Yaşam en büyük armağandır, ancak fakında olana...
Yaşam, yanı başımızda bir nehir gibi akarken yaşayanı mı olacağız, izleyeni mi? Karar bizim.
Bu güzel armağanın hakkını verebilmek için kendimize ulaşılabilir kolay mutluluklar bulmalıyız.
Elbette geleceğe dönük hayalleriniz, amaçlarınız olmalı. Ama hemen şimdi mutlu olmayı başarırsanız tüm hayatınız daha mutlu geçecek, demektir.
***
İşte size mutluluk tarifleri:
1)Her sabah soğuk sıcak demeden 30 dakika yürüyüş yapın.
2)Güzel bir kahvaltıyı alışkanlık haline getirin.
“29 yaşında genç bir kadınım. Eşimle 3 yıldan bu yana evliyiz. Benimle tanıştığında eşinden yeni ayrılmıştı.
Bir süre arkadaşlık yaptık. Birbirimizi tanıdıktan sonra evlenmeye karar verdik.
İlk tanıştığımızdan itibaren ilk eşinden sürekli şikayet edip duruyordu.
Ancak eşimin son zamanlarda davranışlarındaki değişiklik dikkatimi çekmeye başlamıştı.
Gizli gizli telefon görüşmeleri yapıyor, giyimine bakımına daha çok dikkat ediyordu. Son zamanlarda bazı bahanelerle benden uzak da duruyordu.
O da ben de çalışıyoruz. Her sabah erkenden evden çıkıyoruz, akşamüzeri de geliyoruz.
Bir kaç kez komşulardan 'eşine dikkat et' gibi uyarılar aldım.
Bundan 3 ay kadar önce bir gün onu aradığımda cep telefonu kapalıydı. İşyerini aradım, o gün işe gelmediğini izin aldığını söylediler.
“Üç çocuk annesiyim. Geçen yıl varımızı yoğumuzu ortaya koyarak bir daire aldık.
Ancak bin bir umutlarla taşındığımız dairemizde ilk günlerden itibaren hayatımız karardı. Üst katta oturan bir komşumuz var.
Sabaha kadar gürültüden uyumak mümkün değil. Neredeyse her akşam alem yapıyorlar. Sonra kendi aralarında bağırma kavga başlıyor.
Bir kez uyarmaya kalktım, bana demediklerini bırakmadılar.
Aidatlarını ödemediklerini de öğrendim.
Bize bir yol gösterin, haklarımızı öğrenmek istiyoruz.”
***
Değerli okurum ne yazık ki bu sorunu çok sayıda yaşayan var. Bir komşu yüzünden Huzurunuz kaçmış.
BİR TUTAM SEVGİ
Bir tutam sevgi olsun
İster dosta ister düşmana
Önce tüm doğaya
Sonra kendine
Parmaklarındaki sihirli güç
Gözlerindeki çoban yıldızı
Yalnızca bir tutam sevgi olsun
“39 yaşında bir kadınım. Eşimle 2003 yılında evlendim. Eşim bundan bir ay kadar öce vefat etti.
Geriye mirasçı olarak ben ve eşimin önceki evliliğinden olan 2 çocuğu kaldı. Ben mirastan ne kadar pay alacağım?”
***
Değerli okurum, eşinizin sizinle evlenmeden önce sahip olduğu mal varlıklarından ¼ oranında miras hakkınız var.
Ancak, evlendikten sonra edinilen malvarlıkları için durum değişir.
Eşinizle başka bir mal rejimiyle ilgili sözleşme yapmadıysanız eşinizle aranızda Türk Medeni Kanunu’nun 202.maddesi gereğince “Edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir.
Bu nedenle evlendikten sonra edinilen mallardan alacağınız miras payı değişir.
Bunu size bir örnekle açıklayayım.
“39 yaşında Üniversite mezunu bir kadınım. Eşimle 14 yıldır iyi bir evliliğim var.
İlk çocuğum doğduktan sonra eşimin isteğiyle işimden ayrıldım.
Maddi durumumuz çok iyi, büyük bir bahçesi olan bir evde oturuyoruz. Evde yardımcım da var.
Her hafta sonu arkadaşlarla eğlenmeye de gidiyoruz.
Eşim de çok iyi bir insan, Ancak ben mutlu değilim. Zaman zaman oturup ağladığım bile oluyor.
Hayatta ne istediysem sahip olduğum halde çok mutsuz ve huzursuzum.
Eşime mutsuz olduğumu söylediğimde şaşırıyor. ‘Bu kadar bolluk içinde neden mutsuzsun?’ diyor.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Bana bir yol gösterin.”
Yaptığım birçok çalışmada boşanmalarda görünen nedenle gerçek nedenin farklı olduğunu gözlemledim.
Bazen ayrılmak isteyen eş de gerçek nedenin ne olduğunu bilemeyebilir.
Aslında bu sıklıkla karşılaştığım ama üzerinde durulmayan gerçek neden eş tarafından takdir edilmemektir.
Yeterince takdir edilmeyen eş çoğu zaman bu düşüncesini açıklamak yerine farklı nedenler ileri sürerek eşini suçlamayı veya eleştirmeyi seçiyor.
Aslında evliliklerde mutluluğu sürdürmek sanıldığı kadar zor değil.
Sadece eşin fedakarlıklarını takdir etmek, değerli bulmak bile onlarca sorunu çözecektir.
Çünkü olumlu bir davranışın tek bir etkisi yoktur. Her olumlu davranış veya söz birden çok sonucu ardı ardına getirir.
İyi tanımlanan takdir edilen birisi kolay kolay yanlışlık yapmaz. Evde iyimserlik hakim olduğunda tüm ailede hayata bakış açısı da olumlu olur. Bu iyimserlik çoğu zaman başarı da getirir.
Mutlu olmak için pahalı bir hayat gerekmiyor. Mutlu olma için hayatı sevmek ve hayatı yalın olarak yaşamak yeterlidir.
İşte size sevdiğinizle harika vakit geçirmenin 12 yolu:
1)sevdiğinizle el ele yürüyüş yapmak,
2)Bir vapurun güvertesinde güvercinleri beslemek,
3)Sahilde balık ekmek yemek,
4)Kayalıklarda göz göze içilen bir bardak çayın buğusunu ve kokusunu hissetmek,
5)Çimlerde yalın ayak dolaşmak,
6)Birlikte bir tiyatro veya sinemaya gitmek,