Cengiz Hortoğlu

Hayatımızı sadece alışkanlıklarımızın yönetmesine izin vermemeliyiz.

Yeni bir yıl belki de hayallerimizi hayata geçirmek, birçok önemli kararı belirlemek ve uygulamak için yeni bir fırsat olabilir.

***

Siz de böyle düşünüyorsanız, işte size önerilerim:

*Kendinize sessiz sakin bir ortam bulun. Zaman sınırlamanız olmasın.

*Yeni bir deftere önce “Geçmişten bugüne kadar neler yaptım?” sorusuna yanıt arayın

*İkinci sorunuz, “Bugün neredeyim?” Olsun. Hayatınızdaki olumlu olumsuz her şeyi yazın.

*Sonra “Yeni yılda hayatımda neleri değiştirmek istiyorum? Yeni yılda hayallerim neler?” sorusuna yanıt arayın.

Az ye çok hareket et,

Akşam uyumadan önce sahip olduğun hayat için şükret,

Her sabah uyandığında “Bugün harika bir gün ve ben çok mutluyum” de,

Sevdiklerine sevdiğini söylemeye çekinme,

Sevilmeye çalışmak yerine sevmeye çalış,

İşini sev, sevemezsen başka iş düşün,

Kendine, cevapsız kalacak veya olumsuz cevapları olacak sorular sorma,

Neredeysen orada ol, olmadığın yerde olmaya çalışma,

“Ben 27 yaşında genç bir kadınım. Bundan 3 ay kadar önce bir sosyal paylaşım sitesinde bir adamla tanıştım.

Bir süre internetten görüştük. Sonra da buluşmaya başladık.

Başlangıçta bana çok değer veriyordu. Ayrıca çok cömert ve nazik olması beni çok etkiledi. İyice güvenimi kazandıktan sonra bir gün beni evine davet etti.

Ertesi gün buluştuğumuzda onu tanıyamadım. Sanki o adam gitmiş yerine başka bir adam gelmişti.

Bana karşı son derece sert davandı. Cep telefonundan bana, benimle ve kendisiyle ilgili görüntüler izletti.

Şok içindeydim. Meğer birlikteliğimizi gizli kamera ile kaydetmiş. Benden yüklü miktarda para talep etti.

İstediği parayı vermezsem bu görüntüleri internete yayınlayacağını söyledi. Oradan ağlayarak ayrıldım.

Ertesi gün mesaj yağmuruna tutuldum. Mesajlarda yine şantaj ve tehdit vardı. Ne yapacağımı şaşırdım.

En umutsuz en olmaz ve hatta en karamsar hallerimde ve belki de hayatımın en çıkmaz sokaklarında hep doğaya sığınırım.

Çıkarım evden… Nereye olduğunu ben de bilmeden yürür, yürür ve yürürüm.

Bir deniz kıyısında sessizliği yırtan dalgalar, parlayan çakıl taşları ve midye kabukları… ve sonra birden durur dalgalar ve durulur deniz… Kışın ortasında açan kır çiçekleri… Ve dahası güneşin ısıttığı kayalıklar üzerinde ve bir bardak çayın buğusu…

Ve sonra zihnimdeki karmaşa ağırı ağır biter.

***

DOĞANIN ÖYKÜSÜ

Seninki serüven mi

Doğanın yanında

Bundan bir süre önce bir arkadaşımın evine konuk olarak gitmiştim. Arkadaşımın, biri 19 yaşında erkek, diğeri 7 yaşında kız olmak üzere iki çocukları var.

19 yaşındaki oğlu gece yarılarına kadar arkadaşlarıyla geziyormuş. O akşam da evde yoktu.

Oradaki bir hareket dikkatimi çekti. Arkadaşımın 7 yaşındaki kızı “Anne susadım bana su ver,” dedi.

Anne de hemen ayağa kalkıp gidip kızına su getirdi. Oysa suyunu kendisi gidip alabilirdi.

O akşam uzun uzun çocukların eğitiminden söz ettik.

Arkadaşım “Ne yapsam olmuyor, oğlumun dersleri çok kötü, oysa bir dediğini iki etmiyoruz. Ne yapacağımı bilemiyorum.”

Benim ona bazı önerilerim oldu. Çocukların aşırı korunması, hayatın zorluklarına hazırlanmamaları durumunda ilerde sorunlar yaşayabileceklerini anlattım.

O da bana “Ama ben çok çektim, çocuklarım çeksin istemiyorum, bu nedenle ne istiyorlarsa yapıyoruz,” dedi.

“23 yaşında genç bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. İki yıldır da evliyiz.

Bundan bir ay kadar önce eşim bana bir fantezisini anlattı. Bu defa ben de ona bir fantezimi anlattım. Birden yataktan ayağa kalktı. ‘Bu ne biçim fantezi,’ diyerek bana bağırmaya başladı.

O akşamdan bu yana eve gelmiyordu. Bu sabah bana bir mesaj attı. Mesajda ‘benden boşanmak istediğini ve bu nedenle dava açtığını yazıyordu.

Eşimi seviyorum. Evliliğimin bitmesini istemiyorum. Bana yardımcı olmanızı rica ediyorum."

***

Değerli okurum, böyle bir fanteziyi kimse duymak istemez. Ama artık olan olmuş Bunu anlatma nedeninizin eşinizi kıskandırmak olduğu açık. Böyle bir fantezi anlatanız doğru olmamış.

Ancak artık üzülmenizin bir yararı yok. Önemli olan evliliğinizi kurtarmanızdır.

Eşinizle aranızda başka bir sorun yoksa sadece eşinizin bu nedenle açacağı boşanma davasının kabul edileceğini sanmıyorum. Ama aranızda başka boşanma nedenleri varsa o zaman durum değişir.

Bu sabah gün doğmadan uyandım. İşe gitmeden her sabah olduğu gibi spor yapmak için evden çıktım.

Uzun süre yürüyüş yapıp biraz da koştum. Sonra da parktaki büfeden gazetelerimi alıp bir banka oturdum. Cam bardakta yudumladığım çayın buğusu yüreğimi ısıtmaya yeterli geldi.

Yaşamak harikaydı. Kaç gündür yağan yağmurdan sonra güneşin ışıltısı ağaçları, çiçekleri ve dökülen sonbahar yapraklarını rengarenk bir tabloya dönüştürmüştü. Doğa bir kez daha tüm güzelliğiyle büyülüyordu.

Birden bir bağırma sesiyle irkildim. Yol ortasında tartışan bir kadın ve erkek birbirlerine ağıza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorlardı. Sonra lüks bir otomobile binip uzaklaştılar.

Başka bir kadın ve erkek ise o sıralarda çöpleri karıştırıyorlar, işe yarar bir şeyler bulmaya çalışıyorlardı. İkisi de son derece mutluydu.

Hem çalışıyorlar hem de aralarında şakalaşıp gülüşüyorlardı.

O an mutluluğun koşullarla ilgisinin olmadığını bir kez daha fark ettim.

Hayatın bize sunduğu mucizeleri görebilmek, güneşin ışıldayan yağmur tanelerinin, toprağın o güzel kokusunun farkında olmak aslında en büyük zenginlikti.

*Suratını asma,

*Sesini yükseltme,

*Kırıcı olma,

*Geç kalma,

*Güvenini sarsma,

*Bilgisayarına bağımlı olma,

*Tüm zamanını işte geçirme,

*Başkalarıyla onun hakkında konuşma,