“21 yaşında bir genç kızım. Bundan 8 ay önce internet üzerinde bir gençle tanıştım. Sonra görüşmeye başladık. Birkaç kez de buluştuk.
Bundan bir süre önce de anlaşamayacağımızı anlayınca ayrılmak istedim. Bunun üzerine bana şantaj yapmaya başladı.
Meğer internet üzerinden yaptığımız görüşmelerde çıplak görüntülerimi bilgisayarına kaydetmiş.
Önce çok ciddiye almadım. Ama şantajları devam etti. Sonra buluştum ve yalvarıp yakardım. Ancak bunun hiçbir yararı olmadı.
‘Benden ayrılmaya kalkarsan görüntülerini ailene de arkadaşlarına da gönderirim’ dedi.
Ne yapsam çare bulamadım. Beni aradığında telefonlarını açmıyordum.
Bu defa maillerle rahatsız etmeye devam etti. ‘Benimle olmazsan bu görüntüler internette olacak,’ diyordu.
Son gönderdiği maile benim görüntülerimi de eklemiş. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bir arkadaşım sizin fikrinizi almamı söyledi. Bana yol gösterin.”
Değerli okurlarım, birçok insan, farkına bile varmadan ilişkilerini kendi elleriyle bitiriyor.
Alışkanlıkla kullandığı sözcüklerin ne kadar yaralayıcı olduğunu fark etmiyor. Oysa evlilikleri tehlikede olanlar biraz dikkatle evliliklerini kurtarabilirler.
***
İşte evlilikte tehlike yaratan ve boşanmaya götüren 15 söz
1)Yine geç kaldın, kiminleydin?
2)Bir gün olsun değerimi bilmedin, annemi dinlemeliydim.
3)Şimdiki aklım olsaydı seninle evlenir miydim?
4)Yine mi annenler gelecek?
“26 yaşında genç bir kadınım. Eşimle 2 yıl önce evlendim. Onun bana halen aşık olduğunu sanıyordum, ama yanılmışım.
Bundan 20 gün kadar önce bir kadın aradı. ‘Eşiniz sizi aldatıyor,’ dedi. Çok ciddiye almadım. Ama aynı kadın daha sonra da arayınca buluşup konuşmaya karar verdim.
Kadın, ‘Eşimle bir süre aynı işyerinde çalıştıklarını bir kadının sıklıkla eşimin yanına geldiğini ve uzun süre odasında kaldıklarını sonra da birlikte çıkıp gittiklerini,’anlattı.
O an neye uğradığımı şaşırdım. Çok üzüldüm. Gözyaşlarımı tutamadım.
‘Bunu bana neden anlatıyorsun?’ diye sordum.
‘Eşiniz haksız yere benim işimden atılmama neden oldu. Ben de gerçekleri sizinle paylaşmak istedim. Eşinize dava açarsanız size tanıklık yaparım,’ dedi.
Aynı zamanda eşimin görüştüğü kadının isim ve telefonunu verdi. Ben de ertesi gün o kadını telefonla aradım.
‘Bu olayın doğru olup olmadığını,’ sordum. “Bunu eşine sor, ne hakla beni arıyorsun?” dedi ve hakaret ederek telefonu yüzüme kapattı.
Eski eşimle bundan 6 yıl önce evlenmiştim. Sadece 3 ay evli kaldık. Mahkeme tarafından hem tazminat hem de nafaka ödememe karar verildi.
Eski eşimden boşandıktan bir yıl sonra evlendim. Bu evliliğimden 2 çocuğum oldu.
Eşimle çok mutluyuz. Tek sorunumuz eski eşime halen ödemek zorunda olduğum yoksulluk nafakasıdır.
Çünkü kazandığımız parayla ancak geçiniyoruz. Bir baba olarak çocuklarımın hakkından kesip eski eşimin nafakasını ödüyorum.
Bir kez ödeyemedim, az daha hapse girecektim.
O da benden aldığı nafaka kesilmesin diye ne evleniyor ne çalışıyor. Ödediğim yoksulluk nafakası ama onu ben yoksullaştırmadım.
Evlendiğimde de maddi durumu aynıydı. Neden hayat boyu ceza çekiyorum?
Bu da bana uygulanan bir şiddet değil mi? Lütfen bir yol gösterin! Bu nafakadan nasıl kurtulabilirim.
“37 yaşında yüksek gelirli bir iş kadınıyım. Eşimden 4 yıl önce boşandım. Boşandıktan sonra uzun süre kimseyle ilişkim olmadı.
Bundan 3 ay kadar önce internet üzerinden bir adamla tanıştım. Bir süre mailleştikten sonra görüşmeye başladık.
Bana ‘Bekar olduğunu ve benimle evlenmek istediğini,’ söyledi. Elbette nüfus cüzdanına bakacak halim yoktu.
Onu arkadaşlarımla da anıştırdım. Onların yanında da ‘Bekar olduğunu ve benimle evleneceğini,’ söylemişti.
Bir süre görüştükten sonra telefonlarıma çıkmamaya başladı. Ben de artık benimle görüşmek istemediğini düşünerek aramadım.
Ancak bundan iki hafta kadar önce işyerime bir kadın geldi. Benimle özel görüşmek istediğini söyledi.
Masama bir dosya koydu. Açtığımda şaşkına döndüm. Sevgilim olacak adamla internet üzerinden yaptığım tüm görüşmelerim dosyadaydı.
Kadın ‘Sevgilimin eşi olduğunu, bana dava açabileceğini ancak istediği tazminatı verirsem, dava açmaktan vazgeçeceğini,’ söyledi.
“Ben yaşlı bir adamım. Bundan 4 yıl önce eşimi kaybettim. Eşim çok iyi bir kadındı. Onun ölümünden sonra uzun süre kendime gelemedim.
Çareyi daha çok çalışmakta buldum. Halen iyi para kazanıyorum. Yeterince mal varlığım var.
Sabah erkenden evden çıkıyorum. Geç saatlere kadar çalışıyorum. Ancak akşam eve dönerken içim burkuluyor.
Eve geldiğimde beni karşılayan kimse yok. Işıkları ben yakıyorum. Karanlık bir eve gelmek ne kadar zormuş.
Akşam yemekleri dahil yemeğimi lokantada yiyorum. Eşimin yaptığı ev yemeklerini çok özlüyorum.
Çok fazla televizyon izlemem. Akşamları gözlerimde yaşlarla eski mutlu günlerimizin resimlerine bakıyorum.
Anılarla yaşıyorum. Kısacası beni hayata bağlayan tek şey hatıralarım.
Bundan 6 ay kadar önce benden yaşça genç bir kadınla tanıştık. Aramızdan yakınlık doğdu.
“35 yaşında bir kadınım. 5 yıl evli kaldığım ilk eşimden 2 yıl önce boşandım.
Bir gün olsun mutlu olamadım. Hem şiddet hem hakaret vardı.
Bundan 3 ay kadar önce şu andaki nişanlımla tanıştım.
Evlenme hazırlıkları yapıyorduk. Mutluluğumuzun resimlerini bir sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlarımla paylaştım.
Ancak ertesi gün aldığım bir mesaj tüm hayallerimi yıktı. Mesajda ‘Görüntülerin elimde, evleneceğini öğrendim. Beni aramazsan bu görüntüleri herkes görecek,’ diyordu.
Boşandıktan bir yıl kadar sonra internet üzerinden bir adamla tanışmıştım. Başlangıçta bana çok değer veriyordu.
Webcam üzerinden görüşmeye başladık. Sonra da birkaç kez bir araya geldik. Sonra da anlaşamayacağımı anlayınca ayrıldım.
Meğer webcam üzerinden yaptığımız görüntüleri kaydetmiş.Şimdi de bana şantaj yapıyor.
“37 yaşında bir kadınım. Eşimle 13 yıldan bu yana evliyim. Evliliğimizde bazı sorunlar vardı. Ama iyi kötü sürdürüyorduk.
Ancak öyle bir olay yaşadım ki bu olay beni çok üzdü. Bundan 25 gün kadar önce evimizde bir davet verdik.
Çok sayıda misafirimiz vardı. Eşim de bir iş arkadaşı kadını davet etmiş.
Geç saatlerde misafirlerimiz birer birer ayrıldı. Ama eşimin iş arkadaşı olan kadın gitmedi.
Artık çok geç olunca eşim kadına ‘Çok geç oldu, istersen burada kalabilirsin’ dedi. Ben de bunda bir yanlışlık görmedim.
Ona evimizin en üst katında bir yatak hazırlattım. O ‘İyi geceler’ deyip yatmak için ayrıldı.
Ben de çok yorulduğumdan odama çıktım. Eşim halen alt katta salonda oturuyordu. Bir süre sonra uyumuşum.
Sabaha karşı uyandığımda eşimi yanımda göremedim. ‘Banyoya gitmiştir,’ diye düşündüm.