“28 Yaşında bir kadınım. Eşimle 18 yaşındayken evlendim.10 yıldan bu yana evliyim.
Eşimle anlaşamıyoruz, sabah akşam tartışıyoruz. Artık bu birlikteliğin benim için hiçbir yararı kalmadığını düşünüyorum.
Ancak boşanma süreciyle ilgili olarak da hiçbir bilgim yok. Ne yapmalıyım? Nereden başlamalıyım?”
***
Değerli okurum, boşanma çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.
Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.
Yalnızca sorunlarınızın neden kaynaklandığını belirtmediğiniz için size sadece aşağıdaki gibi bir yol haritası sunabilirim.
***
"26 yaşında bir kadınım. Eşimle 2 yıldır evliyiz.
Evlendiğimizden bu yana en büyük sorunumuz eşimin cinsel içerikli sitelerden ayrılamaması…
Bana olan ilgisi sıfır…
Sohbet muhabbet hiç yok…
Sabah akşam elinde bilgisayar…
Beni önceleri "çalışıyorum" diye kandırıyordu. Ama sonradan inkar edemeyecek hale geldi.
Önce yemek yiyor, sonra odasına çekilip saatlerce o sitelerde dolaşıyor. Artık bu durumdan bıktım. Evlilik bu olamaz.
Kaç kez tartıştık. Bana karşı olmaz hakaretlerde bulundu.
Bu suçların mağdurlarının olayın sebebi gibi görmenin yanlışlığı net olarak kabul edilmeli. Artık bu durum tartışılır olmaktan çıkmalı. Çünkü taciz ve tecavüz suçunun gerekçesi olamaz.
Ne yazık ki bazı olaylarda yakınları bile “Neden bu elbiseyi giydin? Neden bu saatte oradan geçtin?” benzeri sorularla olayın mağdurunu suçlayabiliyor.
Mağdur hiçbir nedenle şikayetten vazgeçmemeli. (Hak arama özgürlüğünü kullanması sadece kendisi için değil tüm toplum için çok önemli. Çünkü Bu suçu işleyenler çoğu zaman “Nasıl olsa şikayet edemez” düşüncesi içindelerdir.
Hak arama özgürlüğü kullanıldıkça bu suçu işleyenlerin cesareti kırılır. Cezanın bir amacı ıslah diğer amacı da caydırıcılıktır.
Sadece ceza davası yetmez, mutlaka tazminat davası da açılmalı. Mağdur bu parayı almak istemezse istediği bir yere bağışta bulunabilir.
Sivil toplum kuruluşları mağdurlara "Her zaman yanındayız" mesajıyla özellikle manevi yönden daha da sahip çıkmalı.
Böylece bu suçların mağduru kendini yalnız hissetmez. Çünkü bazen mağdurun ailesi bile şikayetçi olmasını istemiyor ve yalnız bırakıyor.
Bu suçların mağdurları mümkünse psikolojik yardım almalılar. Psikolojik yardım mağdurların bir yandan bu
15 madde 30 kelime işte evlilik
1)Sözünde dur
2)Saygı göster
3)Değer ver
4)Sakin ol
5)Sevdiğini söyle
6)Günaydın de
7)Güven duy
1) Öncelikle bu suçun mağduru olduğunuzu bu suçun işlenmesinde asla sizin hiçbir etkiniz ve sorumluluğunuz olmadığını kabul edin. Asla kendinizi suçlamayın.
2) Kesinlikle duş almayın, etrafta hiçbir şeye dokunmayın. Üzerinizdeki giysileri ve iç çamaşırları yıkamayın.
3) En kısa sürede şikayette bulunun. Çünkü ne kadar erken başvuruda bulunursanız olayın kanıtlanması o kadar kolay olur.
Peki, nerelere başvurabilirim?
*CUMHURİYET SAVCILIĞI
*ALO 155 POLİS
*ALO 156 JANDARMA
*ALO 183 AİLE, KADIN, ÇOCUK, ÖZÜRLÜ VE SOSYAL HİZMET DANIŞMA HATTI
Buğra Hanım ve Uğur Bey iki değerli arkadaşımdır.
Buğra Kılıç Erden’in eşi Uğur Erden için büyük bir özveriyle hazırladığı doğum günü sürprizini bizzat Uğur Erden’in kaleminden sizlerle paylaşmak istedim.
Çünkü Evlilik emek ister, aşkı yaşatmak da fedakarlık…
***
“Gezmek ve fotoğraflamak benim hayattaki nefes alışımdır. İnsanların yüzlerinde gördüğüm hayata dair izleri ölümsüz kılmayı felsefem olarak görüyorum.
Bu sebeple eşimle birlikte yöresel kültür farklılıkları açısından çeşitliliği bol İtalya da bir proje üretmek istedik.
Oradaki insan çeşitliliğini, yaşam biçimlerini, hayata dair izleri zaman – mekan açısından fotoğrafladım. Roma, Floransa, Venedik ve Napoli birbirinden farklı dört yörenin dört şehri gibiydi.
İstanbul'a döndüğümüzde ise sergi kalitesinde bir proje ürettiğimi daha iyi algıladım.
"26 yaşında genç bir kızım. Bundan 15 gün kadar önce bir kız arkadaşımla birlikte yemeğe çıktık.
Gece geç saatte, arabamıza doğru ilerlerken 4 kişinin cinsel tacizine uğradık.
O an yaşadıklarımı anlatabilmem mümkün değil. Her gece kabus görüyorum. Üzüntüden uyuyamıyorum. Karşımda pis pis sırıtışlarını unutamıyorum.
Ellerinden kaçıp kurtulmasak çok daha kötü şeyler olabilirdi.
Beni en çok üzen olaylardan birisi de o an oradan geçenlerin yaşananları görmezden gelmesiydi.
Annem ‘Kızım aman kimse duymasın, bu işin peşini bırak,’ dediği için şu ana kadar şikayetçi olmadım.
Ancak bu saldırganların yarın başkasına da aynı şeyleri yapmayacağını nereden bilebilirim.
Ne olursa olsun haklarımı arayacağım. Bunların bulunup cezalarını çekmesini istiyorum. Kız arkadaşım da benim gibi düşünüyor. Bize yol gösterin."
Elbette hiçbir zaman boşanma istenen bir durum değildir. Ancak bazen evlilikler öyle bir hale gelebilir ki artık o evlilik bir taraf veya iki taraf için çileye ve işkenceye dönüşür.
Bu durum sadece taraflar için değil aynı zamanda çocuklara da zarar verir. Her gün kavga yapılan bir evde çocukların sağlıklı yetişmesi olanaksız hale gelebilir.
Bu durumda boşanma çözüm olarak düşünülebilir. Ancak bu kararı yeterince değerlendirmeden verirseniz yanlış bir karar vermiş olabilirsiniz.
Bu da yıllardır yaşanacak pişmanlık demektir.
Bunun için evliliğinizin kaçınılmaz olup olmadığını objektif olarak test etmeniz gerekir.
İşte size önerilerim:
*Öncelikle sizi boşanmaya zorlayan nedenleri somut olarak yazın.
Bu sorunları yazarken eşinizin kişiliğine saygı gösterin ve genellemeyin. ("Sen hep böylesin" demeyin)