Türkiye üzerinde bir nükleer silah patlarsa sonuç ne olur? Başbakanken İsmet İnönü bunu inceletmiş. Bulguları, damadı Metin Toker’in kitabında (“İnönü’nün Son Başbakanlığı”, Bilgi-1969) var:
“Nükleer savaş çıkarsa bunun (Türkiye’deki) Hiroşima’sı İstanbul ve Ankara olacaktır. Ankara’nın ortası, Dil-Tarih- Coğrafya Fakültesi’nin yanındaki tren köprüsüdür. İstanbul’un ortası ise Galata Köprüsü... Bunların üzerinde, 500 metre yükseklikte patlatılacak bir nükleer bomba, 3,5 kilometre içinde canlı bırakmaz.”
* * *
Bugün Wikileaks sayesinde (yarı resmi olarak), Türkiye topraklarında nükleer silahlar olduğunu öğreniyoruz.
Tarih: 12 Kasım 2009...
Alman Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD Dışişleri Müsteşarı ile görüşüyor. Hükümet, Almanya’daki tüm nükleer silahları kaldırmayı planlıyor. Amerikalı müsteşar Alman danışmana diyor ki:
“Almanya ile birlikte Belçika ve Hollanda da füzelerini çekerse Türkiye’dekileri tutmamız zor olacak.”
Topraklarımızda nükleer silah olduğunu, kazara sızan bir belgeden öğrenmemiz acı değil mi?
Kaç füze var? Neredeler?
Milletin üzerinde irade yoksa, millet neden bunu bilmiyor?
* * *
Türkiye üzerine pazarlıkları, Küba krizinde 30 yıl sonra öğrenebilmiştik. Bu kez Wikileaks sayesinde hemen öğrendik.
“Türkiye’deki füzeleri tutmamız zor olur” cümlesi, 1962 pazarlıklarını hatırlatıyor.
Rahmetli Turan Yavuz’un “Satılık Müttefik” kitabını (Doğan, 1999) yeniden okumanın tam zamanıdır.
* * *
Hatırlatalım:
Kriz, 1962 Ekim’inde Sovyetler’in Küba’ya füze yerleştirmesiyle başladı. ABD, Küba’yı ablukaya aldı. Savaş tehlikesi belirdi.
Sonradan ortaya çıkan belgelere göre ABD, Sovyetler’in Küba’dan füzelerini sökmesine karşılık Türkiye’ye 1959 sonunda yerleştirilen 15 Jüpiter füzesini geri çekmeyi planladı. Ankara’nın bu takas planından haberi bile olmadı.
O kriz sırasındaki Beyaz Saray toplantılarının tutanakları dehşet ve ibret vericidir.
Başkan Kennedy danışmanlarına sorar: (S: 79)
“ -Türkiye’ye (Sovyetler saldırsa bile) bu füzeleri ateşlemeyecekleri talimatını geçtiniz mi?”
“ -Evet, Genelkurmay böyle bir talimat gönderdi.”
“ -Bu talimatı yineleyelim. Biz Küba’ya saldırabiliriz. Ruslar karşılık verebilir. Bu füzelerin bizden habersiz ateşlenmesini istemiyoruz. (...) Yoksa ABD toprakları bir nükleer saldırıyla karşı karşıya kalabilir.”
Yani?
Sovyet füzeleri Ankara’yı, İstanbul’u yok edebilir, ama Türkiye, New York, Washington tehlikeye girmesin diye kendi topraklarındaki füzeleri, savunma amaçlı bile kullanamayacaktır.
Amerikan Genelkurmay’ının bir kriptosunda şu yazılıdır:
“Türkler bir Sovyet nükleer saldırısında füzeleri ateşlemeye kalkışırsa ABD denetçileri başında bulundukları füzeleri imha etsin.” (S: 80)
Tutanaklara göre Kennedy’nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Bundy sonucu şöyle özetler:
“Bu durumda bırakacağız Türkiye’yi vursunlar.”
ABD Savunma Bakanı McNamara’nın cevabı:
“Evet, alternatiflerden biri bu...”
* * *
Türkiye’de Amerikan karşıtlığı yok yere oluşmadı.
Wikileaks, bize 40 yılda hiçbir şeyin değişmediğini kanıtlıyor.
Şimdi Başbakan’dan kendi kişisel hesapları kadar ülke üzerindeki füze hesaplarının da hesabını sormasını ve kamuoyuna bir füze hesabı vermesini bekliyoruz.