“24 yaşında genç bir kızım. Bundan bir yıl kadar önce bir sosyal paylaşım sitesinden bir adamla tanıştık.
Bir süre sonra aramızda yakınlık doğdu. Bir gün elinde bir demet çiçekle gelip bana evlenme teklif etti. O gün dünyalar benim olmuştu, çok sevinmiştim.
Ailelerimizin ve davetlilerimizin huzurunda nişan yüzüklerimiz takıldı.
Nişanlılığımız süresi içinde, maddi durumu iyi olmadığı için benden sıklıkla para istiyordu.
Onu çok sevdiğim için bunları dert etmediğim gibi, ara sıra çok değerli hediyeler de aldım.
Onu arkadaşlarımla da tanıştırmıştım. Bir akşam bir arkadaşım aradı. Yemek yedikleri bir restoranda nişanlımın yanında bir kadınla çok samimi bir şekilde gördüklerini söyledi.
Ben de hemen bir arabaya atlayıp o restorana gittim. Gittiğimde şok oldum.
Tam da arkadaşımın söylediği gibi nişanlımı yanında bir kadınla gördüm. Sevgili oldukları ilk bakışta hemen anlaşılıyordu.
1)Aynı evde ayrı odalarda pansiyoner gibi yaşamak.
2)Gelir durumuna bakmadan fazladan harcamalar yapmak,
3)Ne konuştuğuna dikkat etmemek,
4)Yeterinde gülümsemeden sürekli somurtmak,
5)Eşinin ailesine gereken saygıyı göstermemek,
6)Çocukların olumsuz taraflarını eşine benzetmek,
7)Sözünde durmamak,
8)Yalan söylemek,
“32 yaşında evli ve 2 çocuk annesi bir kadınım. İki ay önce işyerime gidiyordum.
Yaya olarak caddeden karşıdan karşıya geçerken bir arabanın bana çarpmasıyla kendimi hastanede buldum.
Bir ayağımın sakat kalma ihtimali çok yüksek. Hayatım altüst oldu. Daha da üzücü olanı kazayı yapan hastaneye bile gelmedi. Haklarımın neler olduğunu öğrenmek istiyorum.”
***
Değerli okurum, geçmiş olsun, umarım bir an önce sağlığınıza kavuşursunuz.
Öncelikle yapmanız gereken, size çarpan aracı sigorta eden sigorta şirketine başvuruda bulunmanızdır.
Bunun için trafik kaza tespit tutanağından aracın hangi şirketten sigortası olduğunu tespit etmelisiniz.
Ayrıca bu bilgileri TRAMER’den (Trafik Sigortası Bilgi Merkezi) öğrenebilirsiniz.
Yeni bir yıl yeni bir başlangıçtır. Yarın yeni yılın ilk günü olacak. Hayatta nelere sahip olursanız olun mutluluk ve huzur dıştan içe değil, içten dışadır.
İç huzurunuz yoksa istediğiniz kadar mal varlığınız, paranız olsun yeterince mutlu olamazsınız. Peki, iç huzur nasıl sağlanabilir?
Bana göre bunun en kolay yolu; sahip olduklarımıza şükretmek, kimseye kin ve nefret duymadan koşulsuz bağışlamak ve elinizdeki ekmeği bölüp karşınızdakine uzatmaktır.
***
İşte iç huzur ve mutluluğun yolu:
*Hayallerini yaşa, ama yaşadığın hayat ne olursa olsun şükret,
*Kimseye kin ve nefret duyma, her akşam uyumadan önce öfke duyduğun kimler varsa affet,
*Senden farklı düşünenlerin düşüncelerine hem saygı duy, hem de yararlan,
SORUMLUYUM
İnsanım
Ve yaşıyorum
Sorumluyum yeşilden ve maviden
Sorumluyum
Kırılan dalın solan yaprağından
Gülen nehrin kirlenen yatağından
Sorumluyum yağmur bulutlarından
Mutluluk, belirlediğiniz büyük hedeflere ulaştığınızda, hissedilen coşku ve heyecanlardan ibaret olmamalıdır.
Asıl ve sürekli mutluluklar günlük hayatımız içinde yaşadıklarımızın farkında olmakla ilgilidir.
***
İşte büyük mutluluklar veren farkındalıklar:
*Sahilde yürürken dalgaları dinlemek,
*Bir vapur yolculuğunda içtiğiniz çayın sıcaklığını ve buğusunu duyabilmek,
*Bir saksıya ektiğiniz çiçeğin büyümesini fark etmek,
*Tarhana çorbasının sıcaklığını yüreğinizde hissetmek,
“24 yaşında genç bir kadınım. Eşime olan aşkım nedeniyle okulumu yarıda bıraktım. Okulumu bitirmeden evlenmeme karşı çıkan ailemi de karşıma aldım. Güya büyük bir aşkla evlendik. Benim için şiirler yazıyordu.
Şimdi, ailemi dinlememekle, onların tecrübelerinden yararlanmamakla ne kadar büyük bir hata yaptığımı anlıyorum.
Son zamanlarda, eve her gece geç gelmesi benden iyice uzaklaşıp odasını dahi ayırması beni çok düşündürüyordu.
Bir akşam kendisine ‘Neden bu şekilde davrandığını’ sordum. Sonra da ‘Bir hatam varsa söyle, düzeltmeye çalışırım’ dedim.
Bana bağırmaya başladı. ‘Evliliğin kendisine göre olmadığını, özellikle benimle evlenmekle de büyük bir hata yaptığını, bir an önce boşanmak istediğini,’ söyledi.’
Ben aşağıdan alıp 'her şey zamanla düzelir' deyince daha da sinirlendi. Bana ‘defol git!’ diye bağırıp, asla unutamayacağım ağır hakaretlerde bulundu.
Ben ağlamaya başlayınca 'sus' diye bağırarak saçımdan tutup yerde sürüdü. Ben bütün bunlara rağmen evden ayrılmadım. O valizine giysilerini doldurup o akşam evden ayrıldı. O zamandan bu yana eve gelmiyor.
Dün içinde boşanma dilekçesi bulunan dava tebligatını aldım. Neye uğradığımı şaşırdım. Üstelik dilekçede ben
“37 yaşında bir kadınım, eşimle uzun zamandır anlaşamıyoruz. Boşanmaktan başka çarem kalmadı.. Boşanırken nelere dikkat etmeliyim?”
***
Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.
Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.
***
İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken 10 madde:
1)Boşanmaya karar vermeden önce yeterince düşünün, özellikle çocuklarınız varsa en az on defa düşünün.
2)Çok emin olmanıza rağmen yine de bir aile danışmanının görüşünü alın.