Hiç bir futbol sistemi, felsefesi ve oyun planı olmayan bir Fenerbahçe ve karşısında son 5-6 sezondur bir sistem, felsefe ve oyun planı oturtmaya çalışan Başakşehir.
Fenerbahçe' nin sadece bu maç değil, tüm maçlar özelinde sorunu bu. Bir oyun planı, sistemi, şablonu yok. Oyun içinde farklı hücum varyasyonları yok. Topu Lens' e at. Tüm plan bu.
"Savunmaya kapan, kazandığı topu ileride duran Lens' e at" şeklinde bir oyun planı ile ancak buraya gelirsin.
Fenerbahçe 1980' li yılların mahalle futbolunu sergiliyor. O zamanlar tek yetenekli oyuncusu olan mahalle takımları kapanır, topu sürekli ileride bekleyen yetenekli oyuncularına atmaya çalışır ve ondan mucize beklerlerdi.
Hep yazıyorum, modern futbolda başarı için doğru sistem, kadro mühendisliği, istikrar ve iyi antrenman çok önemli.
Beşiktaş antrenmanlarını izleyin. Başakşehir antrenmanlarını ziyaret edin. Aradaki farkı çok net göreceksiniz. Ne tanımlanmış bir sistem, ne doğru antrenman, ne motivasyon var.
Fenerbahçe yaklaşık 7-8 haftadır hocasız. O haftalarda yazmıştım, Advocaat takımını ve yönetimi ağır eleştirdiği gün takımla bağı kopmuştu. O haftadan bu yana Fenerbahçe lig bitsin diye gün sayıyor.
Sistemi olmayan, hocasına inanmayan, hatta hocası bile olmayan, kalitesi zaten vasat bir kadrodan, ligde şampiyonluk, kupada şampiyonluk beklenmesi zaten mantık dışı.
Kulüp yönetimine yandaş medyanın pompaladığı gibi kaliteli bir kadro değil bu.
Herkes elini vicdanına koysun. Fenerbahçe takımının üzerinden Fenerbahçe formalarını çıkartsak, orta sıraların hemen altında yer alan bir takımın formasını giydirsek, o takımda oynatsak, o takım yine orta sıralarda yer alır. Belki birkaç sıra üste çıkar.
Beşiktaş' a, Başakşehir' e bu kadrodan kimi alırsınız deseler, Avcı veya Güneş, Lens hariç kimi ister? Belki Avcı Kjaer ve Mehmet Topal'ı ister. O kadar.
Elinde Adebayor varken Avcı Sow' u, Emenike' yi ve bu hali ile Robin' i ister mi mesela?
Yani Fenerbahçe takımı, öyle şampiyonluğa falan oynayacak bir kadro değil.
Yönetime yandaş medya Başkan Yıldırım' ı korumak adına şunu pompalıyor. "Kadro iyi". Hakemler kötü, Teknik direktör kötü. Taraftar kötü. Federasyon kötü. "Kadro aslında iyi"
Bunu yutturdukları çok küçük ama sesi çok gür çıkan bir kitle var.
Yurt dışı ligleri takip etmeyen, dünya futbolundan bihaber, dünyaları Türk futbolu ve Aziz Yıldırım ekosistemi ile sınırlı bu kardeşlerin bir kısmı gerçekten de cahil. Bir kısmı ise sadece işgüzarlık için bu yorumları yapıyor.
Fenerbahçe' de Lens, Kjaer ve Mehmet Topal hariç vasat üstü bir futbolcu yok. Futbolculara 5, 7, 8, 10 milyon Eurolar verilmiş olması, onları iyi futbolcu yapmaz, "transfer hatası" yapar.
Seneye çok farklı olacak naraları atılmaya başlandı. Daha önce 3 sezon üst üste şampiyonluk sözleri verenler, gelecek sene için de şampiyonluk sözleri vermeye başladı. Yine aynı senaryo. Yine aynı masallar.
Fenerbahçe' nin bu kadroyu değiştirecek parası yok. O zaman be yapmak lazım. Kadroyu her koşulda korumak ve gaz vermek. Tek strateji bu. İçi geçmiş, 33-34 üstü birkaç eski yıldızı da transfer diye yutturdun mu tamamdır.
Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz.
Herkesi bazen kandırabilirsiniz.
Ama herkesi her zaman kandıramazsınız.
Bunu da tribünlerden görüyorsunuz. Gelmiyorlar.
Çünkü ne size, ne kadroya ne de yandaş yazarların çizdiği "üst kalitede takım ama hakemler hakkımızı yiyor" mavralarına inanmıyorlar.
Futbolda dün yok bugün var. Ancak Fenerbahçe dünün hataları nedeniyle bugünü ve yarını kaybediyor.
Tedavi için önce doğru teşhis.
Bu kadro bundan fazlasını yapmaz. Mourinho' yu, Klopp' u, Guardiola' yı da getirsen, tablo bundan farklı olmaz.
Yabancıların içi geçmiş. Kaslar, zihin, muhakeme becerileri bitmiş.
Yerliler genç ama isteksiz, motivasyonsuz, geldikleri günden bu yana üstüne koyamıyorlar. Aldıkları paraya bakıyorlar. Başkan her koşulda arkalarında, maaşları gününde yatıyor, dünyanın parasını rahat ve keyifli kazanıyorlar, medya tarafından korunuyorlar. Niye geliştirsinler kendilerini?
Bakın koşu mesafelerine. Karşılaştırın Başakşehir, Beşiktaş, Konyaspor, hatta Kasımpaşa' nın gençleri ile. Göreceksiniz.
Şimdi ne yapmak gerek, gerçekçi olarak onu düşünmek gerek. Hayal satmaya devam edilir ise, seneye de hüsran olacaktır.
Ne yapmak gerek, o bir sonraki yazının konusu.
Takipte kalın.
twitter: @bertankayagol