Son yıllarımızı birçok açıdan olumsuz etkileyen pandemi süreci, hepimizin ruh sağlığını da çok fazla etkiledi. Ancak bu olumsuzluklardan bahsedince hepimizin aklına genelde, depresyon, anksiyete bozuklukları, takıntılar, ilişki sorunları, vb geliyor. Evet, bu problemlerin de görülme sıklığı arttı ama ben bugün birçok insanı etkileyen, ancak etkilenen insanların bile farkında olmadığı bir problemden bahsetmek istiyorum: Languishing
Languishing, yani bir çeşit hevessizlik, heyecansızlık ve hayata dair bıkkınlık demek. Depresyon desen depresyon değil, hastalık desen değil. Önceden de karşımıza çıkan bir problemdi ancak özellikle pandemi sürecinden sonra birçok insan adını koyamasa da bu problemi yaşıyor.
Mutlu hissetmiyorsun ama mutsuz da değilsin. Eskiden ilgini çeken, sana keyif veren hobilerin artık sana ilgi çekici gelmiyor. Hayata dair motivasyonunu kaybetmiş gibi hissediyorsun. Huzursuz hissediyorsun ancak bu yoğun bir kaygı seviyesinde değil. Hayattan ve insanlardan kopmuş ve onlara yabancılaşmış gibi hissediyorsun ama onlara karşı olumsuz bir duygu da hissetmiyorsun. Bu dünyada bir amacın ve yaşama anlamın yokmuş gibi hissediyorsun, sanki boşlukta rüzgâr nereye sürüklerse oraya gidiyor gibisin. Yeterince dinlenmene rağmen, yorgun ve tükenmiş hissediyorsun. Odaklanma konusunda zorluklar yaşıyorsun.
Evet, bu saydıklarım languishing belirtileri. Eğer bu belirtilerin çoğunu yaşıyorsan sen de bu problemden muzdarip olabilirsin. Bu durumun sebebi, çok uzun süre belirsizliğe maruz kalmak diyebiliriz. İnsan doğası gereği belirsizlikten nefret eder, bir sonraki adımda kendisini nelerin beklediğini az çok tahmin etmek ister. Ancak pandemi sürecinde, eve kapanmalar, devamlı ümitlerin boşa çıkması ve hayatımızın üzerindeki kontrolü bir süreliğine kaybetmiş olmamız böyle bir yan etki ortaya çıkardı. Pandemi bitse de, bu sürecin olumsuz ruhsal etkilerini daha uzun süre yaşayacağımızı düşünüyorum.
Languishing’ten kurtulmak için elbette yapabileceğimiz şeyler var. İlk olarak eski keyifli günlerini referans alarak onu taklit etmek işe yarayabilir. Yani böyle hissetmeden önceki sen, nelerden keyif alırdı, boş zamanlarını nasıl değerlendirirdi? Şu anda sen bunları yapmaktan keyif almıyor ve yaparken belli ölçüde zorlanıyor olsan bile kendini eskiden keyif aldığın şeyleri yapmaya zorlayabilirsin. Bir süre sonra keyif aldığın şeyler tekrar ilgini çekmeye başlayabilir.
İnsanlarla temasta olmak çok önemli. Bıkkın ve hevessiz hissederken kendimizi diğer insanlardan kopmuş hissedebiliriz. İnsana iyi hissettiren şeylerin başında diğer insanlarla temas kurmak gelir. Eğer kendini sosyal açıdan izole etmiş hissediyorsan, küçük adımlarla tekrar temas kurmaya çalışabilirsin. Ve son olarak bölünmemiş ve tek bir şeyle uğraştığımız zaman dilimlerine ihtiyacımız var. Pandemi sürecinde aynı anda birçok şeyle uğraşırken, dikkatimiz bölündü, aldığımız keyif ve odak derinliğimiz zayıfladı. Aynı anda tek bir şeyle uğraşmaya çalışmak da bu probleme iyi gelen çözümlerden.
Languishing konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Bu problem çözümlenmeden uzun süre devam ettiği zaman depresyona dönüşme ihtimali yüksek.
Kendine iyi davran, görüşmek üzere...