Berrin Pehlivan

Berrin Pehlivan

Berrinpehlivan@gmail.com

Tüm Yazıları

Gün geçmiyor ki bir şeyin kanseri önlediği ya da tedavi ettiğine dair yeni bir haber çıkmasın! Buna son örnek de gündeme gelen B17 vitamini. Aslında yanlış adından başlıyor. Laetril molekülü ilginç bir şekilde amigdalin veya B17 vitamini olarak adlandırılıyor. Daha ziyade meyvelerin, çiğ yemişlerin, fasulyelerin ve diğer bitkisel gıdaların tohumlarında veya çekirdeklerinde bulunan bir bileşik olan saflaştırılmış amigdalin içeren bir ilaçtır. Laetril, 1952 yılında Dr Ernst T. Krebs, Jr tarafından bulunmuştur.

Haberin Devamı

B17 vitamini de diğer vitaminler gibi vücut tarafından üretilmemektedir; gıdalardan sağlanabilir. Vücuda girdiğinde ise hidojen siyanid, benzaldehid ve prinasine dönüşür.

Laetrilinin sık sık gündeme gelmesinin sebebi ise kanser tedavisinde etkili olduğu gibi, yüksek tansiyon ve artrit dediğimiz eklem iltihabına karşı koruyucu olma iddiaları. Ancak laetril, bu yazının yazıldığı ana kadar Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi tarafından kanser dahil herhangi bir kullanım için onaylanmamıştır. Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI), vücudumuzun laetril ihtiyaç duyduğuna veya bunun hayvanlarda veya insanlarda vitamin görevi gördüğüne dair hiçbir kanıt olmadığını belirtti.

B17 vitamininin kanser olmayı engelleyebileceği iddialarının temeli programlı hücre ölümüne dayanır. Programlı hücre ölümü, hücrenin ölmesi beklenen bir zamanda kontrollü olarak ölmesidir. Aslında bu olay, vücudun kendini sağlıklı tutma yollarından biridir. Prostat, meme, idrar torbası, akciğer ve böbrek kanseri gibi pek çok kanser türünde, açığa çıkan siyanid adı verilen kimyasalın programlı hücre ölümüne sebep olduğu gösterilmiştir. Teoriye göre, kanser hücreleri laetrili siyanüre dönüştüren enzim açısından zengindir. Siyanür hücreleri öldürdüğü için bu kanser hücrelerinin laetrili parçalayıp kanseri öldürebileceği anlamına gelir. Bununla birlikte kanser hücrelerinin laetrili siyanüre dönüştürmeye yardımcı olan enzimleri içerdiğine dair bir kanıt yoktur.

B17 vitaminin kanser tedavisinde kullanılabileceğini öne süren çalışmalar da var, ancak kanıtlar halen çok temel düzeyde ve laetrilin gerçek etkilerini ve potansiyel risklerini araştıracak daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunuyor.

Haberin Devamı

B17 eksikliğinin kansere sebep olduğuna inananlar da var. B17 tüketerek, hücre hasarının geri dönebileceği ve kansere karşı koruyucu olabileceğine inanılıyor. Ancak vücudun bunun için B17 kullandığına dair bir kanıt yok.

Vücuttaki bazı enzimler, hidrojen siyanürü tiyosiyanat adı verilen daha az toksik bir moleküle dönüştürür. Bu molekül daha önce kan damarlarını genişletebileceğinden kan basıncını düşürmek için kullanılıyordu, ancak daha sonra toksik etkileri nedeniyle kesildi.

Nasıl popüler oldu?

Popülaritesinin kanserdeki komplo teorileriyle desteklendiğini söylemek çok yanlış olmaz. Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi, 1987 yılında laetrilini yasaklamasına rağmen pek çok insan bu maddenin güvenli ve etkili olduğunu, hükümetin ucuz kanser tedavilerini örtbas etme amacında olduğunu iddia etti. 1970’lerde son derece popülerdi.

Kaynakları nelerdir?

Haberin Devamı

Doğal olarak daha fazla B17 vitamini almak istiyorsanız, bazı besin kaynaklarını tüketmeyi artırabilirsiniz. Bu kaynaklar:

Çiğ fındık: Acı badem, çiğ badem ve makademya fındığı.

Sebzeler: Havuç, kereviz, fasulye filizi, maş fasulyesi.

Tohumlar: Darı, keten tohumu ve karabuğday.

Çekirdekler: Kayısı, şeftali, erik, elma ve armut.

Laetrili hap veya kas ve damar içine yapılan enjeksiyonlar şeklinde almak da mümkün. Ancak ekstra vitamine ihtiyacımız yok. İyi beslenin, düzenli uyuyun ve mutlaka egzersiz yapın. Aşırıya kaçmayan, yeterli beslenme, egzersiz ve uykuyla zaten bağışıklık sistemimiz muntazaman çalışacak bizi hastalıktan koruyacaktır.

Bilimin ışığında sağlıklı günler dilerim…