Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bundan tam beş yıl önce izlemeyi en çok istediğim ve kaçırdığıma en çok üzüldüğüm şey Hüseyin Çağlayan’ın Londra Saddler’s Wells Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu, sadece kostümlerini tasarlamakla kalmayıp sanat yönetmenliğini de üstlendiği dans gösterisi ‘Gravity Fatigue’di (‘Yerçekimi Yorgunluğu’). İki gece üst üste izleyen bir arkadaşım, “Kendimi çok yetersiz hissettim, asıl işi dışında yaptığı ek işte bile böyle harikalar yaratmayı başarabiliyor Hüseyin” diye özetlemişti durumu.

‘Steve Jobs’, ‘Slumdog Millionaire’,  ‘Trainspotting’ ve ‘The Beach’ gibi fimlerin yönetmeni Danny Boyle’dan müziğiyle olduğu kadar çılgın kostümleriyle de kendinden söz ettiren Björk’e kadar birçok isim de canlı izledi ‘Gravity Fatigue’i. Çağlayan’ın kreatif yönetmenliğini üstlendiği bu dans performansı nasılsa İstanbul’a gelir, bu kadar önemli bir projeye nasılsa çok sponsor çıkar, onun kadar yaratıcı kaç kişi var ki izlemek istediğimiz diye düşünmüştüm.

Rihanna’dan Lady Gaga’ya birçok yıldızı giydirdi Hüseyin Çağlayan. 2000 yılında sonbahar-kış defilesinde sehpayı eteğe çevirdiği koleksiyonuyla moda tarihinde kendine yer edindi. 2005’te Venedik Bienali’nde ‘Olmayan Varolma’ adlı video çalışmasında Tilda Swinton’ı oynattığında Türkiye’den kimse daha Tilda Swinton’ı tanımıyordu bile. Defilelerinde, koleksiyonlarında hep değişen formlarla dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl kariyerinin 25’inci yılını kutladı. Şimdi ise ‘Gravity Fatigue’ ile ilgili güzel bir haber var, Çağlayan’ın defilelerine de ev sahipliği yapan Sadlers Wells tiyatrosu www.sadlerswells.com internet sitesinde dünden itibaren 5 Haziran’a kadar tam bir hafta boyunca bu dans gösterisini çevrim içi yayınlıyor.
Kaçırmamakta fayda var!

Çağlayan’ın ‘yerçekimi yorgunluğu’




MURAKAMİ MÜZİKLE MORAL VERİYOR

Korona günlerinde dayanışma devam ediyor. Romanlarıyla tanıdığımız Haruki Murakami de evinden özel bir radyo yayını yaparak ve en sevdiği şarkıları çalarak okuyucularına moral verdi.

Modern Folk Quartet’ten ‘Look for the Silver Lining’ parçasıyla açtığı iki saatlik programda tam 18 şarkıya yer verdi. Lady Gaga öncülüğünde düzenlenen ‘One World: Together At Home’ konserinin aksine neşeli eserleri tercih etti. İlk romanını yazarken aynı zamanda bir caz barı da işleten Murakami’nin geniş bir caz albümü koleksiyonu var.

Hatta kısa süre önce bu caz albümlerini ve kitap koleksiyonunu Japonya’nın en iyi üniversitelerinden birine, Waseda University’ye bağışladı ve üniversite halka açık bir kütüphane yaparak bu eserleri herkesle paylaşacak.

Bu kütüphanenin tasarımını ise Eskişehir’deki Odunpazarı Modern Müze’nin (OMM) mimarı olan Kengo Kuma’ya emanet etti. Müze yerine kütüphane yapmak Murakami’yi heyecanlandırıyor.

Çünkü müzeler daha dokunulmaz oluyor, kütüphaneler ise daha yaşayan yerler. Bu kütüphane de hayranlarıyla iletişimde olabileceği, onlarla diyalog kurabileceği bir yer olacak. Tabii bu durumda sosyal mesafeyi koruyarak.