmenler olduğunu düşünüyor. Siyasiler de öyle, hatta onlara “yaratık” diye seslenen senatör bile vardı.

Bu konuda en büyük sorunu yaşayan eyaletlerden biri Meksika sınırındaki Texas. Bu eyaletin senatörü Ted Cruz, ‘‘Biden döneminde 11,5 milyon kişinin yasa dışı yollardan sınırı geçtiğini” anlattı, ‘‘Biden yönetiminde güvende değiliz, ama Trump ile yapabiliriz, çünkü daha önce yaptık’’ diyerek salonu coşturdu. Göç ve Gümrük Uygulamaları eski müdürlerinden Tom Homan’ın, ‘‘Ronald Reagan dahil 6 başkan ile çalıştım. Bütün başkanlar sınırı koruyacaklarını söyledi. Sadece Trump yaptı” sözleri çılgınca alkışlandı. 16 yıl önce Nikaragua’dan yasal yollardan ABD’ye gelmiş Linda Foros, ‘‘Yasadışı yollardan gelenler hayatımızı zorlaştırıyor.’ diye konuştu. 

Dünyadaki ateş topları

Dış politikada ise kongreye damga vuran daha çok Afganistan’da evlatlarını kaybetmiş ailelerdi. Aileler Biden yönetimini ‘acılarına kayıtsız kalmakla’ suçladı.

Haberin Devamı

2008’de Afganistan’da bombalı saldırıdan kurtulan ancak yüzü dahil vücudu yanıklar içinde kalan eski asker ve bugün Nevada Senatör adayı olan Sam Brown, ‘‘Yüzüme bakın, bu savaşın büyük bedelidir. Biden kalmaya devam ederse çok daha fazla asker bedel ödemeye devam edecek’’ diyerek Trump’ın ‘asker çekme’ politikalarını destekledi.

Kongre’de 7 Ekim’de Hamas’ın rehin aldığı 8 ABD vatandaşından biri olan Omer Neutra’nın ailesi de vardı. 285 gündür oğullarını bekleyen aile, bunun sorumlusunu Biden yönetimi olarak görüyor. ‘‘Trump bizi doğrudan aradı, bu krizi bitirmek için sizin desteğinize ihtiyaç var’’ diyerek Trump için oy istedi. O sırada kongrede “Onları eve getirin” sloganları atıldı.

Özetle, Milwakee’den güçlü bir sesin yükseldiği kesin. Sesin yüksek çıkmasının bir sebebi biraz da suikast girişiminden sonra Trump’ın zaferine olan inancın artık iyice yerleşmiş olmasıydı. Bu inancın yerleşmesine paralel olarak Biden’ın adaylıktan çekilme ihtimalinin de yükselmekte olduğunu belirtelim.