Herkesin bildiği ancak yeterince konuşulmayan bazı şeyler vardır. Pornografik içerikleri izlemek de bu kapsama giren konulardan biri. Ergenlik döneminden yetişkinliğe, erkeklerden kadınlara kadar çok geniş bir grubun pornografik içerikler izlediğini biliyoruz. Ancak bu içeriklere maruz kalmanın hayatımızı, bedenimizi ve en önemlisi beynimizi nasıl etkilediğinin çok fazla farkında değiliz.
Her daim internete bağlı akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte bu tarz içeriklere ulaşım çok kolaylaştı. Maalesef insanın olumsuz bir yanı, kolay olan şey ilgi çekiciyse ona bağlanma ve bağımlı olma riski de artıyor. Belki de bu tarz içerikleri izleyen kişiler, kendi kendime yaptığım kişisel bir şey bu, kimseye de zararım yok, bundan kime ne diyebilir. Ancak işin aslı böyle değil, hem kişinin kendisi olumsuz etkileniyor hem de bir ilişkisi varsa o ilişki olumsuz etkileniyor bu durumdan.
Beynimiz milyarlarca nöronun oluşturduğu inanılmaz bir yapı. Bu nöronlar kendi aralarında inanılmaz bağlantılara sahip ve etkileşim halindeler. Bu iletişimi sağlayan şeylerden biri de bazı hormonlar. Bu hormonlardan biri dopamin hormonu ve ödül, mutluluk ve motivasyon hissiyatıyla bağlantılı. Kişi pornografik içeriğe maruz kaldığında sanki oradaki kişilerden biriymiş gibi algılıyor kendini ve beyin bunun neticesinde daha fazla dopamin üretiyor. Kişi dopaminin ortaya çıkardığı heyecan ve hazzı çok seviyor ve buna sık sık ulaşmaya çalışıyor. Ancak aynı seviyede etkiyi yakalamak için daha çeşitli görüntülere ulaşmak ve bunu sürekli yapmak gerekiyor. Aynen diğer bağımlılıklarda olduğu gibi. Ve bunun neticesinde kişi pornografi bağımlısı olabiliyor.
Pornografi bir algı işidir, gerçeklikle bağlantısı azdır ve hiçbir partnerin gerçek hayatta size sağlayamayacağı şeyleri çok kolaymış gibi sunar. Bunun neticesinde bazı insanlar, eşiyle birlikte olmaktansa bu içerikleri izlemeyi tercih edebilir. Bu da birçok ilişkinin olumsuz etkilenmesine sebep olabilir.
Maalesef karşılaştığım vakalarda birçok çiftin bu nedenle birbirinden uzaklaştığına şahit oldum. Ayrıca bu içeriklerdeki gerçekçi olmayan şeyler, ilişki içerisinde zorlayıcı beklentilere ya da var olan ilişkiyi sıradan ve sıkıcı bulmaya sebep olabilir.
Ergenlik çağında bu tarz içeriklere maruz kalan erkeklerde ilerleyen yaşlarda cinsel işlev bozukluklarına sık sık rastlanabiliyor.
Yine erkeklerde yaş fark etmeksizin bu tarz içerikleri izleyen kişilerde özgüvensizlik ve depresyon belirtileri gözlemlenebiliyor. Fakat bu kadar olumsuz etkiye rağmen, her geçen günle beraber pornografi bağımlılığı gitgide artıyor. Bir toplumsal konuyu daha az konuşunca ya da yok sayınca maalesef o konu ortadan kaybolmuyor. Bu neden bu konunun ne kadar önemli olduğunun farkında olmalıyız.
Hem kişisel anlamda bu bağımlılığın önüne geçmek için çaba harcanmalı hem de ebeveynler olarak çocuklarımızı bu tarz içeriklerden korumalıyız. Bir ebeveyn çocuklarını yasaklarla değil, bu durumun zararlarını mantığıyla beraber açıklayarak koruyabilir. Öbür türlü günümüzün gençleri her türlü yasağı delecek bir yöntem bulma konusunda çok becerikliler.
Kişisel anlamda ise bu tür içeriklerin çok yüksek bağımlılık riski olduğunu ve zihnimizi çok fazla olumsuz etkilediğini bilmemiz gerekiyor. Bu konuda daha önce dopamin detoksundan bahsettiğim bir yazı yazmıştım. O yazıda bu içeriklerden de nasıl korunabileceğine dair ipuçları bulabilirsin.
Kendine iyi davran, görüşmek üzere.
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024