Lanet olsun hepinize

16 Mart 2016

Valla işimiz, ancak maçı yorumlamak içimden hiç gelmiyor!
Diyeceksiniz ki, hayat devam ediyor. Yoo hayat devam etmiyor, masum hayatlar sönüyor, her gün şehitlerimizi toprağa veriyoruz.
Televizyonları açmaktan korkar hale geldik!
Bir yanda şehit haberleri, diğer yanda bombalı saldırılar ve ölen yüzlerce insanımız.
Hayır, isyan ediyorum, ciğerimiz yanıyor, ciğerimiz! Ne tadımız kaldı, ne de tuzumuz!
Ne oldu bizlere? Aynı bayrak altında yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz. Bu ülkeye kimsenin ihanet etmeye hakkı yok, olamaz da!
O tetikleri çekenlere, masum insanlarımızı öldürenlere lanetler yağdırıyorum.

Yazının Devamı

Tolga ve Kerim

13 Mart 2016

Şenol Güneş, Quaresma’yı Trabzon’a saklamış, Kerim’i Rize’de on birde sahaya sürmüş. Vallahi iyi de yapmış. Niye mi?

Kerim hem çabuk hem de teknik. Artı sağlam... Yıkabilene aşkolsun... Bu özelliklerinin tamamını Rize’de ortaya koydu, rakip savunmanın başını döndürürken, harika bir golle olası puan kaybına da set çekti. Kerim, topla rakip savunmanın arasına girerken, başta Gomez olmak üzere arkadaşlarına da koridorlar açtı. Nitekim Gomez, ilk yarıda iki net pozisyonu gole çeviremezken, kendisi de şaşırdı, biz de!

Her maçta bir gizli kahraman çıkar ortaya, bu sayı zaman zaman ikiye de çıkabilir. Kerim mi, yoksa Tolga mı? Vallahi tercih zor... Benim kantarımda Tolga daha ağır bastı. Neden mi?

Sosa’nın 16’da kullandığı frikik atışında mükemmel bir golle perdeyi açarken, Marcelo dört dakika sonra eline sahip çıkamadı (!), yardımcı hakemin uyarısıyla Serkan Çınar, penaltı noktasını gösterdi. Doğru da yaptı. İşte o an maçın kırılma anıydı. Tolga, Deniz’in penaltı atışında harika bir kurtarış yaparken, Kartal’ın fitilini ateşledi. Tolga’nın ilerleyen dakikalarda yaptığı kritik kurtarışları da unutursak, ayıp ederiz. Yenilen tek golde hatası yoktu.

Tüm hatlarıyla rakip kaleye park eden

Yazının Devamı

Ligin kurtarıcıları

11 Mart 2016

Süper Lig’in zirvesi nefes kesiyor, alt tarafta ise yangın var!
Sezonun bitimine 10 hafta kala Fenerbahçe ve Beşiktaş şampiyonluk apoletini takma yarışında adeta yapışık kardeşler. Düşme potasına aday sayısı bol! Eskişehir, Sivas ve Mersin topun ağzındalar. Ne var ki, torbada tam tamına 30 puan var. Kayseri, Trabzon, Antalya ve Çaykur Rize bile tehlike sınırında!
Ligin fotoğrafı böyle... Bu da MHK’nin işini epey zorlaştırıyor. Dememiz o ki, MHK’nin hakem atamalarında yükü ağır, kılı - kırk yarmak zorunda! Ne var ki, bu kritik süreci omuzlayacak hakem sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini sağır sultan biliyor!
Hakem değiliz, ama bizim de bir kantarımız var. Hakemlerimizin iyi niyetine asla lafımız yok. Uluslararası arenadaki gururumuz Cüneyt Çakır, maalesef iç hatlarda iyi değil!
Geriye ne kalıyor? Ali Palabıyık, Mete Kalkavan, Halis Özkahya, Bülent Yıldırım ve Fırat Aydınus... Form grafiklerinin diğerlerine oranla üst düzeyde olduğunu söylemeden de geçemeyiz.
Kritik haftalar ve maçların ağır yükünü bu beşli kaldırır diye düşünüyorum. Bu düşünce, asla yönlendirici ya da MHK’nin işine karışmak gibi algılanmasın. Sezon başından bu yana ‘sıfır’ hatayla maç yönettiklerini

Yazının Devamı

Bursa çetesi!

7 Mart 2016

Fenerbahçe’de Alves ve Caner cezalı, Gökhan sakat, Nani’nin ağrıları varmış (!), evde kalmış. İyi ki yok takımın el freni arkadaş! Liderin kadro derinliği, inanılmaz... Hasan Ali Kaldırım Caner’i, Şener ise Gökhan Gönül’ü aratmıyor. Tam tersi, Hasan kulvarında müthiş kanat bindirmeleri yaptı, Şener’de oynadığı futbol ve attığı golle bizce zorluk derecesi yüksek maçın kahramanı oldu.

Bu oyun asla skor tabelası ile doğru orantılı değil! Bakın, ilk yarıda top kontrolü tamamen Akhisar’dan yana idi. Öyle ki Fenerbahçe’nin ofansif oyuncuları Volkan Şen, Van Persie ve Alper’in bindirmeleri pozisyon üretme adına asla yeterli olamadı.Fenerbahçe, baktı olmuyor, uzaktan şut denemelerine sarıldı. Nitekim ilk yarıda önce Diego uzaktan denedi, top yan direği yaladı, olmadı. Bu kez Şener sahne aldı, 35’de uzaktan sağıyla falsolu vurdu, Lucas uzandı, top önce direğe ardından filelere giderken, işin rengi de tamamen değişti.

Akhisar’ın ligde bulunduğu konum asla rastlantı değil. Avrupa’yı kovalıyor, iyi de futbol oynuyor. Dün de iyi mücadele etti, lider puan aradı, kontrolü elinde tuttu, ama bu özelliğini ofansa yansıtamadı, yani topu rakip alana taşımakta aynı başarıyı gösteremedi.

Fenerbahçe Volkan

Yazının Devamı

Vah Galatasaray vah!

4 Mart 2016

Geçtiğimiz sezonu üç kupayla kapatan Aslan, yarıştan uzaklaşmış, adeta yerlerde sürünüyor! Başkanlık trafiğine bakın, baş döndürüyor. Biri gidiyor, biri geliyor.
Ya teknik kadro? Hamza hocayı gönderdiler, büyük umutlarla Mustafa Denizli’yi getirdiler. Sonuç hüsran, Denizli’de ‘pes’ etti, evinin yolunu tuttu!
Arkadaşlar, böylesi hedefleri büyük takımlara yönetmek kolay mı sandınız? Ohh ne güzel! “Onu gönder, bunu getir”le Aslan’ı ayağa kaldıramazsınız! Rüzgara göre hareket ederseniz, olacağı da budur! Eee ortada bir de müthiş ekonomik kriz varsa ki var, o koltuklarda ağzınızla kuş tutsanız, Aslan’ı toparlayamazsınız!
Valla, bir de bu olumsuz tablonun takım yanı var ki, içler acısı! Aslan’nın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder’in kumaşına lafımız yok. Saf ipek! Her takıma lazım. Ancak madalyonun diğer yanındaki Sneijder, bizi hep irite etmiştir.
Saha içinde arkadaşlarına, hakemlere, hatta hocalarına davranış biçimlerini anımsayın. Burak Yılmaz kendisine hatalı bir pas attı diye, ellerini havaya kaldırarak tribünlere hedef gösterdiği fotoğraf aklımızdan çıkmıyor! Evet yıldız ama, davranış biçimlerinde asla profesyonel değil. Hedef gösterdiği Burak Yılmaz gol kralı, üstüne üstlük

Yazının Devamı

Korkma, cesur ol!

1 Mart 2016

Süper Lig’de yaşanan hakem hataları üst seviyede... MHK müthiş baskı altında, sıkıntılı bir süreçten geçiyorlar.
Cüneyt Çakır’ın kalitesini tartışacak halimiz yok. Uluslararası arenalarda ülkemizin gururu... Bu oyunda hakemleri eleştirmemek için kılı-kırk yararız. Ne var ki, öyle bariz hatalar yapıyorlar ki, işin tadını kaçırıyorlar!
Cüneyt Çakır’ın derbiye verilmesini yadırgamadık. Doğru bir tercih idi bize göre... Ancak, özgüveni üst seviyede olan Çakır, yılın derbisinin ilk yarısında yanlış düdükler çaldı. Çıkaramadığı kartları da görünce, ister istemez rotamızı ona çevirdik!
Golden önce İsmail-Alper Potuk mücadelesinde bize göre faul yoktu, o pozisyon gitti gol oldu bu bir...
Beck’in Volkan Şen’e kamikaze yapması kırmızıydı, bırakın kırmızıyı sarıyı bile göstermedi bu iki...
Bitmedi... Caner ve Quaresma’ya çıkardığı iki sarı doğruydu. Ancak yine Caner’in rakibine kayarak yaptığı sert hareket ikinci sarı gerektiriyordu ve atılmalıydı, yapamadı bu da üç...
Devam... İkinci yarı toparlar dedik, olmadı. Volkan Şen, Sosa’nın yüzünü okşamıyor hocam, çenesine yumruk atıyor. Kırmızı yok, sarı var bu da dört...

Yazının Devamı

Nerede kaldı fair play?

26 Şubat 2016

Bol kırmızı kartlı Galatasaray-Trabzonspor maçı üzerine yorumlar sıcaklığını koruyor, uzun da süreceğe benzer. Ortalık adeta savaş alanına döndü, futbolumuz bir bilinmeze yelken açmış, gidiyor! Ortalık toz-duman, faturanın tamamını hakeme çıkarmak adına çırpınıp duruyoruz!

İşte burada durun beyler... Şöyle biraz rotayı geçmişe, yani 25 Ocak 2004’e çevirelim, Beşiktaş-Samsunspor maçını anımsayalım... Hakem Cem Papila, tam beş kırmızı kart çıkardı, oyun 84. dakikada bitti. Zago, İbrahim Üzülmez, Ahmet Yıldırım, Pancu ve İlhan Mansız (ki bilerek), kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Bu dakikaya kadar skor 4-1 Samsunspor lehine idi... Oradaydım, Allah rahmet eylesin, Erdoğan Arıca’nın farkın dörde çıkmasından sonra, oyuncularını uyararak, takımı geriye çekmesi hâlâ gözümün önünde... Tam bir spor adamıydı... Çünkü o da bu oyunun içinden yetişti, psikolojiyi, saygının, sevginın, dostluğun ne demek olduğunu iyi biliyordu.

O gün yazdım, bugün de yazıyorum... Kibar Feyyaz Uçar, hakemle konuştu, “Hocam yüzünü yıka kendine gel” diyerek tepkisini ortaya koydu, birileri gibi (!) tehditler savurmadı. Ahmet Yıldırım ise üzüntüsünü, “Ben ne yaptım hocam” diyerek dile getirirken, soyunma odalarının

Yazının Devamı

Atiba gizli kahramandır

23 Şubat 2016

Bu oyunun hep bir ‘gizli’ kahramanı vardır... Öyle ki, bazı takımlarda öyle oyuncular vardır ki, inanılmaz işlere imzalarını atarlar, canını dişine takarlar, ne var ki, onları görmeyiz, hakkını vermeyiz! Varsa yoksa gol atanları öne çıkarırız.

Örnek mi?

Şampiyonluğa her geçen kanat çırpan Beşiktaş’ta Atiba Atkinson gerçeği var. Adam müthiş bir profesyonel... Sakatlık, ceza olmadığı taktirde her maçta var... İşini öyle güzel yapıyor ki, inanılmaz... Sahanın her yerinde onu görmek mümkün... Düşüyor, kalkıyor, canını dişine takıyor, asla ‘pes’ etmiyor. Benzetme yerindeyse, tam bir ‘ahtapot’... Mücadele ediyor, rakibine nefes aldırmıyor, kritik pozisyonlara set çekiyor. Kartal’ı adeta ayakta tutan adam... Oyun da kuruyor, adam ne daha ne yapsın? Kartal’ın gizli kahramanı Atiba’dır bizce...

Dün de gördük ki, zirveye oynayan takımların işi asla kolay değil... Düşeni kalkanı, deplasmanda da olsa, büyüklere kafa tutuyor. Diyeceğimiz o ki, ya Beşiktaş ya da Fenerbahçe için puanlar asla çantada keklik değil.

Örnek mi?

Bir maç eksiğiyle yeniden liderliğe çıkan Kartal’ın Gençlerbirliği mücadelesi... Valla dörtte dört yaparak Başkent ekibinde müthiş başarıya imza atan İbrahim kardeşimizin takımı

Yazının Devamı