Çalışma koşullarının işçi aleyhine esaslı şekilde değiştirilmesi ancak işçinin yazılı onayı ile mümkün olur.
Çalışma ilişkisi uzun bir dönemi kapsadığından çalışma koşulları olarak adlandırılan işyeri şartlarında, çalışma saatlerinde ve ücrette değişiklik yapma ihtiyacı doğabiliyor.
Çalışma koşullarının işçi aleyhine esaslı şekilde değiştirilmesi ancak işçinin yazılı onayı ile mümkün oluyor. İşçiden gelen değişiklik talepleri ise işverenin kabulü ile hayata geçebiliyor. Dolayısıyla çalışma koşullarında değişiklik yapılması kural olarak tarafların anlaşması ile mümkün olabiliyor.
Esaslı değişiklik...
İş sözleşmesinin temel unsurlarını değiştiren değişiklikler esaslı değişiklik kabul edilmektedir. Yapılmak istenen her işyeri değişikliği kendi içinde, işçinin durumunu esaslı yönde ağırlaştırıp ağırlaştırmadığı noktasında ayrı ayrı etraflıca değerlendirilmelidir. Örneğin işyerinin uzak bir yere taşınmasına rağmen, işverenin daha önce sağlamadığı servis imkanını sağlaması ve yolda geçecek sürenin aşırı artmaması
Mevzuat gereğince stajyer çalıştırma zorunluluğu olan firmalar, stajyerlere ücret de ödemek zorunda. Stajyerlere verilecek ücret net asgari ücretin yüzde 30’u kadar. 2020 için en düşük ücret ise 631.19 TL
Stajyerlik, çalışma hayatında uzun soluklu bir kariyerin başlangıcı olabilir. Staj dönemi, sadece uygulamaya ilişkin esasları öğrenmek anlamına gelmiyor, aynı zamanda staj gören öğrencilerin yeteneklerini ve özgeçmişlerini geliştirebilecekleri, iş hayatını tanıyabilecekleri ve profesyonel çalışanlarla iletişim kurabilecekleri bir fırsat.
Mevzuat gereğince, önceki yazımda ele aldığım üzere, bazı firmaların stajyer çalıştırma zorunluluğu bulunuyor. Ayrıca, stajyer çalıştıran işverenlerin zorunlu staj döneminde stajyerlere ücret ödeme yükümlülüğü de söz konusu.
Zorunlu staj dönemi için işletmelerde istihdam edilen stajyerlere asgari geçim indirimi hariç net asgari ücretin yüzde 30’u tutarında ücret ödenmesi gerekiyor. Bu uygulamayla, pek çok sektörde
10 ve daha fazla personel çalıştıran firmaların, belli sayıda öğrenciyi staja alması zorunlu. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen firmalar ise mesleki eğitime katkı payı ödüyor.
Eğer şu an Kovid-19 salgını ile ciddi bir mücadele içinde olmasaydık, içinde bulunduğumuz yaz dönemi öğrenciler açısından sadece tatil anlamına gelmeyecek, çok sayıda öğrenci firmalara staj başvurusu yapıyor olacaktı. Aslında normalleşme süreci ile birlikte söz konusu başvurular da başladı. Bu bakımdan, pek çok ünversite öğrencisinin, iş tecrübesi kazanmak ve özgeçmişini güçlendirmek amacıyla firmalara staj başvurusunda bulunduğunu söylemek mümkün. Yükseköğretim sistemi içinde bazı bölümlerde (eğitim fakülteleri, mühendislik bilimleri vb.) zorunlu stajlar söz konusuyken, bugün pek çok öğrenci ileride yapacağı iş başvurularında bir adım öne geçebilmek için kendi isteğiyle, yani zorunlu olmasa da staj yapmak istiyor.
Zorunluluk kapsamı
İşte yemek yeme, çay içme, dinlenme gibi ihtiyaçların giderilmesi için ‘ara dinlenme’ çalışma süresinden sayılmaz. Günde 11 saate kadar çalışmalar için ara dinlenmesi en az 1 saat, 11 saati aşarsa da en az 1.5 saat olarak verilir.
İş Kanunu ile belirlenmiş ‘ara dinlenme’ çalışma süresine göre değişir. Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa olan işçilere 15 dakika, 4 saat - 7.5 saat olan işçilere 30 dakika, 7.5 saatten fazla işçilere 60 dakika ara dinlenmesi verilmesi gerekir.
Burada amaç, bu sürede yemek yeme, çay içme, dinlenme gibi ihtiyaçların giderilmesidir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz, dolayısıyla, işçi ücret almaz. Ara dinlenmesi kullandırılmaksızın işçi çalıştırılırsa bu süre artık çalışma süresi olarak sayılır. Yargıtay’a göre; “Bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması
Kısa çalışma koronavirüs mağduriyetlerini büyük ölçüde engelledi. Bu başvuruları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda 900 iş müfettişi inceledi. Müfettişlerin iki ay gibi kısa bir sürede gece - gündüz demeden çalışması sonucunda yaklaşık 4 milyon çalışana kısa çalışma ödeneği verilmesi uygun görüldü
Neredeyse hayatımızı durma noktasına getiren Kovid-19 salgını nedeniyle çok sayıda işyeri ve çalışan zor duruma düştü. Bu dönemin kahramanları sağlık çalışanlarımız oldu. Onların özverili çalışmaları hiçbir zaman unutulmayacak. Aslında bu dönemdeki çalışmaları unutulmayacak çok sayıda meslek grubu var. Biz de kendi alanımız içindeki bu fedakârlıkları nedeniyle devletimizin memurlarını, işçi sendikalarımızı ve işverenlerimizi daima iyi dileklerimizle anacağız.
Örneğin iş yaşamını yönetilebilir bir hale getirmek için uğraşan, denetim yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı müfettişlerimizi, ayrıca sorumlu işçi
Kıdem tazminatında çok önemli bir dönüşüm öngören Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) ilişkin detaylar çalışma hayatının sosyal tarafları ile görüşülmeye başlandı. İşveren ve işçi kesiminin ilk tepkileri sürecin zorlu geçeceğini gösteriyor.
TES’in 1 Ocak 2022’de hayata geçmesi planlanıyor. Bu tarihten sonra ilk kez sigortalı olacak kişiler sisteme zorunlu dahil edilecek. TES’in 1 Ocak 2022’den önce sigortalı olmuş kişiler için zorunlu olması ya da isteğe bağlı olmasına yönelik iki alternatif var.
1 Ocak 2022’den önce sigortalı olan kişiler için TES’e geçişin gönüllü tutulması halinde bu çalışanlar 1 Ocak 2022 öncesi kıdem tazminatları için halihazırdaki kanuna tabi olacak. Dolayısıyla bu tarihten önceki her bir yıllık çalışma için 30 gün tutarında kıdem tazminatı alabilecekler.
1 Ocak 2022 sonrası isteğe bağlı TES’e katılmadıkları taktirde 1 Ocak 2022 sonrasında da aynı hükümlere tabi olarak kıdem tazminatı hakları korunmuş olacak. TES 1 Ocak
İstihdam Kalkanı paketi, salgın sürecinde işçiyi ve işvereni destekleyen önlemleri devam ettirirken yeni önlemleri de içerecek. İşten çıkarma yasağı 3 ay uzatılacak. Ücretsiz izne çıkarılan işçiye aylık 1117 lira ödeme yapılmaya devam edilecek. Kısa çalışmanın sona erdiği işyerlerinde işverenlere üç ay prim desteği sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda süren çalışmalar sonucunda İstihdam Kalkanı Paketi açıklanacak. Salgının etkilerini ortadan kaldırmak için normalleşme sürecinde atılan önemli adımlardan biri de işgücü piyasasına odaklanan İstihdam Kalkanı Paketi. Pakette yer alan düzenlemelerden, salgın sürecinde alınan bazı önlemlerin devam ettirilmesinin yanı sıra yeni önlemlerin de alınacağı, işçinin de işsizin de işverenin de destekleneceği görülüyor.
İşten çıkarma yasağı
İşten çıkarma yasağının 3 ay daha uzatılması söz konusu. Bu anlamda, işten
Kamu işçilerine her yıl dört taksitte ödenen ‘ilave tediye’nin iki taksiti ödendi. Üçüncü taksitin bu yıl 31 Temmuz’da başlayacak Kurban Bayramı öncesinde ödenmesi konusunda beklenti oluştu.
Kamu işçilerine her yıl 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye dört taksitle ödeniyor. Bu yılın ilave tediyelerinin ilk taksiti 31 Ocak’ta, ikinci taksiti ise 22 Mayıs’ta ödendi. İlave tediyenin üçüncü ve dördüncü taksitlerinin ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi ağustos ve aralık aylarında ödenmesi bekleniyor. Henüz tediyelerin üçüncü ve dördüncü taksitlerinin ödenme tarihi netleşmedi. Ancak bu yıl Kurban Bayramı 31 Temmuz’da olması nedeniyle tediyelerin üçüncü taksiti bayram öncesinde ödenebilir. Böyle olursa kamu işçileri bayram öncesi ilave tediyelerini alabilirler. Resmî Gazete’de Cumhurbaşkanı kararı yayımlanınca tediyelerin ödeneceği tarih netleşecek.
İlave tediye nedir?
6772 sayılı kanun kapsamında