YENİDEN KADIM TOPRAKLARDAYIM...

21 Nisan 2019

10 Mart tarihli yazımda söz verdiğim gibi yeniden Antakya’dayım. Bu defa, çevresini de içine alan daha kapsamlı bir programım var. Bir yere gidip beğenildiğinde “Aa, buraya tekrar gelelim” diye başlayan sözler genellikle havada kalır. Bu sebeple insanları hep şaşırtırım, çünkü muhakkak dediğimi yaparım. Bu defa da öyle oldu. Tiyatro turnesi sebebiyle mart ayında gittiğim şehre, nisanda tekrar gideceğimi söylemiştim ve sözümde durdum. Yeniden kadim topraklardayım.
Çok gelen sorulara cevaplar...
Bu bir devam yazısı niteliğinde, bu sebeple önceki yazımdaki bilgileri tekrar etmek istemiyorum. İlgilenenler,
10 Mart tarihli yazımı okusun lütfen.
“Antakya’ya kaç gün ayıralım?” diye soran çok oluyor. Kaç gün ayırırsanız ayırın yetmez ama üç geceden az kalmayın. Bu arada çevre iller Adana, Mersin ve Gaziantep hep üç saatlik mesafeler içinde, malum dokuz günlük bayram tatili var. Uzun bir program yapmak isteyenlerin dikkatine.
Bir başka çok sorulan soru -çok geziyorum malum- bu gezilerimi turla yapıp yapmadığım yönünde. Kendim planlıyorum, deneyimlerimi de bu köşemde ve sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum.
“Antakya’nın sınırında savaş var, tehlikeli bir seyahat olur mu?”. Buna

Yazının Devamı

ALTIN HAFTA

14 Nisan 2019

Bir ‘Kara Delik’ fotoğrafı, aklımı başımdan aldı... Çarşamba günü bilim, dünya tarihine çok büyük bir iz bıraktı ve ilk defa Einstein’dan beri bir teori olan ‘Kara Delik’, kavram olmaktan çıktı ve 52 milyon yıl öncesine ait fotoğrafı çekildi. Bu ‘Kara Delik’, Güneş’ten 6.5 milyar kat daha büyük. Üstelik, bizim sistemimizde değil, Messier 87 adı verilen başka bir galaksinin merkezinde bulunuyor. İnanılmaz geliyor insana değil mi? Etrafındaki ışık, son yuttuğu maddenin saçtığı ışık. O sırada dünyamızda dinazorlar filan vardı düşünsenize... Bugün, fotoğraftaki o Kara Delik ne durumdadır? Şimdi 52 milyon yıl öncesinin fotoğrafı çekiliyorsa, “Zaman dediğin nedir?”, “Birileri de bizi gelecekten izliyor mudur?” filan diye düşündükçe, insanın kalbi daha hızlı çarpmaya başlıyor ve okyanusta bir kum tanesi kadar bile olmadığımız gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor... Düşünsenize ‘olay ufku’ denilen, bu Kara Delik’in ‘kara bölge’sinin yarı çapı 20 milyar kilometre, yani Pluto ve Güneş arasındaki mesafenin üç katından fazla. O bile evrende sadece minik bir nokta, anlayın bizim gezegenimizin hatta galaksimizin küçüklüğünü...

‘Hiç’ olabilmek
Einstein’ın bundan 114 sene evvel, matematiksel

Yazının Devamı

MEMLEKETE BAHAR GELİNCE...

11 Nisan 2019

Çocukluğumda “Ağustosun yarısı kış, yarısı yaz” derdi Egeliler... Tabii ben doğmadan önceki zamanlardan gelen bu söz, o dönemde de pek karşılık bulmaz, belki biraz ağustos sonu anneanneleri haklı çıkarırdı. Yine de o yıllarda küresel ısınmadan sebep, mevsimlerin şirazesi kaymamıştı. Artık, yazın en güzel günleri eylül ayında yaşanıyor. Eh, yaz sarkar da, bahar yerinde sayar mı?
23 Nisan’a kadar bahar pek nazlı davranıyor. “Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış” sözü, yerini nisan ayına bırakıyor. Ama 23 Nisan’da memlekete bahar geldi mi, insanın aklını başından alıyor. İrili ufaklı pek çok resmi tatil var bu sene nisan-mayıs-haziran döneminde... Muhakkak önceden planınızı yapın diye, işte küçük kaçamak rotaları size...

Konya: Tamam kabul, sıkça Konya ve çevresini yazılarıma taşıyarak torpil geçiyor olabilirim ama bir gidin, siz de bana hak vereceksiniz. Konya deyince, sadece Şeb-i Arus dönemi, Mevlana haftası gelmesin aklınıza... Konya ve çevresi, gerek tarihi, gerekse doğal güzellikleriyle, henüz hakettiği ölçüde, özellikle de yerli turisti yakalayabilmiş değil. Beyşehir Gölü üzerindeki gün batımının ‘Dünyanın En İyi Gün Batımı Manzaraları’ içinde yer aldığını ve o anı yakalamak için

Yazının Devamı

DANİMARKA'DA BOŞANMAK İSTEYENLERE ONLİNE KURS

7 Nisan 2019

Danimarka, 1 Nisan’da yeni bir yasa çıkarmış... 18 yaşından küçük, çocuklu ebeveynler boşanmaya kalkarsa, zorunlu kursa tabii tutulacakmış. Amaç, çocukları olası olumsuzluklara karşı hazırlamak. Online kurs, 30 dakika alınıyor ve periyodun tamamlanması üç ayı buluyormuş. Bu sayede, belki çiftler de boşanmaktan vazgeçer diye de düşünülmüş. Kursun temelinde, insanların evliyken göz ardı ettiği temel sorunlarla yüzleşmesi konu ediliyor. İşin ilginç yanı, bu kursu tamamlamayan çiftler boşanamıyor.
Danimarka’da geçtiğimiz yıl 15 bin boşanma davası açılmış. 5 milyon nüfusu olan küçük bir ülke için hiç de azımsanmayacak bir rakam... Bakalım, kursun boşanmak üzere olan aileler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Üstün becerili köpek
Çin’de klonlanan ilk polis köpeği göreve başladı. Polis teşkilatının yedi tane cinayetin çözülmesinde önemli payı olan, çok başarılı köpeği Huahuangma’nın derisinden klonlanan genç memur köpek Kunxun, insanlara çok kolay uyum sağlamış. Köpek şimdiden olağanüstü becerilere sahipmiş ve kendi yaş ve cinsindekilerden çok daha hızlı öğreniyormuş. Kısaca, çok yetenekli bir köpekten klonlanan Kumxun, üstün becerilere sahip olarak dünyaya gelmiş. Klonlama projesini

Yazının Devamı

‘BİZİ ÇALIŞMAK KURTARIR’

4 Nisan 2019

Dünya tarihinin en muhteşem yazarlarından Anton Cehov’un, ‘Vanya Dayı’ oyunundan bir replik... İçimden en çok tekrarladığım, kendime sıklıkla hatırlattığım bir hayat düsturu...
Ülkemizde, okul duvarlarına asılmalı bu söz... Sahiden dostlar, “Bizi çalışmak kurtarır”...
Bir seçimi daha geride bıraktık ve açıkçası artık bıktık. Hatta, seçim altı olduk . Her seçim yeni masraf kapısı, yine belirsizlik havası... Şimdi artık önümüze bakmak, şimdi artık daha çok çalışmak zamanı!
Seçim sonucunda ülke genelinde oluşan tablo, Türkiye mozaiğinin uzun zamandır solmuş renklerini yeniden ortaya koydu. Bu rengarenk bahar havası dağılmadan, ekonomiyi toparlamanın tam zamanı. Ekonomistler, pazartesi sabahı korkunç bir dolar tablosuyla karşılaşacağımızı ön görmüştü ama seçim sonuçlarındaki sürprizler, demokrasi soluğu oldu ve beklenenin tersine dolar ilk gün düştü. Demek ki, piyasalarda bir rahatlama bir güven ortamı oluştu.
Ne yazık ki çok geçmeden yine siyasetin tehlikeli sularında dolaşılmaya başlandı. Yapmayın! Bu ülkenin, sahiden daha çok belirsizliği, çekişmeyi, şüpheyi kaldıracak takati kalmadı. Bu seçimin kazananı Türkiye olmalı. Çıkan sonucu kabullenmeyenler, ekonomiye ağır bir darbe

Yazının Devamı

AGZIMIZIN TADINI BOZMADAN...

31 Mart 2019

Hepimiz için, uzun zamandır olmadığı kadar sakin bir pazar diliyorum. Gidelim güzel güzel oyumuzu verelim, sonra da bir süre siyasetin ‘s’sini dilimize getirmeyelim. Meseleyi, takım tutma haleti ruhuyesine girmeden, bunun sadece yol, su ve kanalizasyon gibi işlerle ilgili hizmet almak için yapılan bir seçim olduğunu unutmadan, iş verenin kendimiz, ‘halk’ olduğunu atlamadan; huzurumuzu da ağız tadını da, konu komşu, eş dost ahbapla arayı da bozmadan şu günü geçirelim. ‘Önümüzdeki maçlara’ bakmayı, haftaya bırakalım. Pazartesi uyandığımızda nasıl bir döviz-borsa-faiz üçlüsüyle karşılaşırız, nasıl bir ekonomik tablo çıkar karşımıza, şu güzel pazar gününde kafaya takmayalım. En azından bardağın dolu tarafından bakalım, bir süre birbirine çemkiren siyasilerin sesini duymadan, kavga, hakaret işitmeden ve keman yayı gibi gerilmiş nahoş yüzleri izlemeden biraz kafa dinleyebileceğimiz, dünyada neler olup bitiyor diye ilgilenebileceğimiz, abluka altına alınmamış günleri umut edelim... Memleket ahvali mi? “Yarın ola hayr’ola” demişler, şimdi çayı koyalım ve sonra bir uyuyup uyanalım...
DEV ARAŞTIRMA
Çocukların gelecek başarısı, mutluluğu ve yaşam gücü nasıl bir evde yaşadığına bağlı...

Yazının Devamı

HER ÜLKEYE BÖYLE BİR LİDER GEREK...

28 Mart 2019

Jacinda Ardern’den söz ediyorum.
Yeni Zelenda’da cuma namazı sırasında camiye düzenlenen ve
50 kişinin hayatını kaybettiği korkunç terör saldırısından sonra, liderliğiyle bir anda dünya gündemine oturan ve herkesin kalbini kazanan gencecik, muhteşem bir kadın o... Ne yazık ki bu vahşi katliamdan sonra ülkemizde tanındı Yeni Zelenda Başbakanı. Oysa çok önceden belliydi tam da her ülkenin ihtiyacı olan bir lider kişiliği olduğu... Hani “Bir kadın dünyayı değiştirir” denir ya, işte Ardern bu tarifin ete kemiği bürünmüş hali!
38 yaşındaki genç kadın, geçtiğimiz ağustosta, üç aylık bebeğiyle New York’taki Birleşmiş Milletler toplantısına katıldığında, benim gibi pek çok erkek egemen siyasetinden fenalık geçirenlerin, kalbini çalmıştı zaten. Kürsüde konuşma yaptığı sırada ya da katıldığı etkinlikler esnasında hayat arkadaşı olan TV sunucusu Clarke Gayford’un bebeğe bakması, pastanın kremasıydı. Hemen belirtelim, Birleşmiş Milletler organizasyonunda, eş protokolü olmadığı için bebek ve babasına ait ek masrafları kendileri karşılamışlardı. Ülkemizde de son günlerde ayrımcılık karşıtı tavrıyla kalplerde taht kuran bu şefkatli, kucaklayıcı, bir o kadar eşitlikçi ve yenilikçi muhteşem

Yazının Devamı

EĞİTİM VE SINAV SİSTEMİNDE DEGİŞİKLİKLER

24 Mart 2019

Mart bitiyor, havalar ısındı, çiçekler açtı, hatta üç gün önce ‘Mutluluk Günü’ bile kutlandı ama bu güzel bahar sevincine inat; etrafta agresif ergenler, asık suratlı ve beti benzi atmış gençlerin çoğaldığını görüyorsunuz değil mi? Yoook, Orhan Veli’nin tarifi gibi onları bu havalar mahvetmedi, bizim gençleri günden güne yaklaşan sınavlar delirtti.
Liseye Geçiş Sınavı (LGS) 1 Haziran’da yapılacak. Üniversiteye giriş sınavları ise iki aşama olarak 15-16 Haziran tarihlerinde olacak. Bu da demek oluyor ki, 14 yaş üzeri yaklaşık 5 milyon genç, bahar aylarının o kışkırtıcı, o koca koca insanların bile aklını başından alan avare havasına karşı koymaya çalışmakla verecek en zor sınavı. Üniversite çağındaki gençlerin yaşı nispeten belirli bir olgunlukta ve bilinçleri de dayanıklılıkları da daha yüksek. Ama şu ortaokulu daha bitirmemiş yeni yetme çocukların hali beni daha çok üzüyor. Biz her yıl iyileştirme beklerken, gittikçe daha zorluyor şartlar. Örneğin, geçtiğimiz seneye kadar sekizinci sınıfların girdiği LGS, nisan sonu olup, bitiyordu. Çocuklukla, gençlik arasında kalan bu en sancılı dönemi ‘daha ne kadar zorlaştırabiliriz’ diye düşünüyor birileri herhalde. 13-14 yaşındaki

Yazının Devamı