Euroleague' i küçümsemek

1 Haziran 2017

Özel bir kanala röportaj veren Fikret Orman şunları söyledi:

"Ben Euroleague'e karşıyım, bir hırsızlık organizasyonu. Takım gönderilmesine karşıyım. İspanyol şirket kurmuş kulüplere yüzde vermiş. Büyük sponsorlar var. Fazla para vereni alıyorlar. O kadar para harcayacağım, para İspanyol şirketin cebine girecek. Maçları yöneten de şirketin para verdiği hakem. Darüşşafaka Doğuş'u Real Madrid karşısında yediler mesela. Real Madrid, CSKA para harcıyor oraya ama bence geri zekalılık. Biz Real Madrid değiliz. Rus patron da nereden geldiği belli olmayan parayı harcıyor. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu tabii ki çok değerlidir ama kulüp olarak tamamen zarar ediyorsunuz buna karşıyım".

Bu açıklama sonrası, Eurolegue' den de Fikret Orman' a cevap gelmekte gecikmedi.

"EuroLeague Basketball, Fikret Orman’a cevap vermeyecektir çünkü bilmediği bir şey hakkında konuştuğu açıktır. Böyle bir konuyla ilgili kamuya açıklama yapmadan önce herkesin bilgi sahibi olması gerekir.

Yine de bahsettiği noktaların bazılarını işaretlemek adına EuroLeague’in ekonomik dağıtım kriterlerinin her katılımcı kulüp için daima çok açık olduğunu belirtmek önemli. Temel olarak, Sayın Orman’ın sözlerinin aksine

Yazının Devamı

Beşiktaş' ın yükselişi tesadüf değil

30 Mayıs 2017

Ligimizin 33. Hafta sonu itibariyle topla oyun, topa sahip olma, toplam pas istatistiklerinde 2., ceza alanına top gönderme, ceza alanında topla oynama, toplam şut ve isabetli şut istatistiklerinde 1. sıradaki takımı.

Maç başına ceza sahasına ortalama 45 kez top gönderen, ceza sahasında maç başına ortalama 20 kez futbolcularını topla buluşturan bir oyun felsefesi ve sistemi.

Ligin en az faul yapan ve kendisine en az faul yapılan takımlarından birisi.

12 maçta gol yememiş, sadece 2 maçta gol atamamış bir ekip.

14 ayrı futbolcusu asist yapmış, 16 ayrı futbolcusu gol atmış bir kadro.

Maç başına sadece ortalama 2 kez ofsayta düşen akıllı bir hücum hattı.

Atılan 65 golün, 37’ sini ikinci yarıda atmış, bu 37’ nin 14’ ünü 76-90. dakikalar arası atmış hırslı ve mücadeleci bir takım.

Koşu mesafeleri, sprint, ikili mücadele, tam ve yarı saha pres, rakibi top kaybına zorlama, hava topu kazanma vb. tüm parametrelerde ligin en iyi 2 takımından bir tanesi.

Yazının Devamı

Kocaman' dan bir Obradovic çıkmaz

28 Mayıs 2017

Fenerbahçe Trabzonspor maçında az sayıda izleyici vardı. İyi niyetle, ellerinden başka bir şey gelmediği için coşkuları az olsa da "izlediler". Ancak mesajları vardı.

"Obradovic" diye bağırdılar.

Deseler ki, imkan olsa, Obradovic Fenerbahçe' ye başkan olsa kabul eder misiniz? Sanıyorum ki Fenerbahçe' lilerin %90' ından fazlası hayır demez.

Fenerbahçe taraftarı iki sezondur gerçekten de çok şuurlu, bilinçli. Saçmalıklara tepki göstermekte çok maharetli. En güzel tepki de şu; "gelmiyor".

Şimdi de yeni bir hayali var Fenerbahçe yönetiminin. Aykut Kocaman' dan bir "Obradovic" çıkartabilir miyiz?

Aykut Kocaman ile anlaşıldığı yönünde güçlü duyumlar geliyor. Yani hayal eyleme geçiyor.

Fenerbahçeli kardeşim.

Yazının Devamı

Herkesi her zaman kandıramazsınız

18 Mayıs 2017

Hiç bir futbol sistemi, felsefesi ve oyun planı olmayan bir Fenerbahçe ve karşısında son 5-6 sezondur bir sistem, felsefe ve oyun planı oturtmaya çalışan Başakşehir.

Fenerbahçe' nin sadece bu maç değil, tüm maçlar özelinde sorunu bu. Bir oyun planı, sistemi, şablonu yok. Oyun içinde farklı hücum varyasyonları yok. Topu Lens' e at. Tüm plan bu.

"Savunmaya kapan, kazandığı topu ileride duran Lens' e at" şeklinde bir oyun planı ile ancak buraya gelirsin.

Fenerbahçe 1980' li yılların mahalle futbolunu sergiliyor. O zamanlar tek yetenekli oyuncusu olan mahalle takımları kapanır, topu sürekli ileride bekleyen yetenekli oyuncularına atmaya çalışır ve ondan mucize beklerlerdi.

Hep yazıyorum, modern futbolda başarı için doğru sistem, kadro mühendisliği, istikrar ve iyi antrenman çok önemli.

Beşiktaş antrenmanlarını izleyin. Başakşehir antrenmanlarını ziyaret edin. Aradaki farkı çok net göreceksiniz. Ne tanımlanmış bir sistem, ne doğru antrenman, ne motivasyon var.

Fenerbahçe yaklaşık 7-8 haftadır hocasız. O haftalarda yazmıştım, Advocaat takımını ve yönetimi ağır eleştirdiği gün takımla bağı kopmuştu. O haftadan bu yana Fenerbahçe lig bitsin diye gün sayıyor.

Sistemi

Yazının Devamı

Başakşehir korkusu

7 Mayıs 2017

İstanbul Başakşehir. Bir futbol kulübü.

Takım değeri 59 milyon Euro. Fenerbahçe' nin takım değeri 137, Beşiktaş' ın 120, Galatasaray' ın ise 100 milyon Euro.

Neredeyse bizim üç büyüklerin yarısı değerinde.

Bulunduğu pozisyona baktığında, Beşiktaş' ın ardında her anlamda ligin en iyi durumda olan ikinci takımı.

Böyle yarı yarıya bir bütçe ile, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray' ı nasıl zorluyor? Bunları nasıl yeniyor? Bunlara nasıl futbol dersi veriyor?

Elinde üç önemli silahı var.

Birincisi istikrar. Başakşehir, asla istikrarsızlığa yenik düşen, kişisel ego ve kaprisler ile yönetilen bir takım değil. Bir futbol projesi. Üç büyüklere kafa tutacak bir İstanbul takımı oluşturma projesi ta İstanbulspor döneminden bu yana vardı. Son 10 senede, sırasıyla İBB ve Başakşehir özelinde sürüyor.

Başakşehir' in hedefi şampiyon olmak, kupa almak falan değil. Kalıcı, istikrarlı, sistemli, bilimsel yöntemlere açık bir kulüp olma peşindeler.

Yazının Devamı

Fenexit ve Şenexit

7 Mayıs 2017

FENEXİT

Beşiktaş 2 puanı kaybetti, ligde 2 puan önde, üzüntüden yıkıldı.

Fenerbahçe, 2 puanı kaybetti, Başakşehir' den 6 puan geriye düştü, sevinçten camia yerinde duramıyor.

Oysa Şampiyonlar Ligin hedefi zora girdi. İmkansıza yakın. Fenexit oldu.

Yine de seviniyor adam.

Burası Türkiye.

9 kişi ile 1 puan geldi ya. Sevin.

Sen liderin 8, ikincinin 6 puan arkasındasın, ama son dakika ile atılan bir şans golüne sevinmekten bir hal oluyorsun. Sanki şampiyon olmuş gibi.

Yazının Devamı

Yönetemeyen yöneticiler kulübü

26 Nisan 2017

Tesisler önemlidir. Stadyumlar, spor salonları.

Etkisini dün akşamki Fenerbahçe basketbol maçında gördük. Muhteşem bir atmosferdi.

Bu tesisleri inşa eden yöneticiler, elbette ki ortaya bir tesisleşme vizyonu koymuşlardır. Önce Fenerbahçe, sonra Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor. Sırayla, tesisleşmenin yarışına girdiler. Kazanan elbette Türk sporu olacaktır.

Öte yandan aynı yöneticiler, "beton" konusundaki vizyonlarını "insan" konusunda gösterememişlerdir.

Tesisleşme onları "iyi yönetici" yapmaz. Yapmayacaktır. Çünkü hem Türk futbolu ortadadır, hem de kulüplerimizin durumları ortadadır. En iyi takımımız, Avrupa Liginde yarı final dahi oynayamamaktadır. Kulüplerimizden hiçbiri Transfermarkt verilerine göre Avrupa' nın en değerli 30 kulübü arasında değil. Fenerbahçe 39., Beşiktaş 45., Galatasaray ise 61. sırada. Pek çok farklı kuruluşun ekonomik büyüklük araştırması da bunu destekliyor.

Örneğin Deloitte' un geleneksel "Football Money League 2017" raporuna göre (2015/2016 sezonu baz alınmış) Fenerbahçe ve Galatasaray gelir olarak ilk 20' de değiller. Bu sene ilk 30 dışında kalabilirler. Tribün ve ürün satışlarının düştüğünü tahmin edersek.

Bu mu başarı?

Mevcut

Yazının Devamı

2. Johnson vakası

24 Nisan 2017

26 Mart 2000 tarihinde, Galatasaray' ın UEFA kupasını almasından yaklaşık 2 ay önce, iki takım arasında Ali Sami Yen' de unutulmaz bir derbi maçı oynandı. Unutulmazdı zira Galatasaray tarihinin en iyi ve formda takımıyla sahadayken, Fenerbahçe' nin ise Pendik' e elendiği, moralman çökmüş olduğu bir sezondu ve Fenerbahçe son derece zayıf bir kadro ile sahadaydı.

Maçta Galatasaray tek kale oynamış, belki 20' den fazla net gol pozisyonu kaçırmıştı. Fenerbahçe, Galatasaray ceza sahası içine bile girememiş, ancak Johnson' un orta sahanın biraz ilerisinden attığı frikik golü ile maçı 1-0 kazanmıştı.

Bu maç bana o maçı hatırlattı. Tek farkla. Bu maçta Galatasaray' da en az Fenerbahçe kadar kötü ve moralsiz bir kadro ile sahada idi.

Ancak yine de o maçı hatırladık, çünkü Galatasaray bu maçta 90 dakika tek kale oynadı. Fenerbahçe takımı orta sahayı bile geçmekte zorlandı. Maç boyu sadece 2 pozisyonu olan Fenerbahçe, maçın uzatma dakikalarında attığı tek golle yendi.

2000 senesinde, golü vasat bir orta saha oyuncusu olan Johnson atmıştı. 17 sene sonra maçın tek golünü yine vasat bir orta saha oyuncusu olan Josef attı.

Her iki takımın da son derece kötü olduğu maçta,

Yazının Devamı