Bugüne kadar karşılaştığım birçok insanın en büyük probleminin dışarıdaki durumlar ya da insanlar değil, kendilerinden nefret etmeleri olduğunun farkına vardım. Kendinden nefret eden insanlar daima kendileri ile bir savaş içinde oluyorlar, başkalarının kendilerine kötü davranmalarına sebep oluyorlar ve duygusal açıdan acı çekiyorlar. Bu durumdan kurtulmanın ilk adımı yaşadığınız şeyin ne olduğunun farkına varmaktır.
Kendinden nefret eden insanların, dikkati her zaman kendilerinin üzerinde oluyor. Her zaman kendi hissettiklerine, kendi yaşadıklarına ve kendi dramlarına odaklanmış durumdalar. Sanki bir sinema salonunda tek başlarına oturmuş ve perdeden kendi hayatlarının ne kadar kötü olduklarını izliyor gibidirler. Doğal olarak sadece kendi yaşadıklarını konuşan ve düşünen insanlar, kendilerini kurban rolünde hissediyorlar ve kendi durumlarına üzülüyorlar. Ancak bu döngüden çıkmak isteyen insanların dikkatlerini kendilerinin ötesinde başka şeylere ve insanlara odaklamaları faydalı olacaktır. Başka insanlara yardım
etmek, kendi geçmişi dışında konular konuşmak, kendinden daha yüce amaçlar belirlemek iyi olabilir.
İyi bir gün geçirseler bile, o iyi günün içindeki detaylardaki kötü geçen şeyleri arıyorlar ve ustalıkla o kötü şeyleri buluyorlar. Ve sonuçta ne kadar güzel şeyler yaşamış olurlarsa olsunlar her zaman üzülecekleri bir şey bulmuş oluyorlar. Ama unutmamak lazım, her güzel şeyin içinde kötü şeyler de olabilir. Burada neyi görmek isteyeceğimiz tercihimiz olabiliyor. Özellikle her konuda kötü şeyleri yakalamak fark etmediğiniz bir zihinsel alışkanlık olabilir.
Kendinden nefret eden insanlar, kendi değerini ölçmek için diğer insanların kendisine verdiği değeri ya da diğerlerinin kendisini onaylamasını bekler. Bu beklenti karşılandığı zaman kişi değerli hisseder ama insanlar değişkendir. Bazen hiçbir sebep yokken bile diğer insanları küçümseyebilir, manipüle edebilir ya da kötü davranabilir. Eğer böyle bir özelliğiniz varsa, diğer insanlar size değer verirken değerli hissedersiniz, sizi küçümsedikleri zaman yine onların gördüğü gibi hissedersiniz. Ya da bazı çatışmalı konularda kendinize uymasa bile sırf bu sebepten dolayı diğerleri ile aynı fikirdeymiş gibi davranmak zorunda kalırsınız. Ama unutmamak lazım, melek olsanız kanat sesinden rahatsız olurlar. Ne yaparsanız yapın, birileri yine de sizi sevmeyecek, onaylamayacak. Bu sebepten en iyi çözüm insanın değerini kendinden bilmesidir.
Kıskançlık duygusu da kendinden nefret eden insanların sık yaşadığı duygulardandır. Çünkü bu insanlar kendileri ile savaşmaktan ötürü kendilerini gerçekleştirmeye fırsat bulamamışlardır ya da korkmuşlardır. Yıllar geçtikçe, aynı yerden yola başladığı diğer insanlar hayatta bazı başarılar elde ettikçe, kendini ortaya koyamayan insan bu insanları kıskanmaya başlar. Bu kıskançlığın altında, ben de yapabilirdim ama yapmadım, yapamadım duygusu yer alır. Kıskançlık eğer kişi farkında olursa iyi bir tetikleyici olabilir ve kişiyi harekete geçirebilir. Ancak bazen ruhu o kadar sarar ki, kişinin bu duygunun arkasındaki gerçeği görmesini engeller ve dünyasını
cehenneme çevirebilir. Birilerinin bazı şeyleri başarması bize ilham olmalı.
Yaşadığımız çoğu problemin kaynağı kendimizle olan ilişkimiz. Bu sebeple tekrarlayan sorunlar yaşadığımız zaman ilk bakmamız gereken yer kendimizle olan ilişkimizdir.
Kendine iyi davran görüşmek üzere…
Tunca Bengin
İsrail teröründe neredesiniz?
23 Aralık 2024
Abdullah Karakuş
‘Benim teröristim iyi’ çıkmazı
23 Aralık 2024
Hakkı Öcal
Suriye’de barışı önlemenin yolu: YPG’yi korumak
23 Aralık 2024
Eren Aka
Belediyelerin borç tartışması bitmiyor!
23 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Yengeç | Jüpiter ile şans ve bolluk sizinle olacak
23 Aralık 2024