Sayfayı çevirin:Edirne'de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları... Ve günlerdir Mardin'den Sivas'a kadar Türkiye'nin dört bir yanından 12 - 13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri...Madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var.Peki diğer yüzünde?..Alttan alta inanılmaz bir "ergen ihtilali" yaşadığımızın farkında mısınız?* * *Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16 - 17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?Levent'te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm. Dinlediklerime inanamadım:"14 - 15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor"muş.Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie'nin fotoğrafıyla gelmiş ve "Bununki gibi dudak istiyorum" demiş.18'lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış."En büyük istekleri" neymiş biliyor musunuz?Zara'nın ya da Diesel'in 34 bedenine sığmak...Bunun için yarışıyorlarmış:"Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç
Amerikalılar o yaralı askerleri tutuklayıp götürdüler.Siz Suriye'nin büyük bir tepkisini hatırlıyor musunuz?***Peki ABD, kendi askerine savaş suçlarıyla yargılanmama dokunulmazlığı veren sözleşmeyi imzalaması için bütün ülkelere baskı yaparken aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 50'yi aşkın ülkenin bu talebi geri çevirdiğini, küçücük Kolombiya'nın reddederken "Amerikan yardımının canı cehenneme" dediğini biliyor musunuz?Ya 7 bin yıllık uygarlığa sahip Mısır ne yaptı?Washington'dan koparacağı yardım karşılığı sözleşmeyi imzaladı.***Araplar dayatmalara böyle boyun eğdiler de Amerika'nın gözüne girebildiler mi?Hayır.İşgalci ABD yönetimi, Irak için bütün devletlerden askeri kuvvet istedi ve sonuçta 70 devlet seçti.Bu devletler içinde ne Mısır vardı, ne Suriye... ne Suudi Arabistan, ne Fas, ne Yemen...***Ya Arap halkı?Yönetimin bu teslimiyetçiliğine karşı tepkili mi?Hayır.Irak volkanını patlatan Ürdün ve Kuveyt'te yapılan son seçimler statüko lehine sonuçlandı."Araplar sadece Irak'ta değil, kendi ülkeleri de dahil hiçbir yerde yoklar. Hem hükümet, hem halk olarak çöl sepeti gibiler; Amerikalı efendilerinin alçak birer uşağı oldular. Rolleri, emir almak ve itiraz etmeden yapmakla
İnsanın içi gurur doluyor. "New York'ta bir morning" Cola Turka içip hesap geldiğinde "Bendensin" diye avucunu göğsüne bastıran Türkleştirilmiş Amerikalılar...Türk'e Türk propagandası..."Ala - Turka'laşıyor Amerikan rüyası..."***New York'ta Amerikan aksanıyla yarı İngilizce - yarı Türkçe bir dil konuşan Amerikalılar...Güzel hayal... Ama hayatın gerçeği şu:İstanbul'da Türk aksanıyla yarı Türkçe - yarı İngilizce bir dil konuşan Türkler...Tofita reklamındaki sarışının, kırmızı elbisesinden taşan göğüslerini avuçlayıp "Şışşşt seyirci!.. Degajeme gel!" çağrısında kullandığı abuk dil değil mi bu?..Geçenlerde Aktüel'de Onur Baştürk yazdı, gençlerin yeni "Degaje Türkçe"sini:Diyelim "clubber"sınız (yani o parti senin, bu parti benim gezen takımdan...) Arkadaşınızı arayıp akşamki ilk durağı şöyle soruyorsunuz:"- Hangi event'e akıyoruz?"Arkadaşınız cevaplıyor:"- Bir yere gidecektik, ama forgettim" ("unuttum" yani...)"- Dehşebilite bi yer keşfettim, oraya akalım"."- Biliyorum orayı, çok sevişilable bi ortam!"" -Ay ben bu gece sana verirmişim, sen de alırmışın..."***Argo - İngilizce - internet dili - chat geyiği - cep mesajı - şarkı sözü bulamacı "kopil" bir "Türkçe" bu..."Çok fatal bi durum"
Çarşamba KADEK'liler Tunceli - Pertek karayolunu kesti.Perşembe gecesi KADEK Bingöl'de köy bastı, 4 kişiyi öldürdü.Ne oluyor?Başa mı dönüyoruz?* * *Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, saldırıların nedenini "Teröristler, Topluma Kazandırma programından rahatsız" diye açıkladı.Özgür Politika gazetesi de 2 hafta önce "Bu yasa savaş nedenidir" başlığıyla çıkmıştı.Fırtına koparan tasarı, "Eve Dönüş Yasası" diye bilinen, "Topluma Kazandırma programı"...Programla Kuzey Irak'taki 4 bin 500 PKK militanının yarısının eve döneceği umuluyor.Meclis'e getirilen projenin daha önceki "Pişmanlık Yasası"ndan farkı şu: Bu kez silahlı eylemden idam cezası almış militanlar ve (en üst düzey hariç) örgüt yöneticileri de teslim olurlarsa 4 yıl yatıp çıkabilecek ve sosyal destek alabilecek.Teslim olmayıp yakalananlar ise, ancak örgüte dair bilgi verirse yasadan yararlanabilecek. Bu yolla örgütün tamamen çözülmesi amaçlanıyor. KADEK de bunu hissettiğinden saldırılara başlıyor.* * *Tam "Terör bitti, askerlik kısaldı" diye sevinirken bölgenin yeniden karışması kaygı verici...Aslında herkes biliyor ki, silahlar susmuş, ama teslim edilmemişti.Tersine "bölge", Öcalan'ın yakalanmasından sonra doğan sessizlikte
Yola bir çukur kazılırmış. Fil bu tuzağa düşünce, avcılar siyah elbiseler içinde, yüzleri kapalı olarak gelir, çırpınan hayvanı kırbaçlar, uzun süre aç bırakırlarmış.Günler sonra aynı avcılar, bu kez beyaz elbiseler içinde, filin en sevdiği yiyeceklerle gelir, hayvanı çukurdan çıkarıp karnını doyurur, hortumunu okşarmış.Fil, bu "iyi insanlar"ın peşine takılır ve ölünceye kadar onların verdiği işlerde çalışırmış.***Aynı taktik işte...Kuzey Irak'ta 11 Türk askerini tuzağa düşürüp esir alan "siyah elbiseliler"i daha önce de borç tuzakları kurarken, karikatürlerle hakaret yağdırırken, "yem"imizi kesmekle tehdit ederken görmüştük.Hiç kuşkunuz olmasın ki, yarın beyaz elbiselerini giyip "Sen benim stratejik ortağımsın" diye hortumumuzu okşayacaklardır.Yine kuşkunuz olmasın ki, bugün "Bize bu yapılır mı" diye düşük tondan sızlananlar birkaç iltifat duyunca yelkenleri suya indirip "Sizinle aynı koalisyondayız" diye boyun eğecektir.Sonuçta avcı, tuzağa düşürdüğü avın, kendisini avcılar koalisyonunda sanacak kadar şaşkınlaştığını görünce boynuna halkayı takacak ve saf kurbanını, emrindeki kandırılmış filler ordusuna katacaktır.***Peki "Avcı" niye siyah elbiselerini giydi şimdi?Bunu merak
Bakın 11 Türk subayı, sırtında pençe izleriyle dönüyor Kuzey Iraktan..."Stratejik müttefik" sandığımız ABDnin hızla "bir numaralı tehdit"e dönüşebileceğini anlamamızı kolaylaştıran bu gelişme, Amerikan hayranı kimi yorumcuların da - nihayet - gözünü açmışa benziyor.Çevik Bir, ABDnin Irak saldırısı öncesi "Amerikayla komşu oluyoruz" diye pek seviniyordu.İşte komşunuz Paşam, hayrını görün!***Ocak ayında bu köşede ABDnin gizlice PKKlılarla buluştuğunu yazdığımda ABD Büyükelçisi Robert Pearson televizyona çıkıp beni yalancılıkla suçlamıştı.Aradan 7 ay geçti ve konu, 2 hafta önceki son MGK toplantısında gündeme geldi. Toplantıya sunulan istihbarat raporuna göre "Amerikalı yetkililer ile PKK - KADEK arasında Kuzey Irakta 3 ayrı temas gerçekleşmiş"ti.Raporda, Amerikalıların temasta olduğu 3 KADEKlinin ve buluşulan 3 mekanın adı da veriliyordu:Cemil Bayık, Osman Öcalan ve Ali Haydar Kaytan ile...Dolakoga kampı, Musuldaki Opravil Oteli ve Halis kasabasında temas kurulmuştu.Örgüt, Kuzey Iraktaki ABDlilerle görüştükten hemen sonra silahlı eğitim veren iki kampı boşaltmıştı.MGK yetkilileri raporu doğrularken, "Amerikalıların, KADEKlilerin silahsızlandırılması için görüşmeler yaptığına
18 kişinin 9'u, dedeleri Nazilerce katledilmiş Yahudilerdi...Diğer 9'u ise, dedeleri Nazi suçlusu olarak yargılanmış Almanlar...Ben - Gurion Üniversitesi'nden psikolog Prof. Dr. Dan Bar - On, 1992'de onları bir araya getirmiş ve davranışlarını gözlemiş, BBC kameraları da bu buluşmayı baştan sona kaydetmişti."Katledenler" ile "katledilenler"in torunları başta birbirine mesafeli duruyordu. Sonra "zor konu" yavaş yavaş açılıyor, açıldıkça herkes eteğindeki taşları döküyor, korkular, suçlamalar zamanla yerini özeleştirilere, "Bilmiyordum"lara, "Çok utandım"lara, "Yıllarca bu konuyu konuşamadım"lara ve nihayet karşılıklı anlayışa terk ediyor ve bu cesur buluşma, yaraların gözyaşlarıyla sarıldığı bir dayanışmayla noktalanıyordu.* * *Belgeseli izledikten sonra bunu Türkiye'de yapıp yapamayacağımızı düşündüm:1915'te karşılıklı birbirlerini katlettiklerini söylediğimiz Türklerle Ermenilerin torunlarını Ağrı'da bir dağ evinde buluşturabilir miydik örneğin?..6 - 7 Eylül'de dükkanları yağmalananlarla onların yağmacılarının çocuklarını bir araya getirebilir miydik?Peki daha sıcak örnekler verelim:Sivas katliamında otelin içinde olanlarla, dışında olanların çocuklarını Madımak Oteli'nin enkazı
"Bizim talimgahlarda eğitim parkurları vardır.Önce hafif rampalarla başlar, sonra halata tırmanılır, tekerlerin içinden geçilir, dikenli teller aşılır ve sona doğru engeller giderek ağırlaşır.Siz artık iyice yorulmuşsunuzdur, takatiniz kesilmek üzeredir. işte o son aşamada en zorlu iki engel çıkar karşınıza:Birinin adı 'İtalyan çukuru'dur, diğerininki 'İrlanda masası'...Bence Türkiye açısından AB süreci bu aşamaya geldi.Şimdi karşımıza çıkarılan 'İtalyan çukuru' Kıbrıs'tır.Bundan sonraki 'İrlanda masası' ise Ege olacak."***Komutanlar süreci büyük dikkatle izliyor.6. uyum paketinin Milli Güvenlik Kurulu'na getirilmemiş olmasından rahatsızlar.AKP'nin bu reformları, AB yolunu açmaktan çok, askerin etkisini kırmak için yaptığını düşünüyorlar.Sonuçta AB'nin Türkiye'yi tam üyeliğe kabul etmeyip yedekte bekleteceğinden, ancak o arada iç ve dış siyasette büyük tavizler verilmiş olunacağından endişeliler."Hükümeti 8. madde konusunda uyarmıştık. 'Bunu kaldırırsanız terörle mücadeleyi zorlaştırırsınız' demiştik. Dinlemediler. Köşk'ten veto yediler" diyorlar.***Financial Times'ın önceki günkü yorumu bu yaklaşımla çakışıyor:"Yerleşik düzen, hükümetin getirdiği yasal değişikliklere içeriden