4 ŞUBAT DÜNYA KANSER GÜNÜ

4 Şubat 2023

Dünyada en fazla ölüme sebep olan hastalıklardan biri kanserdir; 2020’de dünya çapında 10 milyon insanın kanserden öldüğü kaydedildi. Yani her altı ölümden biri kansere bağlı. Yıllık kanser vaka sayısının 2030’a kadar 23.6 milyona çıkması bekleniyor. Her yıl yaklaşık 400 bin çocuk kanser geliştiriyor. Rakamlar çok ciddi… Peki çaresiz miyiz? Hiç mi şansımız yok? Kendimizden öte; herhangi bir sevdiğimizin her an yakalanma riski olan bu hastalığı ne kadar biliyoruz? Yok etme ve engelleme yöntemlerini bilmemize, baş edebilmek uğruna her saniye çaba gösteren meslektaşlarıma, teknolojiye, bilime rağmen hâlâ bu hastalığa yeniliyor olmamızın sebebi; kanserle, onun yaşam habitatı bedenimizle, ona yol veren alışkanlıklarımızla ve adını duyar duymaz takındığımız sorgusuz çaresizlikle çok ilgili.

Tanı aldığımızda ne yapmalı?

Kanser eşit değildir ölüm! Aynı, şeker ya da kalp hastalığı tanısı aldığımızdaki gibi aklımıza gelen sadece öleceğimiz fikri olmamalıdır. En iyi tedaviyi nerede alabilirim ve bu süreçte nasıl

Yazının Devamı

B17 VİTAMİNİ KANSERİ ÖNLÜYOR MU?

28 Ocak 2023

Gün geçmiyor ki bir şeyin kanseri önlediği ya da tedavi ettiğine dair yeni bir haber çıkmasın! Buna son örnek de gündeme gelen B17 vitamini. Aslında yanlış adından başlıyor. Laetril molekülü ilginç bir şekilde amigdalin veya B17 vitamini olarak adlandırılıyor. Daha ziyade meyvelerin, çiğ yemişlerin, fasulyelerin ve diğer bitkisel gıdaların tohumlarında veya çekirdeklerinde bulunan bir bileşik olan saflaştırılmış amigdalin içeren bir ilaçtır. Laetril, 1952 yılında Dr Ernst T. Krebs, Jr tarafından bulunmuştur.

B17 vitamini de diğer vitaminler gibi vücut tarafından üretilmemektedir; gıdalardan sağlanabilir. Vücuda girdiğinde ise hidojen siyanid, benzaldehid ve prinasine dönüşür.

Laetrilinin sık sık gündeme gelmesinin sebebi ise kanser tedavisinde etkili olduğu gibi, yüksek tansiyon ve artrit dediğimiz eklem iltihabına karşı koruyucu olma iddiaları. Ancak laetril, bu yazının yazıldığı ana kadar Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi tarafından kanser dahil herhangi bir kullanım için onaylanmamıştır. Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI), vücudumuzun laetril

Yazının Devamı

Ara tatilde ebeveynlere tavsiyeler

21 Ocak 2023

Çocukların en sabırsızlıkla bekledikleri dönem yine geldi çattı; sömestir tatili. Tatiller, çocuklar için sorumlulukların azaldığı, ebeveynler için ise çocuklarıyla daha çok vakit geçirebildikleri zamanlardır. Herkeste bir rahatlama duygusu yaşatsa da çocukların büyüme ve gelişmeleri tatil nedir bilmiyor ve bu dönemde de beslenmeye dikkat etmeleri gerekiyor.

Önümüzdeki sömestir döneminde ebeveynlerin çocuklarını beslenme konusunda daha iyi yönlendirebilmeleri için sevgili BP Klinik Diyetisyeni Esin Başkaya’dan bazı pratik önerilerde bulunmasını rica ettim. İşte Sevgili Esin’den öneriler:

Öğün sayısını belirleyin

Tatil döneminde sabah kalkış saatinin değişmesiyle beraber öğün sayısı ikiye düşebiliyor. Böyle bir durumu öngörerek öğünleri baştan planlamak önemli. Öğünlerin atlanması veya gecikmesi bir sonraki öğünde gereğinden fazla yenmesine veya anlık olarak mevcudiyetteki faydalı olmayan yiyeceklerin tüketilmesine sebep olabilir. Baştan plan yaparak

Yazının Devamı

KADINLAR BİR MÜCADELEYİ DAHA KAZANDI

14 Ocak 2023

Yurt dışındaki meslektaşlarım ile uluslararası kongre veya toplantılarda buluştuğumda en utandığım anlardan biri, rahim ağzı kanseri görülme sıklığının ülkemizdeki yüksekliğini söylediğim zamanlardır. Gelişmiş ülkelerde artık hiç görülmeyen bu kanser, bizde halen ilk sıralardaki yerini koruyor. Human Papilloma Virüsü’ne (HPV) karşı geliştirilen aşı ile yüzde 97.5 oranında bu hastalığa koruyuculuk sağlanabilirken, yakın zamana kadar ulusal aşı takviminde olmaması ve aşının pahalı olması gibi sebeplerle rahim ağzı kanseri bizim için halen en sık görülen kanserlerden biri...

Kadınlar, bir mücadeleyi daha kazandı ve Sağlık Bakanlığı aşıyı ödeme kapsamına aldı: Aşı 18 yaş üstü ve evli kadınlara yapılabilecek. Bu hem bir kadın olarak hem de doktor olarak beni tatmin etmese de en azından popülasyonun belli bir kısmına ulaşabilecek olması fikri mutlu etti. Aşının, 9-14 yaş arasında yapılması durumunda koruyuculuğu daha yüksek. Maksimum fayda için dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da cinsel ilişki başlamadan uygulanması gerekliliği. Aşı yaptırmak için 11-14

Yazının Devamı

Uzun süreli, sinsi ve tehlikeli

17 Aralık 2022

Hafif ama kronik yani uzun süreli inflamasyonun (iltihaplanma) kalp, şeker, kanser başta olmak üzere her türlü kronik hastalığın temeli olduğunu artık biliyoruz. Araştırmalar, her beş kişiden üçünün kronik inflamasyona bağlı hastalıklardan kaybedildiğini gösteriyor. Kanserlerin yüzde 20’si direkt olarak kronik inflamasyonla ilişkilendiriliyor. Daha şaşırtıcı olan ise kişilerin, ona sahip olduğunu uzun süre bilmemeleri, anlamamaları…

Vücuttaki bir yaralanmaya tepki olarak oluşan akut inflamasyon, bir anlamda vücudun kendi kendini korumak için verdiği bir tepkidir. İyileşmeyi teşvik eder ve yaralanma kaybolduğunda ortadan kaybolur. Ancak kronik inflamasyon daha az belirgindir ve daha sinsidir. Düzelmeyen bir enfeksiyon, anormal bir bağışıklık sistemi tepkisi, yanlış beslenme, kötü uyku, çevresel toksinlere maruz kalma gibi yaşam tarzına bağlı faktörlerin sonucu, tüm vücuttaki iltihabi proteinlerde kalıcı artış gelişir ve zamanla DNA hasarı oluşturmaya başlar. İnsanlar da genel olarak bu durumun farkına varmazlar, ta ki kronik hastalık belirtileri başlayıncaya

Yazının Devamı

HASTALANMALARINI ÖNLEYEMİYORSAK, İYİLEŞTİRELİM

10 Aralık 2022

Her yıl yaklaşık 400 bin çocuk ve genç erişkin kanser tanısı alıyor. En sık rastlanılan çocukluk çağı kanserleri; lösemi, beyin tümörleri, lenfoma ve nöroblastoma, Wilms tümörü gibi solid tümörler olarak kaydediliyor. Kanser ile çocuk kelimesini yan yana hiç yakıştıramasak da bu rakamlar Dünya Sağlık Örgütü’nün sayfasından. İçimizi daha çok acıtan ise kür oranı milli geliri yüksek ülkelerde yüzde 80’lere varırken, bu oranın düşük gelirli ülkelerde yüzde 30’u aşamaması. Yine yüksek gelirli ülkelerde bu kanserleri iyileştirecek tedaviye ulaşma oranı yüzde 96, ama bu rakam düşük gelirli ülkelerde sadece yüzde 29.
Çocukları yetişkinlerin küçük formları olarak görmemek gerekir. Kanser söz konusu olduğunda da aynı durum geçerli; çocukluk çağı kanser tipleri, tedaviye yanıt oranları ve tedaviler sonrasında oluşan yan etkiler açısından erişkin tümörlerinden farklılık gösteriyorlar. Erişkinlerde

Yazının Devamı

HAVA SOĞUDU, YA BAĞIŞIKLIĞIMIZ?

3 Aralık 2022

Havanın iyice soğuması ve ortalıkta dolaşan pek çok virüs sebebiyle, yine en büyük derdimiz bağışıklık sistemimiz oldu. Hepimizin bağışıklık sistemimizin sürekli bir takviye vitamin, mineral ile desteklenmesi gerektiği yönünde bir algısı var. Oysa bağışıklığımız desteklenmesi gereken değil; işleyişi bozulmaması gereken bir kurgu. Kronik bir hastalık ya da ısrarla yaptığınız bir yanlış yoksa, o zaten muntazaman çalışır. Bize düşen onun işleyişini bozmamak...

Sürekli bir şeyleri eksik veya yanlış yediğimize inanmamız ise bir başka sorun. Oysa modern çağın insanın sorunu eksik beslenme değil; aksine fazla tüketme. Birçok kronik hastalığın sebebi fazla yememiz. Bağışıklık sistemimizin işleyişini bozmamak için yapılacakları da çok iyi biliyoruz aslında; yeterli, çeşitli ve dengeli beslenme, iyi bir uyku, spor yapmak ve alkol ile sigaradan uzak durmak. Ancak biz bir takviye alarak uyumadığımız uykunun, yapmadığımız sporun, yanlış beslenmenin yerine geçsin ya da içtiğimiz sigara, alkolün zararlarını telafi etsin istiyoruz. Ancak aksine, bu takviyelerin zararı artırabildiğine

Yazının Devamı

YUMURTA TARTIŞMASINA SON NOKTA

26 Kasım 2022

Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar? Yumurta yiyelim mi yemeyelim mi? Söz konusu yumurta olunca kafalar hep çok karışık. Açıkcası ben de sarısı mı beyazı mı sorusunun cevabından emin değilim. Kısacası, yumurta, tarih boyunca en çok tartışılan yiyeceklerden biri olmuştur. Pek çok farklı yemek kültüründe önemli bir yere sahip ve kahvaltı deyince akla ilk gelen yiyeceklerden biri. Bu sebeple olsa gerek ki sağlığa olan etkisi her zaman merak konusu olmuştur.

Ben de yumurta hakkındaki soru ve sorunlarımı BP Klinik Diyetisyeni Sevgili Esin Başkaya’ya sordum.

Yumurta hakkındaki çelişki nereden doğuyor?

Yumurtanın sağlığa olumsuz etkisine olan inanç, doymuş yağ ve kolesterolle ilgili çalışmalara paralel gelişti. 70’li yıllarda diyetteki doymuş yağ ve kolesterolün damar tıkanıklığı yaparak kalp-damar hastalıklarını arttırdığına dair çalışmalar çıktı ve önerilen günlük total kolesterol tüketim limiti 300 mg. olarak belirlendi. Tek bir orta boy yumurtada ise yaklaşık 200 mg. kolesterol bulunduğunu düşünürsek yumurtanın bu tarihte sağlıksız

Yazının Devamı