“Ben yaşlı bir adamım. Bundan 4 yıl önce eşimi kaybettim. Eşim çok iyi bir kadındı. Onun ölümünden sonra uzun süre kendime gelemedim.
Çareyi daha çok çalışmakta buldum. Halen iyi para kazanıyorum. Yeterince mal varlığım var.
Sabah erkenden evden çıkıyorum. Geç saatlere kadar çalışıyorum. Ancak akşam eve dönerken içim burkuluyor.
Eve geldiğimde beni karşılayan kimse yok. Işıkları ben yakıyorum. Karanlık bir eve gelmek ne kadar zormuş.
Akşam yemekleri dahil yemeğimi lokantada yiyorum. Eşimin yaptığı ev yemeklerini çok özlüyorum.
Çok fazla televizyon izlemem. Akşamları gözlerimde yaşlarla eski mutlu günlerimizin resimlerine bakıyorum.
Anılarla yaşıyorum. Kısacası beni hayata bağlayan tek şey hatıralarım.
Bundan 6 ay kadar önce benden yaşça genç bir kadınla tanıştık. Aramızdan yakınlık doğdu.
Uzun zamandır ilk kez kendimi mutlu hissettim. Sevdiğim kadınla el ele dolaşmayı parka birer simit yemeyi özlemişim.
Bu yaştan sonra tek istediğim evimin ışıklarını açacak ve sıcak bir kap çorba pişirecek beni seven bir kadınla birlikte yaşamak.
Biz konuşup evlenmeye karar verdik. Bu durumu çocuklarımla konuşmak istedim.
Ancak onlardan o kadar sert tepki gördüm ki size anlatamam. ‘Bu kadın seninle paran için evlenmek istiyor, bizim hakkımızı başkasına yediremezsin. Bu yaştan sonra evlenmezsin, evlenirsen bizi kaybedersin,’ gibi beni yaralayan konuşmalar yaptılar.
Canımdan çok sevdiğim çocuklarımın bu davranışlarına çok üzüldüm. 'Parayı ben kazandım. Daha ben ölmedim, siz de mirasçı olmadınız,’ dedim.
Anladım ki çocuklarım ben ölmeden benden kalacak mirasın derdine düşmüşler. Kendimi çok kötü hissettim.
Gençlik yıllarımı düşündüm. Ben eve geldiğimde hepsi koşar, beni karşılar ve boynuma sarılırlardı. Biz birbirimizi çok seven bir aileydik.
Şimdiyse benim ölümümden sonra kalacakları düşünüyorlar.
Onları en iyi okullarda okuttum. Hepsinin maddi durumu çok iyi…
Bunu anlayabilmiş değilim. Yalnızlığın ne kadar zor olduğunu yaşayanlar bilir. Her şeye rağmen onlar benim çocuklarım.
Sizden öğrenmek istediklerim, evlendikten sonra ölmem halinde evlendiğim kadın mirasın ne kadarını alır? Edinilmiş mallara katılma rejimi nedir?
***
Değerli okurum sizi çok iyi anlıyorum. Bu yaşadıklarınızın sizi üzmemesi mümkün değil. Ama onlar sizin çocuklarınız. Belki de gerçek kaygıları sizin de üzülebileceğinizdir. Ne yazık ki evlenme tuzağıyla dolandırılan çok sayıda insan var.
Bu nedenle öncelikle bu hanımefendiyi çocuklarınızla tanıştırırsanız belki de kaygıları azalır.
Şimdi sorduğunuz sorulara gelelim.
Değerli okurum. Çocuklarınız olduğu için eşiniz, (Edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan hakları dışında) sizden kalacak mal varlıklarına 1/4 payla mirasçı olur.
*1 Ocak 2002’den itibaren (Farklı bir mal rejimi seçilmediyse) tüm evli çiftler için uygulanacak yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.
*Bu mal rejiminde, edinilmiş mallar ile kişisel malların hangileri olduğu büyük önem taşıyor.
*Tarafların hak ve alacaklarını belirlemek üzere tasfiyeye girecek olan mallar, edinilmiş mal tanımına giren mal varlıklarıdır.
*Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları şunlardır:
1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
*Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. (Medeni Kanun madde 236/1)
***
*Değerli okurum, evlenmeden önce edindiğiniz malların sadece gelirleri edinilmiş mal olarak kabul edilecektir.
***
*Çocuklarınızın kaygılarını gideremez ve onları kırmak istemezseniz, sevdiğiniz kadınla evlenmeden mal ayrılığı sözleşmesi yapabilirsiniz.
***
Her şeyin hayalleriniz gibi olması dileğimle…
Cengiz Hortoğlu