Hep Santos’u eleştirecek halimiz yok, elbette ortada iyi dokunuşlar varsa, ki var bunu da ortaya Hep Santos’u eleştirecek halimiz yok, elbette ortada iyi dokunuşlar varsa, ki var bunu da ortaya koyacağız. Örneğin dünkü maçın 11’inde Santos ‘mini’ rotasyona gitmiş, yani Cenk ve Onur’u yedeğe çekmiş, doğru da yapmış. Nitekim ilk yarıda topa sahip olan, önde baskı yapan, kapalı savunmayı zorlayan, rakibini kendi sahasına sokmayan (uzatmalar hariç) özlenen Kartal’ı gözlemledik. Bu pozitif görüntülere karşın pozisyon üretiminde Salih’in golü dışında sıkıntı çekti Kartal, bir de Semih’in çaprazdan attığı ve kaleciden dönen şut var.
Yenilerden Al Musrati ve Muçi’nin nokta atışı olduğunu dün bir kez daha gördük. Al Musrati dikine ve de isabetli paslar atıyor, bu anlamda Kartal’ın eksiğini kapatmaya devam ediyor. Muçi mi, hep kaleyi hedefliyor, uzak yakın fark etmiyor, boşluğu bulduğu anda şutunu atıyor. Nitekim Salih’in golünde onun katkısı yadsınamaz, adam eksiltmesi de artısıdır. Sakın ola
Beşiktaş sevdalıları sanıldığı kadar mutlu değiller! Niye mi? Pas trafiği ile rakibin başını döndüren, önde basan, çata - çat mücadele eden, üreten, atan, hiçbir maçı boş geçmeyen Kartal'ın özlemiyle yanıp tutuşuyorlar!
Soruyorum onca teknik adam geldi, gitti, Santos'la ne değişti Allah aşkına? Oyunu orta sahada kabullenen, savunmasına yaslanan, bireysel becerilerle goller atan Kartal'ın bu anlayışını taraftarlar içlerine sindiremiyorlar! Semih Kılıçsoy'u pamuklara sarmak gerekir. O olmasa sorarım golleri kim atacak? Evet, Aboubakar döndü nihayet, döndü de gören var mı? Onda tek değişim var, saçları çıkmış ağır abinin!
Kartal'ın iki hedefi var, biri lig üçüncülüğü diğeri ise Türkiye Kupası. Bu faktörler Avrupa'ya açılımı sağlar, biliyoruz. Kişisel olarak bu konuda da benim kuşkularım yok değil. Galatasaray derbisi geldi çattı. Aslan rakibi Fenerbahçe ile birlikte o konumu hak ediyorlar, lafımız yok.
Derbi bir moral, bir prestij maçıdır Kartal'ın penceresinden. Sparta Prag yenilgisi Aslan'ı
Beşiktaş kazanıyor kazanmasına da iyi oynamıyor, taraftarlar her maç diken üstündeler! Baksanıza Santos bile şikayetçi! Sanırsınız takımın hocası o değil.
Kartal kötü oynuyor, bunu cümle alem biliyor. Bu durumu düzeltecek olan sensin Santos, yan yollara sapma, mazeretlere sığınma, çözümler üret! Neyse ki Semih Kılıçsoy gibi bir yetenek var da, onu izlerken keyif alıyoruz. O genç yaşına karşın müthiş bir profesyonel Semih; güçlü, kuvvetli, ceza alanı içinde rakipleriyle boğuşuyor, kendisini yere atmıyor, ayakta kalıyor, yeteneğiyle, fizik gücünü birleştiriyor, sürekli gol peşinde koşuyor, aferin.
Aboubakar’ı taraftarlar protesto etti. Valla haklılar. Arkadaş bir var, bir yok. Sergen Yalçın’ın kulakları çınlasın, “Onsuz da şampiyon olacağım” demişti, kıssadan hisse!
Düşme hattı alev alev
Yarım asıra dayanan gazeteciliğimde gerek zirvede gerekse kırmızı hatta böylesi kora kor bir yarışı anımsamıyorum. Belki 1-2 sezon yaşanmıştır.
Galatasaray ile Fenerbahçe atbaşı gidiyorlar. Bu ikiliyi arkadan
Fernando Santos’u geçmişten biliyoruz, ‘1-0 olsun, benim olsun’ felsefesini hiç değiştirmemiş, maalesef! Varsa - yoksa savunma... Olmazz, koca Beşiktaş’ın ruhuna ve formasına ters bu oyun anlayışı!
Bir Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye bakın, bir de Kartal’a? Sürekli geri vites yaparsanız, pozisyona hasret kalırsınız. Elbette, hücum ve pres, çabuk oyuncularla olur, biliyoruz. Ağırlarla sınıfta kalırsınız! Yani, Rebiç ve Muleka tercihi bu anlamda doğru adrestir, Sayın Santos! Demem o ki, geçmişi unut, Kartal’ı prese ve hücuma dayalı futbol oynat, senin asıl işin bu unutma...
İyi ki Masuaku döndü de, sol kanatta sıkıntı ortadan kalktı. Onur’a kızanlar çok, Rosier’i mumla arıyor Kartal...
Koca ilk yarıya bakın, topla oynama yüzdesi Konyaspor’dan yana... Hücum oynayan, yine konuk takım... Dişe dokunur tek pozisyonu Semih’le yakaladı Kartal, onu da atamadı.
Valla, bu yarıya bakıyorum, pas yapan, hücuma çok adamla çıkan Konyaspor idi. Eee onlar da kırmızı hatta yakın... Alacağı her puan, kurtuluş reçetesi onlar
Ara transferlere hiç sıcak bakmam, bakmadım... Ya elde kalmışlardır, ya defoları, ya da kronik sakatlıkları vardır! Ne var ki Beşiktaş son dakikada da olsa iki nokta atışı transfer yaptı. Öyle sanıldığı gibi boş değiller, değerliler.
Kasadan ne çıkmış, çıkmamış, beni fazla ilgilendirmiyor. Gelenlerin kalitesine, kalibresine bakarım. Örneğin Ernest Muçi, eğer takıma uyum sağlarsa ki, sağlar, sezonun en iyi transferlerindendir bence. İki ayağını da eli gibi kullanıyor, uzaktan şutları var. Teknik kapasitesi çok yüksek, çalım atıyor. Beşiktaş’ta vitrine çıkar, Avrupa’yı peşinden koşturur. 22 yaşında olması da büyük avantaj. Transferde Kartal’a büyük rakamlar kazandırabilir. Diyeceksiniz ki, her güzelin bir kusuru vardır, eyvallah! Muçi’nin savunma yönü bir zayıf olsa da, hücumda çok aktif, bu anlamda fark yaratan bir krampondur.
Bir milyon euroya kiralanan Al Musrati’nin 11 milyon euroluk satın alma bedeli sizleri ürkütmesin, bu da onun ne denli kaliteli olduğunun en büyük göstergesidir. Al Musrati çok iyi
Gerek köşemde, gerekse maç yorumlarımda objektif olma konusunda kılı kırk yararım, kantarım doğru tartar. Ne var ki özellikle maçlarda zamanla yarışıyoruz, bazen hatalar da yapabiliyoruz.
Örneğin Beşiktaş-Trabzonspor maçı, konuk ekibin verilmeyen net penaltısını fazla öne çıkaramadım, ancak ‘es’ de geçmedik. Evet, Kartal maçı 2 farkla kazandı. Peki iyi mi oynadı, elbette hayır. Fernando Santos takımın futbolundan mutlu! Ancak benim penceremden manzara farklı. Kartal’a maçı Semih Kılıçsoy bireysel becerileriyle kazandırdı, yani kendi pişirdi kendi yedi misali!
Herkes gibi bizler de bu oyunda farklı renklere sempati duyabiliriz, ancak formayı sırtımıza geçirmeyiz. Mesleğimizin kuralları var, onlara sıkı sıkıya bağlıyız. Beşiktaş iyi oynamıyor olabilir ama hakem hatalarından diğer paydaşlara oranla en çok zararı siyah-beyazlılar görmüştür, tersini de kimse iddia edemez. Antalya (D), Adana Demir ve Sivas (D) maçlarında Kartal’ın buz gibi penaltıları verilmedi. Bunları dile getirmenin tarafgir olmakla uzaktan yakından ilgisi yoktur!
Bu yangın sizi de
Beşiktaş ile Trabzonspor 'ikiz' kardeş gibiler! Öyle çok benzer yanları var ki... Yazsak, buraya sığmaz! En belirgin özellikleri, oynadıkları futbol ve kaybettikleri puanlar... İkisi de haftalardır galibiyete hasretti. İkisi de zirveyi kaçırmış, klasman yapmanın peşinde...
Santos'un kadro tercihlerine takılacak halimiz yok, sadece sağ bek Svensson, asla Rosier'in kalitesinde değil, onu mumla arıyoruz, başkasını bilmem! Örneğin Umut Meraş, iyi niyetli, kapasitesi neyse o, çıkıncaya kadar Trezeguet ile baş edemedi, Afrika Kupası'ında bulunan Masuaku'nun alternatifi olmadığını gösterdi.
Her iki takım eksik ve sakatlıklara karşın, oyun anlaşışları da tıpatıp, yani ofansif, tamamen galibiyete endeksli. Konuk takımın en büyük eksikleri Onachu ile Pepe, Afrika Kupası'nda, Kartal'da ise Aboubakar'ın varlığıyla - yokluğu tartışılır!
Evet, Aboubakar yok, yok da, Kartal'ın Semih Kılıçsoy'u var, yetmez mi? Daha 18 yaşında, geleceğin bence en büyük yıldız adayı ve golcüsüdür Semih... Çakılı oynamıyor, kanat değiştiriyor, arıyor, deniyor, buldu mu affetmiyor. Örneğin 44'de karambolde topu
Futbolda faturaların kesildiği adresler bellidir! Takım iyi gidiyorsa her şey toz pembedir. Alimallah kötü gidişat başlamasın, her kafadan bir ses çıkar. Destek verenden çok köstek olmalar başlar!
Tıpkı Beşiktaş gibi!
Bizler eleştiririz, ama ağacı da kökünden sökmeyiz! Başkan Hasan Arat ve ekibi üyelerin desteğiyle o koltuklara seçildiler. Diyeceksiniz ki; Başkan Arat, göreve geldiğinde her şey güllük gülistanlık mıydı? Elbette hayır! Kartal’ın ligdeki konumu herkesçe malum. Beşiktaş sevdalıları ‘düzelir’ diye yarınlara umutla baktılar. Baktılar da o cenahta değişen bir şey yok, her şey kötüye gidiyor. Benzetme yerindeyse Kartal adeta tepe taklak! Gol bile atamıyor. Mücadele derseniz yerlerde, önüne gelen Kartal’ın pençesinden puan ve puanları kapıyor!
Şimdi rotayı Ümraniye’ye çevirelim... Fernando Santos, ‘umut’ olsun diye getirildi değil mi? Soruyorum ne değişti o yuvada? Santos’a da kızamıyoruz, adamın elindeki kadro bu, alternatif yok, kime sarılsa hayal kırıklığına yelken açıyor!
Lig treni zaten