*Suratını asma,
*Sesini yükseltme,
*Kırıcı olma,
*Geç kalma,
*Güvenini sarsma,
*Bilgisayarına bağımlı olma,
*Tüm zamanını işte geçirme,
*Başkalarıyla onun hakkında olumsuz konuşma,
*Sitem etme,
*Söylenme,
*Doğum gününü unutma,
*Sözünü bölme.
***
Mutluluk ve sağlık dileklerimle…
Cengiz Hortoğlu
“29 yaşında bir kadınım. Eşimden ayrıldığımdan bu yana 3 yıl geçti. Yeniden bir yuva kurmanın hayalini kuruyordum.
Bundan 6 ay kadar önce internet üzerinden bir adamla tanıştım.
Tanıştığımızdan itibaren bana o kadar güven verdi ki onun tüm yalanlarına inandım.
Birkaç kez birlikte yemeğe çıktıktan sonra ‘Beni çok sevdiğini, aşık olduğunu ve de benimle evlenmek istediğini’ söyledi.
Bir akşam ben evime davet edip arkadaşlarımla da tanıştırdım. Bir akşam da onun evinde buluştuk.
Bundan bir ay kadar önce izini kaybettim. Telefonla bile ulaşamıyordum.
İki hafta önce bir kadın aradı. ‘Sevgilim olacak adamın eşi olduğunu ve benimle görüşmek istediğini,’ söyledi.
Ertesi gün bir kafede buluştuk. Çantasından bir zarf çıkardı. Zarfı açıp baktığımda neredeyse şok geçirip bayılacaktım.
“23 yaşında bir genç kadınım Eşimle bundan 2 ay önce evlendim. Birbirimizi severek evlendik. Benim halen okulum devam ediyor.
Birlikte çok güzel bir balayı geçirdik. Eşim benim rahatsız olmamam için sigarasını bahçede içiyor.
Her bahçeye çıktığında uzun uzun telefon konuşmaları yapıyordu Ben bu durumdan hiç rahatsız olmadım.
Ancak bana gelen bir mesajda ‘Seninle evlendi ama o başkasını seviyor,’ diye yazıyordu.
Ben bunun üzerine eşim gece yattıktan sonra kimlerle görüştüğüne baktım.
Devamlı görüştüğü kişi rehberine bir erkek adıyla kayıtlıydı. Bana mesaj da aynı numaradan gelmişti.
Bunun üzerine ertesi gün o numarayı aradım. Karşıma bir kadın çıktı.
Bu telefon numarasının bir erkeğe değil kadına ait olduğunu anladım.
“37 yaşında bir kadınım. Eşimle evlendiğimizden bu yana 12 yıl geçti.
Evliliğimizin ilk yılları çok güzeldi. Yoksul olduğumuz halde ikimiz de mutluyduk. Elele verip çok çalıştık. Şimdi maddi durumumuz çok çok iyi, ancak ben mutlu değilim.
Son zamanlarda benden tamamen uzaklaştı. Aynı evde yaşayan iki yabancı gibiyiz. Eşim, odasını ayırdı. Eve geç saatte geliyor, odasına çekiliyor ve sabah kalkıp gidiyor.
Defalarca konuşmaya çalıştım, ancak hiçbir sonuç alamadım. Dün akşam yine bu konuyu açmaya çalışınca şiddet ve hakarete uğradım.
Size bunları yazıp yazmamakta çok tereddüt ettim. Ancak bu konuyu arkadaşlarımla da konuşamazdım. Bu nedenle size sormak istedim.
Ne yapmalıyım? Bu durum bana boşanma davası açma hakkı verir mi?”
***
Değerli okurum, evlenmenin, aile kurmak, hayatı paylaşmak, acı tatlı günleri birlikte yaşamak gibi sosyal amaçları vardır.
“32 yaşında genç bir kadınım ve 7 yıllık evliyim. Eşim beni aldattığını öğrendim. Eşime bu nedenle boşanma ve tazminat davası açmak istiyorum.
Mahkemede aldatma davalarında her delilin sunulamayacağını duydum.
Mahkemede hangi delilleri ileri sürebilirim? Beni bilgilendirmesini rica ediyorum."
***
Değerli okurum, sizin davanızı hangi delillerle kanıtlayabileceğinizi bilemem.
Ancak, bu konuda daha önce de yazdığım gibi bu davalarda hangi delillerin sunulabileceğini sizinle paylaşabilirim.
***
İşte aldatmayı kanıtlayabilecek deliller:
“24 yaşında genç bir kadınım. Bundan bir yıl kadar önce internetten bir adamla tanıştım. Bana kendisini bekar olarak tanıttı.
Bir süre arkadaşlıktan sonra aramızda büyük bir aşk doğdu. Evli olduğunu öğrendiğimde iş işten geçmişti.
Bana bir ev tuttu. Haftada iki gün benimle kalıyordu. Şimdi de 4 aylık hamileyim.
Eşi birlikteliğimizi öğrenmiş. Bu nedenle bana karşı tazminat davası açtı. Bunu ona söylediğimde hiç de önemsemedi.
‘Beni ilgilendirmez ne yaparsan yap, bundan sonra görüşmeyelim,’ dedi. Artık bana karşı eskisi kadar yakın da değil. Çok soğuk davranıyor.
Evin kirasını da bile ödemiyor. Onun yüzünden okulumu da bırakmıştım, Şimdi de eşinden dava... Darbe üzerine darbe yedim.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Lütfen bana yol gösterin.”
***
23 yaşında bir kadınım. Eşimle 1 yıl önce büyük bir aşkla evlendik. Ben onun için okulumu yarım bıraktım.
Evliliğimiz ilk zamanlar çok güzeldi. Ama iki aydan bu yana hayatım cehenneme döndü. Eşim neredeyse her akşam sabaha karşı geliyor, bana karşı da çok soğuk davranıyordu.
Önceleri her şeyin kendiliğinden düzeleceğini umut ettiğim için sesimi çıkartmadım.
Ama baktım ki bu durum düzelebilecek gibi değil, konuşmaya karar verdim. ‘Bu yaptığının ben çok üzdüğünü ve yanlış olduğunu’ söylediğimde ne yazık ki şiddet ve hakarete uğradım.
Annemi aradım ve o gelip beni aldı. Sabaha kadar gözümün yaşı kurumadı. Ailem kesinlikle ayrılmamı istiyor. Ama ben onu halen seviyorum. Telefonlarına cevap vermediğim için mesaj atıp defalarca özür diledi.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Lütfen bana bir yol gösterin.”
***
Değerli okurum, ne yapmanız gerektiğine elbette siz karar vereceksiniz. Ben sadece yapabileceklerinizi anlatacağım. Ancak bu hayat sizin hayatınız ve kararınızı da ne ailenizin ne de başkalarının etkisi altında kalmadan almalısınız.
Değerli okurlarım, bazen anlatamadıklarımı bir şiirle anlatmam daha kolay oluyor.
YAPAMADIKLARIMIZ
Yitip giden mektuplar
Uzatılamayan çiçek demetleri
Okunamayan şiirler
Dinlenemeyen şarkılar
Gidilemeyen operalar baleler
Ertelenen sinemalar tiyatrolar