Futbolda har vurup-harman savurma dönemi geçmiştir! Herkes ayağını yorganına göre uzatacak, transfer yaparken kılı - kırk yaracak. Bütçeyi aşacak, iç dinamikleri alt - üst edecek, UEFA kriterlerini zorlayacak, şaşalı transferler artık mazide kaldı!
Dememiz o ki, Beşiktaş yönetimi yabancı transferinde titiz ve kaplumbağa misali ağır hareket ediyorsa temelinde ‘ekonomik’ sıkıntı ve UEFA korkusu yatıyor!
Efendim, Devler Ligi’nde ülkemizi temsil edecek Beşiktaş’ın şu anki kadrosu, o kulvarı kaldırır mı, kaldırmaz mı, valla bizim penceremizden soru işareti!
Neden?
Çünkü Sosa krizi yerinde sayıyor, Gomez’in geri dönüşü yok, Balotelli Güneş hocadan veto yedi, Eto’o’da ise yeşil ışık var.
Hazır söz Eto’o’dan açılmışken, Antalyaspor’un, Beşiktaş yönetimini eleştirmesini anlamış değiliz! Antalyaspor yönetiminin, Eto’o’ya “Yıllık ücretin olan 3.5 milyon euroyu ödemekte zorlanıyoruz, kendine kulüp bul” dediği yönünde iddialar var. Hem bunu söylüyor, hem de kalkıp Beşiktaş’ı suçluyorsanız, olmadı!
İstek sizden geliyor, o da gelip Kartal’ın kapısını çalıyor! Bunda kızacak, darılacak ne var ki? Neticede Eto’o profesyonel bir oyuncu, artı piyasası da var, kalitesi de ortada.
Eto’o ile ilk görüşmeyi yapan sevgili yöneticimiz 2. Başkan Ahmet Nur Çebi. Başkan Orman, Çebi’den hem Sosa işini tatlıya bağlamasını istemiş, hem de Eto’o ile pazarlık yapması konusunda yetki vermiş. Çebi, Sosa konusunda elinden geleni yapmış fakat oyuncuyu bir türlü ikna edememiş. Sosa olayı, ‘aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık’ misali! İşin özeti, Sosa ya sözleşme şartlarına uyacak, tıpış-tıpış takıma dönecek, ya da U21 takımıyla yoluna devam edecek! Haa diyelim ki döndü, bu gönülsüz fotoğraftan ne kadar verim alınabilir, o da tartışılır!
Neyse, dönelim Eto’o’ya... Bodrum’da gerçekleşen ilk görüşmede Eto’o pazarlıkların kapısını 3.5 milyon eurodan açtı açmasına da bu ücreti 2. Başkan Çebi yüksek bulmuş, görüşmeler şimdilik tıkanmış gibi gözüküyor. Ancak, Çebi’nin bu konuda umudu var, hatta “Bu işin ortasını buluruz, tatlıya bağlarız” diyor... Ortası nedir, kasadan ne kadar çıkar bilemeyiz, sanırım 2.5 milyon euro gibi bir rakamdan söz ediliyor. Gomez’in geri dönüşü olmadığına göre, Eto’o forvetteki rahatsızlığa en büyük ilaçtır bizce. Antalya’da 20 gol atan Eto’o’nun kumaşı da, kalitesi de ortada. Beşiktaş’a üç kulvarda da müthiş katkı sağlar. Diyeceksiniz ki, o yaştaki bir futbolcu 50 maç oynar mı? Doğru belki böyle uzun soluklu üç kulvarda her maçta oynamayabilir, ama Devler Ligi’nde (sakatlık olmaması durumunda) müthiş işlere imza atabilir. Uluslararası bir isim rakipler için de tehlikelidir, unutmayalım!
Ne diyor Güneş hoca:
“Eksiklerimiz var, istediğimiz seviyede değiliz. Düşündüğümüz seviyenin çok gerisindeyiz. Performans olarak, oyuncu sayısı olarak geriden geliyoruz. Lig ve Şampiyonlar ligi için çok gerideyiz...”
Valla, Şenol hocayı iyi tanırız, doğruyu sakınmadan söyler... Ucu açık cümleler kurar, gelecek hesapları yapmaz, diline de asla fren koymaz!
Hani bir deyiş vardır:
“Doğruyu söyleyeni, dokuz köyden kovarlar...”
Kovulan falan yok arkadaşlar, ama Güneş hocanın da ‘yetersiziz” çığlığını duymamazlıktan gelemeyiz, haklı. Raporu var, ilki iyi bir stoper, ikincisi ise kaliteli bir forvet. Hepsi bu, ivedilikle yerine getirin.
Başkan haklı
Transferde madalyonun bir yüzü böyle... Diğer yüzüne bakacak olursak, parasal sıkıntıların öne çıktığını görüyoruz. Bakın sevgili Beşiktaş dostları... Biliyoruz ki güçlü ve de yıldızlardan kurulu bir takım istiyorsunuz, haklısınız. Ancak biraz da ekonomik açıdan bakmanızı isteriz.
Şimdi statı güç şartlarda bitirmiş, Kartal’ı yeniden yuvasına döndürmüş bir yönetim var ortada. Başkan Fikret Orman ve arkadaşlarının ne kadar güç şartlarla mücadele ederek o stadı bitirdiklerinin günbe gün şahidiyim ben. Ha bugün, ha yarın derken, rötarlı da olsa bitirdiler, bir kez daha helal olsun onlara. Bu negatif fotoğraftan bir de ŞAMPİYON çıkardı bu yönetim.
Başkan Fikret Orman’la biraz lafladık, biraz dertleştik... Sağolsun bizi iyi tanıyor, kayıt dışı konuşmaların yazılmayacağını iyi biliyor. Transfer neden ağır kaldıklarını soruyoruz başkana:
“Valla buna ağır kalmak demeyelim ağabey... Kılı kırk yarıyoruz, nokta atışı yapmak istiyoruz. A planımız da var, B planımız da. Bizler herşeyi düşünmek zorundayız. Ekonomik şartlar, borçlar, mali kongrelerde yapılan eleştiriler de ortada...”
Yani Başkan Orman bir yandan transferi düşünüyor, diğer yandan da borçları aşağıya çekmeyi hedefliyor, bu konuda da bir hayli kararlı ve taviz vermeyecek gibi.
Valla, başkanın rotası doğru. Ha rotadan sapma olur mu, olmaz mı, bekleyip, görmekte yarar var. Artı camianın desteğine de ihtiyacı var. Üyelere, taraftarlara duyurulur!