İşverenler tam kapanmada salgınla mücadelenin etkinliğini daha artırmak üzere Ramazan Bayramı tatilini uzatabilir. Bugünden itibaren 2.5 gün ek tatil yoğunluğu çok azaltır. ‘Telafi çalışması’ tam da bu durum için. Gelin inceleyelim....
29 Nisan’da başlayan ve 17 Mayıs’ta sona erecek olan tam kapanma süreci, Ramazan Bayramı’nı da kapsıyor.
Bu dönemde, tam kapanmadan muaf olan bazı işyerlerinde fiziksel mesafeyi azaltmak ve tam kapanma sürecinin koronavirüs salgını ile mücadeledeki etkinliğini artırmak üzere Ramazan Bayramı tatili işveren tarafından uzatılabilir.
12 Mayıs Çarşamba arife günü başlayan ve 15 Mayıs Cumartesi günü sona eren Ramazan Bayramı’nın öncesindeki pazartesi gününden itibaren 2.5 günün tatil edilmesiyle işyerlerindeki yoğunluğun azaltılması ve böylece virüsün yayılma hızının daha da kesilmesi mümkün olabilir. Tatil sürelerini birleştirebilmek için çeşitli yollar bulunuyor.
Nasıl olacak?
İş Kanunu’nda düzenlenen “telafi çalışması”
Salgında artan vaka ve hasta sayıları nedeniyle 29 Nisan Perşembe günü akşamından 17 Mayıs’a kadar 17 gün sürecek tam kapanma dönemi başladı. Kapanma döneminin çalışanlarca nasıl geçirileceği sorusu gündeme geldi. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgede sokağa çıkma yasağı uygulaması kapsamına dahil edilmeyen işkolları sayıldı. Bu işkollarında çalışanların muafiyet belgeleri ile işe gidebilecekleri belirtildi. İlgili işkollarında çalışmayan işçilerin ise durumlarının ne olacağı sorusu gündeme geldi. Daha önceden gelen işverenin ücretsiz izne gönderme hakkı veya kısa çalışma uygulaması gibi yöntemler halen varlığını sürdürmekle birlikte, işverenlerin bu dönem için işçilere yıllık ücretli izin kullandırma talepleri oluşmaya başladı. Yazı dizimizde bugün kapanma döneminde işçilere yıllık izin kullandırılıp kullandırılamayacağını, kullandırılabilirse ne şekilde kullandırılabileceğini değerlendireceğiz.
Evde çalışanların durumu
İşyeri kapanmakla birlikte evde çalışma imkanı bulunanlar
Tam kapanma döneminde, çalışma belgesi olanlar çalışmaya devam edecek. Sokağa çıkma yasağına tabi olanlar mümkünse uzaktan çalışmaya geçecek. Uzaktan çalışmaya uygun olmayan işler için kısa çalışma ve nakdi ücret desteği devreye girecek. Nakdi ücret desteğinin sağlanması için ise 4 şartın mutlaka yerine getirilmesi gerekiyor.
17 günlük tam kapanma süresince çalışma hayatındaki muafiyetler belirlendi. Çalışma belgesi alınabilen sektörlerde çalışanlar kapanma döneminde çalışmaya devam edebilecek. Muafiyet kapsamında olmayıp sokağa çıkma yasağına tabi olan işyeri ve kişiler için ise ilk tercih uzaktan çalışma. Ancak uzaktan çalışmaya uygun olmayan işler için kısa çalışma ve nakdi ücret desteği devrede. Dün kısa çalışmanın kapanma döneminde nasıl uygulanabileceğini anlatmıştım. Bugün ise ücretsiz izin ve nakdi ücret desteğinin kapanma süresince hangi şartlar dahilinde ve kimler için uygulanabileceğini açıklayacağım.
Ücretsiz izin kapsamı
İş
Bu yazı dizimizde çalışma izin belgesinden fesih yasağına tam kapanma döneminde çalışma hayatını ve çalışanların haklarını ele alacağız.
Salgında artan vaka ve hasta sayıları nedeniyle 29 Nisan akşamından 17 Mayıs tarihine kadar 17 gün sürecek tam kapanma dönemine geçildi.
Söz konusu dönemde sokağa çıkma yasağı uygulaması kapsamına dahil edilmeyen belirli işkolları bulunuyor. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeye göre bu işkollarında çalışanlar, e-Devlet üzerinden alacakları çalışma izin belgesi ile tam kapanmadan muaf tutulacak. Tam kapanma döneminde uzaktan çalışma şartlarının uygun olmadığı işyerleri ise kapalı olacak. Bu yazı dizimizde tam kapanma döneminde çalışma hayatını ve çalışanların haklarını ele almaya çalışacağım.
1-) Muaf tutulan hariç tam kapanma geçerli
Geçtiğimiz perşembe günü başlayan ve 17 gün sürecek olan tam kapanma süreci, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgede belirtilen işkolları haricindeki tüm işyerlerini kapsıyor.
Genelgede sokağa çıkma
İşçi ve işverenin iş sözleşmesinden doğan borçlarına aykırı davranmaları halinde bazı cezai şartlar öngörülür. En sık cezai şarta bağlanan yükümlülük, fesih hakkının sınırlanmasıdır. Sözleşmeyi belirlenen süreden önce fesheden taraf, karşı tarafa cezai şart ödemek zorunda.
İşveren ve işçiler birbirlerine mevzuatta olmayan birtakım ek yükümlülükler getirmek veya var olan yükümlülüklerin ihlal edilmesini engellemek amacıyla cezai şartla bağlama yoluna gidebilmektedirler.
Cezai şart, Borçlar Kanunu’na göre bir kişinin borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemiş olması halinde alacaklıya karşı teminat niteliğinde bir edimi yerine getireceği taahhüdünde bulunmasıdır.
Mevzuatta bulunmayan yükümlülükler için sözleşme ile öncelikle bir borç tanımlanmakta, sonra bunun ihlali cezai şarta bağlanmaktadır. Cezai şarta bağlanan yükümlülükler çeşitlilik arz edebiliyor. Cezai şartın karşımıza çıktığı başlıca durum fesih hakkını sınırlandıran cezai şartla bağlantılı
İsteğe bağlı sigortalılık yaptıranlar emeklilik koşullarının daha zor olması nedeniyle azaldı. Ancak memurlar yani 4/c’li sigortalılar için önemli bir istisna var. Belirli süre memurluk yapanlar, isteğe bağlı iştirakçi olarak kendi primini ödeyip emekli sandığı mensubu olarak emekli olabiliyor. İşte detaylar...
1 Ekim 2008 sonrası sosyal güvenlik sisteminde çok önemli değişiklikler yaşandı. Bunlardan biri de isteğe bağlı sigortalılıktaydı. Buna göre bu tarihten önce kişi isterse SSK’lı, isterse Bağ-Kur’lu isterse Emekli Sandığı’na tabi olarak isteğe bağlı sigortalı oluyordu. Fakat sosyal güvenlik reformu sonrası isteğe bağlı sigortalılar 4/b’li yani Bağ-Kur’lu olarak değerlendiriliyor.
Bağ-Kur’lu olarak değerlendirilme ve emeklilik koşullarının daha zor olması nedeniyle, isteğe bağlı sigortalılık yaptıranlar azaldı. Cebinden prim ödeyerek sigortalı olan kişilerin emeklilik için 9.000 gün prim ödemesi zorunluluğu ve emekli olacakları zaman bağlanacak aylığın görece sigortalı (SSK) ve memurlara göre düşük olması bu azalmanın temel nedeni.
Şartl
Dünya Ekonomik Forumu’nun yayımladığı Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu, dünyada cinsiyet eşitsizliğine ilişkin farkın kapatılabilmesi için 135.6 yıl gerektiğini vurguluyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2006 yılından bu yana düzenli olarak yayınlanan ‘Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’nun 2021 yılı versiyonu, dünya çapında cinsiyet eşitsizliğine ilişkin farkın kapatılabilmesi için 135.6 yıla ihtiyacımız olduğunu ortaya koyuyor.
Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi, temel olarak sağlık, eğitim, ekonomi ve politika şeklinde dört alana odaklanıyor. Endekste bu dört temel alanda kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklar ortaya konuluyor.
Hesaplama
153 ülkenin toplumsal cinsiyet eşitliğindeki ilerlemeye göre sıralandığı Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde, ekonomik katılım ve fırsatlara erişim, eğitimde başarı, sağlık ve hayatta kalma ile siyasal katılım ve güçlendirme olmak üzere dört tematik boyut bulunuyor.
Siyasi katılım ve güçlendirme açısından söz konusu olan cinsiyet eşitsizliğinin, bir önceki yıla göre 2.4 puan daha
İş hayatında sosyal medya kullanımının avantajının yanı sıra riski de var. Şirket açısından gizli bilgi ifşası, çalışan açısından da tazminatsız fesihe kadar giden durumları inceleyelim
Çalışanların sosyal medya kullanımı kimi zaman şirketin hedefleri ile ortak zemine oturduğunda desteklenirken, kimi zaman da şirket çıkarlarına zarar verici bir hal alabiliyor.
Şirketlerin belirlediği temel değerlere uygun, üretiminde benimsediği bakış açısını destekleyen çalışan paylaşımları, işverenlere artı değer katıyor ve şirketin amaçlanan görüntüsünü çok yönlü bir şekilde takviye etmiş oluyor. Şirkette uygulanan projeler hakkında çalışanların kişisel ağı ile daha geniş bir kitle bilgilendirilmiş oluyor, dolaylı reklam yapılmış oluyor.
Menfaat ve risk
Şirket tarafından beklenen bu menfaatlere karşın birtakım riskler de doğabiliyor. Sosyal medya kullanımda çalışanın şirket aleyhine doğurabileceği başlıca risk şirketin gizli bilgilerini ortaya çıkarması ve şirketin güvenliğini ihlal etmesidir. Diğer riskler ise çalışanın diğer çalışanlara sosyal medya