Cengiz Hortoğlu

1)Araba kullanırken,

2)Yemek yerken,

3)Konuşurken,

4)Öfkelenirken,

5)Önemli konularda kararlar verirken,

6)Tatil yaparken,

7)Spor yaparken,

8)Nefes alırken,

A)1 Ocak 2002’den itibaren (Farklı bir mal rejimi seçilmediyse) tüm evli çiftler için uygulanacak yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Bu mal rejiminde, edinilmiş mallar ile kişisel malların hangileri olduğu büyük önem taşıyor. Tarafların hak ve alacaklarını belirlemek üzere tasfiyeye girecek olan mallar, edinilmiş mal tanımına giren mal varlıklarıdır.

B)Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir

Bir eşin edinilmiş malları şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

1)Seni sevmekle ne büyük hata yapmışım, aşık olmak kim sen kim,

2)Sen sevgiden ne anlarsın?

3)Ben olmasam sen bir hiçsin,

4)Sen sadece konuşursun,

5)Peşimde o kadar adam varken geldim de seni buldum,

6)Benim için hiçbir değerin yok,

7)Keşke ailemi dinleseydim de senin peşinden gitmeseydim,

8)Çok konuşuyorsun, seni artık dinlemiyorum. Bir de dinlemesini öğren,

“37 yaşındayım, 8 yıllık evli ve 2 çocuk babasıyım. Benim en büyük sorunum eşimin yanında kendimi değersiz hissetmemdir.

Sabah erkenden güneş doğarken evden çıkar ve akşama kadar çalışırım. Amacım ailemi hiç kimseye muhtaç etmeden ve sıkıntı çekmeden yaşamalarını sağlamaktır.

Eşim mutlu olsun diye her hafta sonu mutlaka dışarda yemeğe çıkarız. İstedikleri her yere götürürüm. Sık sık eve elimde çiçekle gelirim.

Hesap sormam, istediği gibi alışveriş yapar.

Ama ne yaparsam yapayım eşimin gözünde bir hiçim. Her an her dakika beni eleştirecek bir şey bulur. Ne getirdiğim çiçeği beğenir, ne de gittiğimiz lokantayı…

Eve geldiğimde isterim ki hep birlikte sofraya oturup yemek yiyelim. Ben eve gittiğimde yemek ya yoktur veya kendisi yemeğini yemiştir.

Kendine kahve yapsa bana yapmaz. ‘Kalk kendin al’ der, çocuklar bir hata yapsa ‘Aynen babanızsınız’ der.

Bizim evde ‘Ne günaydın ne hoş geldin’ vardır.

“34 yaşında bir kadınım. Fakültede dört yıl boyunca arkadaşlık yaptığım gençle, okulum biter bitmez evlendik. Onu çok seviyordum, ne yazık ki onun da beni sevdiğini sanıyordum.

Henüz 3 aylık evliyken bir gün eve erken döndüğümde gördüklerim beni şoka uğrattı. Kapıyı açıp içeri girdiğimde onu yatak odamızda, hem de bir yakın arkadaşımla yakaladım.

Hiçbir şey söylemeden ağlayarak evden ayrıldım. Bir kaç gün içinde de boşanma davası açtım. Eski eşimden boşandıktan sonra hiç kimseyle ilişkim olmadı.

Kendimi tamamen işime verdim. Çok başarılı oldum. Artık bir yuva kurmayı ve çocuklarımın olmasını istiyorum. Ancak korkumdan hiçbir evlenme teklifini kabul edemiyorum.

Aradan yıllar geçmesine rağmen ‘Yine aldatılırım’ korkusuyla evlenemiyorum. Bana ne önerirsiniz?"

***

Değerli okurum Yaşadığınız sorunu genelleştirdiğiniz ve devamlı aynı sorunu yaşayacağına dair inanç oluşturduğunuz anlaşılıyor.

Bir de eşinizin birlikte olduğu kişinin sizin yakın arkadaşınız olması güven duygunuzu iyice zayıflatmış.

“32 bir kadınım. Eşimle 2004 yılında evlendik. Uzun zamandır evini ihmal ediyordu. Zaman zaman hakaret ve şiddet de görüyordum. Bir an önce kurtulmak için eşime boşanma davası açıp boşandım.

Dava bundan 8 ay önce sonuçlandı. Ancak dava sırasında, eşimden bir an önce kurtulmak için ne nafaka ne de tazminat talep etmedim. Şimdi hem nafaka hem de tazminat davası açabilir miyim?”

***

Değerli okurum, boşanma davası sırasında nafaka ve tazminat haklarınızdan açıkça vazgeçtiyseniz artık nafaka ve tazminat talebiyle dava açamayacağınız kanaatindeyim.

Ancak böyle bir vazgeçme yoksa boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bu davaları 1 yıl içinde açmanız gerekiyor.

Sizin de boşanma davanız 8 ay önce sonuçlandığına göre (kesinleşme tarihini yazmadığınız için bilmiyorum) bu süre dolmadan hem nafaka hem de tazminat talepli olarak davanızı açabilirsiniz.

Ayrıca evlendiğinizden itibaren boşanma davası açılan tarihe kadar geçen süre içinde edinilmiş mallar için mal rejiminin tasfiyesi davası açma hakkınız da vardır.

***

29 yaşında bir kadınım. Eşimle 2004 yılında evlendim. Eşimi bundan 2 ay önce kaybettim.

Geriye mirasçı olarak ben ve eşimin önceki evliliğinden olan 2 çocuğu kaldı. Ben mirastan ne kadar pay alacağım?”

***

Değerli okurum, eşinizin sizinle evlenmeden önce sahip olduğu mal varlıklarından ¼ oranında miras hakkınız var.

Ancak, evlendikten sonra edinilen malvarlıkları için durum değişir.

Eşinizle başka bir mal rejimiyle ilgili sözleşme yapmadıysanız eşinizle aranızda Türk Medeni Kanunu’nun 202.maddesi gereğince “Edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir.

Bu nedenle evlendikten sonra edinilen mallardan alacağınız miras payı değişir.

Bunu size bir örnekle açıklayayım.

“28 yaşında bir kadınım. Eşimle 4 yıldır evliyiz. Bir yaşında bir oğlumuz var.

Eşim bir akşam yanında bir kadınla geldi. ‘Okuldan sınıf arkadaşım, buraya taşınıyor, henüz ev bulamadığı için bir süre bizde kalacak’ dedi.

Bu durumdan hiç hoşlanmadım, ama bir şey de demedim.

Aradan 2 hafta geçti kadın halen bizde…

Eşime ne zaman ‘bu kadın ne zaman gidecek?’ diye sorsam beni tersliyordu.

Kahvaltıda, akşam yemeğinde bakışmaları, sohbetleri beni iyice çileden çıkardı. İçime de kuşku düştü.

Eşime ‘Bu kadın daha ne kadar kalacak?’ diye sorunca, ‘Ev arıyor bulunca gidecek, misafiri kovacak değiliz ya,’ dedi.

Bir gece sabaha karşı oğlum ağladığı için uyandım. Eşim yanımda yoktu.