Bırakalım sandık kararını versin

29 Mart 2018

Fenerbahçe ve Galatasaray’da kongre çalışmaları hız kesmiyor, geri sayım devam ediyor.

Gözler Cim-Bom’dan çok sarı-lacivertlilere çevrilmiş durumda... Görüyoruz ki, ünlü işadamı Ali Koç, çalışmalarını sürdürüyor, kongre üyelerine ulaşmak için müthiş bir efor harcıyor. Koç tamam, aday olacak. Ne var ki Başkan Aziz Yıldırım cephesinde, hareketlilik var ama adaylık konusunda şimdilik net bir şey yok. Başkan Yıldırım, yarın yapacağı basın toplantısında bana göre adaylığını açıklayacak. Yani geri çekilmesi söz konusu değil...

Liderliğin mayasında öyle çabuk pes etmek yoktur. Efendim, bizler sosyal hayatın içinde fazlaca bulunuruz, kamuoyu yoklamaları yaparız, maçları tartışırız. Ne var ki, son zamanlarda Fenerbahçe’nin maçlarından çok, taraftar seçime odaklanmış, haklılar. Çünkü Fenerbahçe’nin zirvenin uzağında şimdilik kalması bunda en büyük faktör.

Sokaktaki Fenerbahçe sevdalıları başkanlık konusunda değişimden yanalar. Başkan Aziz Yıldırım’ın kulübe yaptıklarını takdirle karşılıyorlar, hakkını veriyorlar. Diyorlar ki, “Başkanın yaptıklarını asla inkar edemeyiz. Ne var ki Fenerbahçe’ye yeni bir dinamik, yeni bir soluk ve yeni bir vizyon şart...”

Bu, sokaktaki taraftarın ortak noktası...

Yazının Devamı

Kredi de, sabır da var!

28 Mart 2018

Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu, Karadağ maçı öncesinde geleceğe dönük mesajlar verirken, sabır ve destek istedi. Valla siz hiç merak etmeyin, bu ülke insanı Ay-Yıldızlı ekibe, her ortamda sabır ve desteği sonuna kadar vermiştir, bundan asla kuşkunuz olmasın. Yeter ki kredinizi çar-çur etmeyin, tüketmeyin! Dememiz o ki, bizi 2020’ye taşıyacak yarışmacı bir takım oluşturmak, Lucescu’nun işidir. Elbette bu değişim, asla kolay bir iş değildir... Hele hele yarışırken bu değişime gitmek mangal gibi yürek ister!

Nereye varmak istiyoruz, önemli kadroda devamlılığı yakalamaktır, yani gelecek adına olumlu sinyaller veren gençleri bu takıma şartlar ne olursa olsun monte edeceksiniz. Örneğin Yusuf Yazıcı, Okay Yokuşlu, Kaan Ayhan, Çağlar Söyüncü, Mahmut Tekdemir, Emre Akbaba, İrfan Can, Cengiz Ünder gibi oyuncular, gelecekteki takımın iskeletini oluşturacak kramponlardır. Tabi ki yarışmacı takımın vazgeçilmezlerini gözardı edemeyiz. Volkan Babacan, Mehmet Topal, Hakan Çalhanoğlu, Cenk Tosun, Enes Ünal ve de sakatlığı nedeniyle kadroda yer almayan Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Emre Mor... İşin özeti, başarının temelinde devamlılık yatar sayın Lucescu, siz de tercihlerini doğru

Yazının Devamı

Top artık Lucescu'da!

24 Mart 2018

Dünya Kupası Finalleri’ni kaçırmışız, şimdi önümüzde Uluslar Ligi ve Avrupa Şampiyonası elemeleri var... Şu anda Türkiye’de sıkıntısı olmayan tek teknik adam Mircea Lusecsu’dur... Yani üzerinde baskı-maskı yok, rahat. Dememiz o ki, yeni bir jenerasyon yaratma adına zamanı da, kredisi de fazlasıyla var.

Görüyoruz ki, Lucescu geçmişteki iskelet kadronun üzerlerine montajlara başladı. Çağırdığı kadroda yeni fotoğraflar var, demek ki, onlarda bir kıvılcım görmüş, almış. Dileriz bu davetler geçici olmaz, onlara da şans verir, çanta gibi yanında taşımaz!. Çünkü, geçmişteki iskelet kadronun yaş ortalaması, ortada, değişim kaçınılmazdır... Bu değişimin adresi de Lucescu’dur. Eeee bu kadar rahat ortam da doğru kadroyu bulamıyorsa öyle mazeretlere sığınmayacak kadar kurt hocadır! Elbette Lucescu’nun tecrübeli oyuncuları kadroya serpiştirmesi doğaldır. Önemli olan yetenekli yeni oyuncuları bu ekibe katmak ve yarışmacı bir jenerasyon yaratmaktır.

* * *

Oldum olası, hazırlık maçlarındaki skor tabelasına fazla takılmam, gelecek adına ülkemizi başarıya taşıyacak, eski ve yeni fotoğraflara bakarım. Tabi ki, bu tip provaları dişimize göre değil, İrlanda Cumhuriyeti gibi güçlü takımlarla yapmak işin

Yazının Devamı

Adaylığın neresi sakıncalı?

22 Mart 2018

Fenerbahçe gibi bir kulübü yönetmek öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Aziz Yıldırım, 20 yıldır o koltukta oturuyor, kimine göre başarılı, kimine göre başarısız... Bu süreçte sayın başkan tüm branşlarda toplam 65 şampiyonluk gördü.

Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz. Onca yatırım, bu kadar transfer, bu süreçte alınan şampiyonluklarla pek de örtüşmüyor. Yani az... Ne var ki Başkan Aziz Yıldırım, özellikle tesisleşme konusunda üstüne düşeni fazlasıyla yapmıştır bizce. Bu anlamda alkışı da, övgüyü de fazlasıyla hak ediyor.

Ne var ki futbol böyle bir oyun... Her sene şampiyon olmak zorundasınız; aksi, vay halinize! Efsane Başkan Süleyman Seba’yı anımsayın. Sayısız kupalar, sayısız tesisler kazandırdı, ne oldu? En ufak başarısızlıkta tribünler ayağa kalktı, tepki gösterdiler. İçine sindiremedi, kenara çekildi, şimdilerde pişmanlar!

Dönelim asıl meselemize... Evet haziran ayında Fenerbahçe’de olağan kongre var. Başkan Aziz Yıldırım’ın son açıklamalarını yadırgadım. “Fenerbahçe artık bölünmüştür” gibi bir ifadesi var, şaşırdım. Neticede bir kongre... Varsa ki, var; tıpkı Ali Koç gibi her üye demokratik hakkını kullanabilir, adaylığını açıklayabilir. Bunun neresi sakıncalı ya da neresi

Yazının Devamı

Çilingir yok!

19 Mart 2018

İ statistiklere pek takılmam, ne var ki Başakşehir, ilk yarıda topla oynama yüzdesi 58... Bu da ev sahibi takımın ne kadar baskılı oynadığının en büyük göstergesiydi.
Başakşehir’in kaptan Emre Belözoğlu ve Epureanu gibi etkili oyunculardan yoksun olması, Beşiktaş adına avantaj idi elbette. Gelin görün ki, Beşiktaş’ta ilk yarıda bu avantajı kullanacak ne hırs, ne de iştah vardı!
Diyeceksiniz Pepe yok, tamam, ama Lens gibi takımı eksik bırakan bir oyuncu var Kartal’da... Güneş hoca bu oyuncuda niye bu kadar ısrarcıdır, anlamakta zorlanıyoruz. Koy Adriano’nun önüne Caner’i, hiç olmazsa oyunu üçüncü bölgeye taşır. Yani, Caner hamlesi geç kalınmış hamledir, bizce!
Savunmanın önünde Tolgay ve Atiba ikilisinin etkisiz oyunu, ilk yarıda Başakşehir’in baskılı oyununda en büyük faktördü. Nitekim Elia’nın attığı golde Tolgay’ın kritik yerde kaptırdığı top büyük rol oynadı. Ne var ki o pozisyonda Tolgay’a yapılan bir faul vardı, hakem süzemedi maalesef! Tolgay’ın Oğuzhan ile değişimi etkisizliğindendir!
Artı, Edin Visca’nın kritik bir şutunda Tosic’in son anda ayak koymasını da hatırlatalım.
Kim ne derse desin, Quaresma’nın olmayışı, zorlu haftalarda Beşiktaş için büyük kayıptır.

Yazının Devamı

Avrupa'ya kim gidecek?

15 Mart 2018

Bir atasözümüz var, “Ayağını yorganına göre uzat” diye... Bu söz bireyler kadar kurumlar için de geçerlidir. Herkes gelirini, giderine göre ayarlamalıdır. Harcamalar geliri aşmamalı, imkanlar zorlanmamalıdır. Aksine hareket edersiniz, bütçeyi sarsar, dengeyi bozarsınız. Başka bir deyişle ayağınız yorganın dışında kalır!

Bu atasözünü isterseniz gelin, zirveye oynayan takımlara uyarlayalım ne dersiniz? Haa, para-pul işinden fazla anlamam, rakamları da çok sevmem. Bunu ekonomistlere bırakmakta yarar var. Ancaak dilimiz döndüğünce, borçlara bakıp, haddimizi aşmadan yorum yapmak da bizim işimizin bir parçası...

Dememiz o ki Avrupa hayalleri kuran, o kapıyı açmaya çalışan takımların ekonomileri öyle sanıldığı gibi pek iç açıcı değil! Geçtiğimiz günlerde spor ekonomisti Tuğrul Akşar kulüplerin borçlarıyla ilgili harika bir yazı yazmış. Öyle ki bu tabloda Avrupa’nın hayal olduğunu dile getirmiş.

Garantisi yok

Yazısında, Beşiktaş’ın 2 milyar 61 milyon, Fenerbahçe’nin 1 milyar 696 milyon, Galatasaray’ın 1 milyar 515 milyon, Trabzonspor’un ise 901 milyon lira borcu olduğunu vurgulamış. Kar-zararı da yazmış, biz onlara girmeyeceğiz. İşin özeti büyük kulüplerin kasaları resmen alarm veriyor, bu

Yazının Devamı

Kartal, lige döndü

15 Mart 2018

Beşiktaş’ın B.Münih karşısındaki onbiri, taraftarları şaşkına çevirdi, haklı olabilirler. Futbol bu, eleyemez ama yenebilirler, niye olmasın ki, şaşkınlıkları bundandır. Fabri, Adriano, Babel, Atiba, Talisca ve Negrado yedek... Ancak konuya bir de Şenol Güneş’in penceresinden bakmak gerekir. İlk maçın skoru malum, Kartal’a mucize gerektiğini sağır sultan bile biliyor!

Eeee bu tabloya bir de Vida’nın cezalı olmasının yanısıra Pepe ve Tosic’in sakatlığını, artı hafta sonunda Başakşehir maçını da eklersek, Güneş’in tercihlerini kişisel olarak hiç yadırgamadım. İşin özeti, Kartal rotayı tamamen Süper Lig’e çevirdi, üst üste üçüncü kez şampiyonluk hesaplarına başladı. Yalnız, şartlar ne olursa olsun, ister fark yesin, ister rövanşı kaybetsin farketmez, Beşiktaş Devler Ligi’nde ülkemizi harika temsil etti, heyecanı hep üst seviye de tuttu, elense de alkışı ve övgüyü de fazlasıyla hak ediyor. Bir alkış da taraftara... Valla helal olsun onlara, ilk maçtaki o farklı yenilgiye karşın Kartal’ı yine yalnız bırakmadılar, desteklerini de sonuna kadar sürdüler, müthiş bir taraftarlık örneği gösterdiler.

B.Münih bilinmeyen bir takım değil, tam bir Alman ekolü, farkları da burada yatıyor zaten.

Yazının Devamı

Çilingir Talisca

11 Mart 2018

Şurada ligin bitimine 9 hafta kalmış, takımlar kritik bir sürece girmişler. Konuya bu pencereden bakacak olursak, MHK’yi gerçekten anlamakta zorlanıyoruz arkadaş!

Mustafa Öğretmenoğlu ilk kez bu sezon Süper Lig’e terfi etti. Ve ilk kez büyük bir takımın maçında sahaya çıktı. Peki, MHK’nın bu kararı ne kadar doğru, bana göre çok yanlış ötesi. Nereye varmak istiyoruz, belki Öğretmenoğlu yetenekli olabilir, gelecek adına umut verebilir. Ne var ki, dünkü maçın ilk yarısında Pogba’nın Atiba’nın ikinci harekette ayağına vurması penaltı değil mi arkadaş? Üstelik pozisyona çok yakın, eee böyle bir maça tecrübesiz bir hakemi verirseniz, olacağı da budur!

Gençlerbirliği’nin çok adamlı savunma anlayışına kimse kızamaz. Konuk takım, tehlikeli bölgeden uzaklaşmanın, puanlar kapmanın peşinde. Buna karşın ilk yarıda, Beşiktaş’a pozisyon vermezken, ani çıkışlarda üç net pozisyon ürettiler, ancak Fabri’yi hesaba katmadılar. Tecrübeli file bekçisi çok kritik dokunuşlarla kalitesini ortaya bir kez daha koydu. Beşiktaş, rakibin savunma kilidini açma adına her yolu denedi, kanatlardan gitti olmadı, göbekten duvar paslarıyla delmeye çalıştılar, ancak üretemeden ilk yarıyı kapadılar.

Beşiktaş ikinci

Yazının Devamı