Trabzonspor-Kasımpaşa maçını televizyondan izledim... Bordo-mavililer sezonun ilk maçına çıkıyor, tribünler ceza nedeniyle bomboş! Yazık, hem de çok yazık. Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor, sokakta birlikteliği sağladık, ahhh bu tabloyu bir de tribünlere yansıtsak fena mı olur? Yan yana maçları izleyebilsek, tartışırken fanatizmi bir kenar itebilsek ne güzel olacak. Dememiz o ki, hiç olmazsa yeni sezonda bu oyuna dostluk ve barışı getirsek, kıyamet mi kopar arkadaşlar?
Maçın saatine takılmayın... Hava sıcaklığını kenara bırakalım, nem oranına ne demeli? Elbette sporcu sağlığı her şeyin önünde gelir. Su molaları da bunun en büyük göstergesi.
Son şampiyon Beşiktaş, Alanyaspor’un Süper Lig’de ilk kez boy göstermesinin avantajını iyi kullandı. Kartal’ı analiz etmeye gerek yok, eksiği-gediği ortada. Forvet ve stoper eksikliği yine göze çarptı. İç hatlarda yarışın içinde olur, ya Devler Ligi? Zaten sıkıntı da burada yatıyor.
Alanyaspor’un eti-budu bu! Çok koşuyorlar, mücadele ediyorlar, ama topa sahip olamıyorlar! Doğal olarak bu unsur, pozisyon üretimine olumsuz yansıyor. Dileriz ligde kalıcı olurlar.
Tabii ki iç hatlar için
Oğuzhan’ın kalitesini attığı golde bir kez daha gördük... Teknik kapasitesini, soğuk kanlılıkla harika birleştiriyor. Olcay’ı nihayet hatırladık! Cenk Tosun’a kızamıyoruz, net pozisyonları kaçırıyor, zor olanı atıyor. Neyse ki attığı biri penaltıdan iki golle farkı dörde çıkarırken, özgüven duygusunu kazandı en azından.
Kartal’ın lige farklı galibiyetle başlaması, kazanma iştahı ve de fizik-kondisyonunu 90 dakikaya yayması gelecek adına umut verici, tabii ki iç hatlar için. Farklı galibiyete karşın oyun disiplinini koruması diğer bir artısıydı Beşiktaş’ın. Hakem Barış Şimşek ise son dakikada çaldığı penaltıyla iyi yönetimine gölge düşürdü. Çünkü Necip’in müdahalesi topaydı...