Otoriteler, Beşiktaş’ın yeni transferi Anderson Talisca’yı Rivaldo’ya, hatta Yaya Toure’ye benzetiyorlar, olabilir, bu onların görüşü.
Bu tip, son dakika transferlerine oldum, olası kuşkulu yaklaşmışızdır, gazetecilik refleksi de bunu gerektirir. Bonservisi 25 milyon euro olan ve oyun stili ünlü oyunculara benzetilen Talisca’yı Benfica niye kiraya vermiştir, merak ediyoruz? Sakın ola dananın altında buzağı aradığımız sanılmasın arkadaşlar! İyi çıkarsa alkışlarız, takımın parçası olmazsa, eleştiririz...
Talisca, 22 yaşında çok genç ve yolun henüz başında... Videolarını alıcı gözüyle izledim, harika bir sol ayağı var, raket gibi kullanabiliyor. Çift yönlü oynatabilirsiniz. Ofansif özellikleri de olan bir oyuncu, uzaktan ve çok tehlikeli şutları ve golleri var.
Diyorlar ki, Talisca’nın gelişi Oğuzhan Özyakup’u olumsuz etkilermiş! Niye etkilesin kardeşim? Kaldı ki Oğuzhan, Kartal’ın yeni lideri olma yolunda önemli adımlar atıyor, her gün oyunun üzerine koyuyor, tecrübesi en büyük avantajı. Aksine Talisca’nın gelişi en çok Tolgay’ı, ikinci planda ise Veli’yi yakından ilgilendiriyor. Mevcut tabloda Veli’nin işi çok zor!
Artı, Güneş hoca, takım içindeki rekabeti öne çıkaran bir teknik
Trabzonspor-Kasımpaşa maçını televizyondan izledim... Bordo-mavililer sezonun ilk maçına çıkıyor, tribünler ceza nedeniyle bomboş! Yazık, hem de çok yazık. Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor, sokakta birlikteliği sağladık, ahhh bu tabloyu bir de tribünlere yansıtsak fena mı olur? Yan yana maçları izleyebilsek, tartışırken fanatizmi bir kenar itebilsek ne güzel olacak. Dememiz o ki, hiç olmazsa yeni sezonda bu oyuna dostluk ve barışı getirsek, kıyamet mi kopar arkadaşlar?
Maçın saatine takılmayın... Hava sıcaklığını kenara bırakalım, nem oranına ne demeli? Elbette sporcu sağlığı her şeyin önünde gelir. Su molaları da bunun en büyük göstergesi.
Son şampiyon Beşiktaş, Alanyaspor’un Süper Lig’de ilk kez boy göstermesinin avantajını iyi kullandı. Kartal’ı analiz etmeye gerek yok, eksiği-gediği ortada. Forvet ve stoper eksikliği yine göze çarptı. İç hatlarda yarışın içinde olur, ya Devler Ligi? Zaten sıkıntı da burada yatıyor.
Alanyaspor’un eti-budu bu! Çok koşuyorlar, mücadele ediyorlar, ama topa sahip olamıyorlar! Doğal olarak bu unsur, pozisyon üretimine olumsuz yansıyor. Dileriz ligde kalıcı olurlar.
Tabii ki iç hatlar için
Oğuzhan’ın kalitesini attığı golde bir kez daha gördük...
Buyrun burdan yakın! Sezonun başlamasına ramak kaldı, aylardır sessizliğini koruyan, transfer konusunda ‘gıkı’ çıkmayan Şenol Güneş, açtı ağzını, yumdu gözünü!
Eğri oturacağız, doğru konuşacağız. Güneş’in bu söylemlerini tartışacak halimiz yok. Ne var ki Güneş’i sakın ola ki balçıkla sıvamaya kalkmayalım. Ortada astronomik borç söz konusu arkadaş, yani para sıkıntısı almış başını gidiyor! Denetleme Kurulu’nun raporu ortada, açık ve net. Rapora göre borç, yeni parayla 1.5 milyar, eski parayla 1.5 katrilyon...
Dememiz o ki ayağınızı yorganınıza göre uzatmanın zamanı geldi de, geçiyor! Başkan Fikret Orman borçları aşağıya çekme adına işi ağırdan almıyor, tam tersi UEFA kriterlerine toslamamak için kılı kırk yarıyor. Ekonomik sıkıntıya karşın Gökhan Gönül, Adriano, Aras, Fabricio ve Oğuzhan Aydoğan transferlerini nasıl gözardı edebiliriz ki? Gönül ve Adriano’nun kaliteleri ortada, bu neyin isyanıdır? Aras’ı tepe tepe kullanın. İster forvet arkası oynatın, ister kanatlarda, fark etmez.
Tolgay iyi bir dönüş yaptı. Keşke topla fazla oynama, çevresinde tur atma alışkanlığından vazgeçebilse, Kartal’ın en büyük transferi olur. Oğuzhan ve Atiba gibi tek top oynamayı tercih edebilse!
Ahhh
Beşiktaş otobüsüne taşlı ve sopalı saldırıları izlerken, tüylerim diken diken oldu. Dün Beşiktaş, yarın bir başka takım otobüsünün başına da gelebilir. Üç-beş çapulcunun taşlı saldırısı, gelecek adına bizi kaygılandırıyor açıkcası!
Ülkemizin dayanışma ve sevgiye en çok ihtiyacı olduğu şu günlerde böylesi fotoğraflar inanın bize hiç yakışmıyor. Bu spor arkadaşlar, spor! O taşladığınız insanlar bu oyunun bir parçası ve bu ülkenin insanları! Bunun adı asla taraftarlık olamaz.
Görüntüler çok net, bulun atın içeri, en ağır cezayı verin, verin ki, diğer gözü dönmüş holiganlara ders olsun.
Süper Kupa finaline gelince; Galatasaray cephesinde öyle aman-aman bir değişim göremedik, Bruma hariç... Çıraklıktan ustalığa terfi etmiş, olgunlaşmış ve de çok hızlı, tutabilene aşkolsun. Rakibi bırakın, hızına takım arkadaşları bile ayak uyduramıyor. Ancak Aslan pozisyon fukarası, ligde işi çok zor!
Valla Beşiktaş’ın yumuşak karnı asla savunmanın göbeği falan değil, tam tersi sıkıntı forvette.
Elle tutulur tek Cenk Tosun var, o da girdiği net pozisyonları gole çeviremiyor, maalesef. 13, 54, 88 ve 90’da yakaladığı pozisyonlara bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır.
Dememiz o ki, Devler Ligi için, kaliteli
Eeee, “İlle de yabancı olsun” düşüncesiyle yola çıkarsanız olacağı da budur! Transfer ederken anlı şanlı törenler yaparsınız, gönderirken de göbeğiniz çatlar, tazminat ödememek için yan yollara saparsınız.
Sanırsınız ki, yerlilerin suyu çıkmış!
Alın size Vitor Pereria... Fenerbahçe, Devler Ligi’nden elendi ya, ortalık bir anda yangın yerine döndü. Portekizli çalıştırıcıyı göndermek için yönetim kanadı kılı kırk yarıyor. Önce yardımcılarının bileti kesildi, antrenmanlar ikiye katlandı, öyle ki oyun sistemini adeta darbe vurdular!
Biraz geç kalmadınız mı? Atı alan Üsküdar’ı çooktan geçti bile! Koca Fenerbahçe, kötü ötesi bir teknik adam yüzünden Devler Ligi’ne kalamadı, rotayı UEFA’ya çevirdi!
Yazık, günah değil mi? Un var, şeker var, yağ var... Ne var ki, aşçı kötü kardeşim aşçı! Geçtiğimiz sezon da Pereira’nın iyi bir teknik adam olmadığını defalarca yazdık, sosyal medyanın hedefi olduk, yılmadık, yine haklı çıktık.
Yiğidi öldüreceğiz, ama hakkını da vereceğiz. Pereira’nın farklı yetenekleri yok değil! Örneğin, hakemlerle, hem oyuncularıyla, hem de rakip futbolcularla dalaşma konusunda vallahi bir numara! Ortamı germe ve tribünlere oynama adına oldukça yetenekli, bu anlamda onun
Sezon öncesi bu tip hazırlık maçlarında Beşiktaş’ı kantara koyup, test etmek, geleceğe dönük ahkam kesmek yanılgıların en büyüğü olur.
Galatasaray ile oynanacak olan Süper Kupa maçında Beşiktaş’ın nasıl bir hazırlık devresi geçirdiğini, lige hazır mı, değil mi, görme şansımız olacak. Ak mı, kara mı, bu maçta ortaya çıkacak.
Görünen o ki, Kartal’ın savunmanın sağında ve solunda forma rekabeti olacağı kesin. Beck, disiplinli bir oyuncu, ne var ki, hücumda çok etkili olduğunu söylemek zor. Gökhan Gönül, bu bölgenin vazgeçilmesi gibi görünüyor şimdilik...
Stoperden sol kanata transfer olan (!) Tosiç’in bu görevi geçicidir. Nitekim Adriano oyuna girdi, o da gerçek yerine dönüş yaptı. Tek eksi yönü sakarlığı... Dileriz kendi kalesine gol atma alışkanlığından vazgeçmiştir. Sakatlığı tamamen geçen, Rhodolfo, gerçek performansını yakalaması halinde Güneş hocanın, savunma bloğunda çok büyük sıkıntı çekmeyeceğini söylememiz yanlış olmaz. Özellikle sol kulvarda Adriano ve Querasma ikilisinin Kartal’ın hücum zenginliğini artıracak gibi gözüküyor. Artı Tolga ve Boyko ikilisine Fabri’nin eklenmesiyle birlikte yeni sezonda Kartal’ın gözü arkasında olmayacak.
Futbolda har vurup-harman savurma dönemi geçmiştir! Herkes ayağını yorganına göre uzatacak, transfer yaparken kılı - kırk yaracak. Bütçeyi aşacak, iç dinamikleri alt - üst edecek, UEFA kriterlerini zorlayacak, şaşalı transferler artık mazide kaldı!
Dememiz o ki, Beşiktaş yönetimi yabancı transferinde titiz ve kaplumbağa misali ağır hareket ediyorsa temelinde ‘ekonomik’ sıkıntı ve UEFA korkusu yatıyor!
Efendim, Devler Ligi’nde ülkemizi temsil edecek Beşiktaş’ın şu anki kadrosu, o kulvarı kaldırır mı, kaldırmaz mı, valla bizim penceremizden soru işareti!
Neden?
Çünkü Sosa krizi yerinde sayıyor, Gomez’in geri dönüşü yok, Balotelli Güneş hocadan veto yedi, Eto’o’da ise yeşil ışık var.
Hazır söz Eto’o’dan açılmışken, Antalyaspor’un, Beşiktaş yönetimini eleştirmesini anlamış değiliz! Antalyaspor yönetiminin, Eto’o’ya “Yıllık ücretin olan 3.5 milyon euroyu ödemekte zorlanıyoruz, kendine kulüp bul” dediği yönünde iddialar var. Hem bunu söylüyor, hem de kalkıp Beşiktaş’ı suçluyorsanız, olmadı!
İstek sizden geliyor, o da gelip Kartal’ın kapısını çalıyor! Bunda kızacak, darılacak ne var ki? Neticede Eto’o profesyonel bir oyuncu, artı piyasası da var, kalitesi de ortada.
Bizler, tek sütunluk haberi bile sayfalarımıza taşırken kılı kırk yarar, doğruları okuyucularımıza yansıtırız, yalanla- dolanla işimiz olmaz. Günü kurtarma, taraftara şirin görünme adına asla ‘papatya falları’ açmayız! Hep doğru haberlerin peşine takılırız.
Beşiktaş’ta adeta krize dönüşen Sosa ile ilgili yaşanan gelişmelerin ilk fitilini her zaman olduğu gibi MİLLİYET ateşlemiştir. Takım arkadaşım Serdar Sarıdağ’ın ortaya çıkardığı Sosa ‘krizi’, yönetim kanadında sürekli ‘sansasyon’ olarak nitelendirildi, hatta bu yönde açıklamalar bile yapıldı! Ne var ki, Sosa konusunda bir milim sapmamız olmadı, çünkü haber doğruydu. Nitekim, Sarıdağ’ın doğru haberi kulvarımızın gündemine oturdu.Bize de Serdar Sarıdağ’ı kutlamak kalıyor.
Kamptan apar topar gönderilen Sosa ‘krizi’ yönetim kanatında adeta restleşmeye dönüştü, nasıl çözüleceği de merak konusu!
Görünen o ki, bu kriz uzun süre gazete manşetlerinden düşmeyecek. Başkan Fikret Orman, Sosa ile köprüleri attı, öfkeli! Güneş tarafından haklı gerekçelerle kamptan çıkarılan Sosa çıkmazında ikinci başkan Ahmet Nur Çebi devreye girdi. Tecrübeli yönetici Çebi, Arjantinli futbolcuyla gün boyu bire bir, arada menajer olmadan görüşerek ikna etmeye