Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de başlattığı süreçte gözler hâlâ toplanması beklenen PKK kongresinde. İmralı’dan gelen ‘Silah bırakma ve örgütü lağvetme’ çağrısı sonrası bu kararın ne zaman alınacağı hala netleşmedi. Bu ay içinde kongrenin toplanma ihtimalinden bahsediliyor ama Kandil ‘güvenlik garantileri’ sağlanmadan adım atmıyor.

Süreç olumlu ama bir o kadar da kritik bir dengede ilerlerken hem Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin hem de Irak merkezi yönetiminin pozisyonu büyük önem taşıyor. Bu hafta Antalya Diplomasi Forumu’nda Irak’ın Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile konuştum.

Haberin Devamı

Bugün Bağdat’ta Dışişleri Bakanı olarak görev alsa da Fuad Hüseyin uzun yıllar Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nde danışmanlık yapmış, Barzani ailesi ile bölge politikalarına yön vermiş tecrübeli bir siyasetçi. Fuad Hüseyin ile tanışıklığımız 2010 yılına dayanıyor. Türkiye’nin 2013 yılında çöken sürecini de başından itibaren takip etmiş, bölge denklemleriyle sürecin nasıl akamete uğradığını içeriden görmüş Fuad Hüseyin’i hiç olmadığı kadar umutlu gördüğümü söylemeliyim. Hatta, kendisine ‘geçmişte konjonktür PKK’nın silah bırakması için uygun değildi. Arap Baharı ile Suriye’de dengeler sarsılmıştı. Bu kez konjonktür müsait mi? Bu an o an mı?’ diye sordum. Cevabı netti: ‘‘Bence artık zaman farklı. Geçmişle kıyaslandığında şartlar da farklı. Durumu yakından takip ediyorum. Bu konunun bazı yönlerinin farkındayım. İyimserliğin ötesinde gerçekçiyim. Bu gerçekliğe dayanarak iyimserim.’’

Geçmişten günümüze

Fuad Hüseyin elbette görüşmelerin detaylarına girmiyor. Kandil’in istediği güvenlik garantileri için ‘çözülebilir’ yanıtını veriyor. Türkiye ve Kuzey Irak yönetimi ile temas edip etmediklerini sorduğumda ‘Burada olmamın sebeplerinden biri de, bu dahil pek çok siyasi konuyu tartışmak’ dedi. Peki sonrasında Irak nasıl bir sorumluluk üstlenecek. ‘Örgüt mensuplarının geri dönüşlerin sağlanması, Irak sistemine entegre edilebilmesi mümkün olabilir mi?’ Hüseyin, ‘şu an için atacağımız bir adım yok ama Türk tarafının ileteceği, Abdullah Öcalan ve PKK grupları arasında kararlaştırılacak her türlü adım için desteğe hazırız.’ diyor.

Haberin Devamı

Sadece Irak değil Suriye de

Hiç kuşku yok ki, Türkiye’de başlayan bu inisiyatif başarılı olursa, bu tablo bölge dengelerini de kökünden değiştirecek. Dolayısıyla mesele sadece Irak’ın değil, Suriye’nin de meselesi. Fuad Hüseyin üstü kapalı da olsa çağrının Suriye Demokratik Güçlerini yani YPG’yi de kapsadığını işaret ediyor: ‘Türkiye’de başlayan bu süreci ve Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silahları bırakma çağrısının tüm bölgeyi gerçekten etkilediğini söylediğimde ve tüm bölgeden bahsettiğimde, aynı zamanda Suriye’den de bahsediyorum.’

Peki istenilen olmaz, süreç akamete uğrarsa, PKK kendisini feshetmezse, Türkiye’nin yıllardır beklediği gibi Irak topraklarında PKK’ya karşı mücadeleye hazırlar mı? Fuad Hüseyin, ‘Bugün Irak’ta da Türkiye’de kimse savaşmaktan bahsetmiyor. Biz barıştan bahsediyoruz. Öyleyse bunu konuşalım’ diyerek de sürecin pozitif tarafında duruyor. Umarız bu iyimserlik sürer, sahaya yansıması da hızlı olur.