AH ESTER ABLA NE İŞLER AÇTIN BAŞIMIZA!

14 Şubat 2019

Bugün 14 Şubat... Sevgililer Günü... Çiçek ve pasta fiyatlarının üçe katlandığı, birbirini hiç tanımayan insanların güruhlar halinde bir arada yemek yemek için iki katı hesap ödediği, kalpli balonlar ve onu elinde tutan ayıcıkların her yanımızı istila ettiği bir gündeyiz. Sokaklarda bir süs, bir janjan, bir hareket ki yılbaşı kutlamak ‘tü kaka’ sayıldığından beri, caddeler böyle şenlik görmedi. Eh belli ki kutlama yapıp biraz eğlenmek, umut ve heyecanı yükseltmeye dair istek, insanoğlunun fıtratında var. Bir yılbaşı zevkimiz vardı ama bunun en eski Türk geleneği olduğunu bile anlatamadık gitti! Apayrı tarihleri olan Noel ile yeni yıl kutlamalarının farklı anlamlar taşıdığını bilmeyen zihni karalar yüzünden söndü gitti artık ülkemizde yılbaşı coşkusu.
Oysa hiç tanımadığın hatta tek bir ortak noktan dahi olmayan insanlarla topyekün kutlayabileceğin herhalde tek eğlencedir yılbaşı. Umut vadeder, insanı geleceğe yönelik motive eder, mutlu eder... Çok faydaları vardır yani... Turizme katkıları saymakla bitmez. Mevsimlerin döngüsünü, yaşamı, yeni başlangıçlara dair umutları kutsayan, herhangi bir dinle en ufak bir bağlantısı olmayan bu en keyifli günü ülkemizden silme gayretiyle

Yazının Devamı

GAPS DİYETİ

10 Şubat 2019

Sağlıklı beslenme ve sürekli yeni icatlarla kaşımıza çıkan diyetlerden fenalık geçiriyoruz hep birlikte... Zaten sebze ve et fiyatları fırlamış. Hoş, onlar da ne idüğü belirsiz ilaçlamalar, GDO’lu yemler ve tohumlar sebebiyle artık sağlığı çağrıştırmaz hale geldi. Benim büyük korkum ve komplo teorim o ki, yakında bize şu kuru köpek mamaları gibi bir ürün çıkarıp, yemek yemeyi tamamen hayatımızda söküp atmaya kalkacaklar! Karşıyım! Her tür radikal beslenme türüne, ağız tadımızı kaçıran, zihnimizi sürekli olumsuz sinyallerle dolduran ve her kötülüğün anası stresle bizi boğan, tüm uzmanlara karşıyım! Elbette bu demek değil ki, tüm gerçekleri görmezden gelip, kendimizi una şekere boğalım; sadece dengede kalalım.
Tam da bu noktada, şu anda, 40 günlük kürüme yeniden başladığım, tüm hastalıklarla mücadele eden, bağırsak duvarlarını yenileyerek vücudu resetleyen Gaps diyetime yeniden başladım. Gelen yoğun istek üzerine, detayları paylaşıyorum. Bu diyetten sonra, Avusturya’daki sağlıklı yaşam kliniği Vivamayr’e gittiğimde, doktorlar uzun zamandır bu kadar sorunsuz bir bünye görmediklerini söyleyip, beni kutlamışlardı. Oysa ki önceden benim de bir sürü besin töleransı sorunum vardı.

Yazının Devamı

OKUL ÇAĞINDA ÇOCUĞUN MU VAR DERDİN VAR...

7 Şubat 2019

Ülkeler değişse de ailelerin amacı, çocuklarını iyi bir okulla, iyi bir geleceğe hazırlamak. Dünyaya göre ülkemizin hali dumanlanıyor tabii...

Türkiye’de veliysen daha çok derdin var! Hele aylardan şubatsa, karalar bağlama vakti gelmiş demektir. Okul zamlarının kapıda olduğu, sınavların ayak seslerinin duyulmaya başladığı zamanlardayız şimdi. Enflasyon sebebiyle yüzde 30’u bulan özel okul zamları gelmeye başlamış bile, kulağıma çalındığına göre... Bu arada hemen belirteyim, dünyanın her yerinde çocuk okutan aileler, az ya da çok, benzer dertlerden muzdarip. Ekonomisi çok gelişmiş ülkelerde bile günden güne artan, özellikle de geleceğe dair işsizlik endişesi, aileleri, çocuklarını hayata bir adım önde başlatabilmek umuduyla, eğitime daha çok yatırım yapmaya mecbur bırakıyor.
Yurt dışında da aynı
Her ne kadar eğitim kalitesi açısından okullar arası fark ülkemizdeki kadar olmasa da, iyinin daha iyisini yakalamak için Avrupa ve Amerika’da da aileler kesenin ağzını açmış durumda. Özel ilkokul için bizim paramızla 200 bin civarı ödeyen İngiliz arkadaşım var mesela... Hatta bir başka arkadaşım, altı aylık bebeği için ünlü bir anaokulunun bekleme listesine yazıldı İngiltere’de.

Yazının Devamı

TİFLİS...

3 Şubat 2019

Turistik geziler için önümüzdeki yıllarda adını daha çok duyacağınıza emin olabilirsiniz Tiflis’in... İki sene evvel ziyaret edenler bile, kentin hızla yenilenen yüzünü şaşkınlıkla karşılıyor. Eskiye büyük sadakatle yapılan hummalı bir yenileme çalışması altında, bu açık hava müzesi görünümündeki şehir... Ana bölgelerdeki restorasyon tamamlanmış, kentin eski evleri, kimliğini kaybetmeden yeniden hayata karışmaya başlamış. Kura ırmağının iki yanında kurulu, henüz nüfusu 1.5 milyonu bulmamış olan ve 4’üncü yüzyıldan bu yana varlığını koruyan kent, Gürcistan’ın başkenti. Kimler gelmiş, kimler geçmiş Tiflis’ten... İran, Bizans, Arap, Selçuklu, Moğol ve Osmanlı başta olmak üzere, pek çok kültürün egemenliği altında gelişmiş, değişmiş... Kente en büyük izi Sovyetler bırakmış kuşkusuz. O görkemli binalar, saraylar ve tiyatrolar... Yakın tarihe kadar çok kanlı savaşlardan geçip, ikinci cumhuriyetle bugünkü Avrupa Birliği eşiğindeki, bağımsız çehresine bürünmüş.
Eski Kent tarafında gezerken Galata, Cumalıkızık ve Balat hissi yaşıyor insan. Hemen yanı başındaki Özgürlük Meydanı ve geniş Rustaveli Caddesi’ne çıkınca, Paris’teki ünlü Şanzelize’de sanıyorsunuz kendinizi. Tiflis’in parkları

Yazının Devamı

Tiflis ve doğal beslenme

31 Ocak 2019

Geçtiğimiz hafta ailece Tiflis’e gittik. Çevremizdekilerin çoğu seçimimizi pek anlamlı bulmamış olacak ki, iş seyahati filan sananlar çok oldu. Öyle ya, sömestir tatili için gidilecek onca yer varken, Tiflis de ne alakaydı şimdi! Oysa harikaydı Tiflis, başucumuzdaki bir hazine gibiydi. Lise öğrencisi kızım Ada, baharda yeniden gitmenin hayallerini kuruyor şimdiden... Fotoğraf aşığı eşim Tolga, zaten kendini kaybetti oralarda, boğazına düşkün bendeniz ise birkaç kilonun hatırına harika lezzetlerle buluştum bu arada.
Tarih, doğa, on numara... Vize yok, euro yok... Yeme-içme ülkemize göre çok ekonomik. Aile başı gecelik kahvaltı dahil, oda fiyatı 100 TL hem de tarihi merkezin göbeğinde mis gibi otelde konaklama... Hele kalabalık gidenler için daire tipi konaklamalar var ki çok şık döşeli olanları gecelik sekiz kişi 100 TL civarı.
Kaliteli beslenme şart!
Tiflis’e kısmetse, detaylı olarak pazar günü bu satırlarda yer vereceğim. “Kısmetse” diyorum çünkü ayağımın tozuyla hastahanede aldım soluğu. Yediğim-içtiğim bir şeyden mikrop almışım belli ki, eh benim gibi sokak yemeği müdavimlerinin ‘fıtratında var’ bu. Gerisi bildiğiniz şeyler, kısaca içim dışıma çıkmak suretiyle bir dip

Yazının Devamı

FELAKETE SÜRÜKLENMEDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ!

27 Ocak 2019

Felakete sürükleniyoruz, hem de hızla... Sadece şu geçtiğimiz hafta ülkemizde yaşananlara bakın, Antalya’da tufan, Marmaris’te 5 üzeri deprem ve İzmir’de sel... Biz, hortum denilen felaketi, Amerikan filmlerinden öğrenmiş çocuklarız, coğrafyamızda olmaz böyle şeyler. Oysa bugün, çocuklarımızın yaşamı için bir tehdit! Her lider, elindeki soğuk savaş silahlarını usulca yere bırakmalı ve dünyayı kurtarmak için birlik olmalı. Her ülke derhal önlemini almazsa, tek evimiz olan gezegenimiz elden gidecek! İşte o dakikadan sonra, kimin sınırı daha geniş, kim daha zengin, hangi ırk, hangi din, hangi dil galip, kim kime üstün gelmiş, zerre ehemmiyeti olmayacak! Çünkü bir türlü aramanızda payedemediğimiz hepi topu bir dünya var elimizde, onu da hızla tahrip etmekteyiz. Bir an evvel aklımızı başımıza devşirmezsek, bu noktadan sonrası tufan... Felakete sürüklenmeden önce son çıkıştayız!

Dur demek elimizde
Kendime iş edindim, III. Dünya Savaşı çıkacak bile olsa, ben önce dünya üzerinde sürdürülebilir bir yaşam için uyarı vermeye devam edeceğim. Bunu, ulaşabildiğim herkesin zihnine işleyene kadar, düzenli aralıklarla tekrar edeceğim. Sizden de bu uyarıları yaygınlaştırmak için yardım beklerim.

Yazının Devamı

Wabi-Sabi güzelliği

24 Ocak 2019

Çok genel anlamda ‘kusurlarıyla birlikte güzellik’ olan Japon felsefesi Wabi-Sabi, kadınların yüzdeki kusurlarını kapamayı amaçlayan kozmetikle buluşacak! Uzak Doğu’da bugün, bambaşka bir yüz yaratan makyaj modası hakim... Umarım, Wabi-Sabi yeniden moda olur.
En ünlü kozmetik firmalarından biri, Japonlar’ın kadim felsefesi Wabi-Sabi’den ilham alarak, yeni bir makyaj koleksiyonu hazırladığını açıklayınca, yüzlerce yıllık bu muhteşem Uzak Doğu öğretisi ve sanatı, 2019 moda sayfalarının gündemi olmaya başladı. Çok genel anlamda ‘kusurlarıyla birlikte güzellik’ olarak tanımlayabileceğim Wabi-Sabi, kadınların yüzdeki kusurlarını kapamayı amaçlayan kozmetikle nasıl buluşur, onu bilemem! Acaba, lekeleri kapamayan fondöten mi yapacaklar diye düşünmeye başladım. Bana kalırsa, sahiden ciltteki çiller, çizgiler ve ufak tefek lekelerin görünür olması, yüze derinlik katar.
Gelin görün ki, Wabi-Sabi gibi bir felsefenin çıktığı Uzak Doğu’da bugün, gencecik kadınlar, ‘Görevimiz Tehlike’ filmindekine benzer maskelerle, kendilerine annelerinin sokakta görse tanıyamayacağı bambaşka bir yüz yaratan garip bir makyaj modasına tutkunlar. Umarım, Wabi-Sabi yeniden benimsenir de doğal olan moda olur.

Yazının Devamı

YARIYIL TATİL REHBERİ

20 Ocak 2019

Yarıyıl tatili başladı, anne-babalar çocukları biraz dinlenecek diye mutlu ama bir yandan da “Eyvah, 15 gün nasıl oyalamalı?” diye hafiften paçalar tutuştu. İşte tam bu noktada, her sene olduğu gibi yine Berna, yardımınıza koştu. İşte size dolu dolu bir yarıyıl rehberi...
Şu bir gerçek ki sömestr boyunca İstanbul’da her zaman çocuklar için harika etkinlikler var ama ne yazık ki diğer şehirler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Seyahat imkanı olanlar yarı- yıl tatilinde İstanbul’a gelmeli. Diğer şehirlerde artık biraz harekete geçmeli. Hangi şehirde olursanız olun ve çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun, tatil boyunca onunla birlikte yaşına uygun bir oyuna, müzeye, filme veya şehrinizdeki tarihi bir bölge ya da yapıya gidin. Muhakkak birlikte bir kitap paylaşıp, üzerine konuşun. İşinizden izin alıp, bir gün boş boş sokakları arşınlayın. Emin olun, artık kendi başına program yaptığı günler geldiğinde, bu vakitleri çok özleyeceksiniz. Hepinize iyi tatiller dilerim.

Oyuncak Müzesi: Mutlaka ziyarete gelin. Sömestr boyunca pek çok atölye de bulunuyor, etkinliklere göre fiyat değişiyor, 35 TL civarı. Müzede; yaratıcılık, arkeoloji, yaratıcı drama ve masal, ressam robot, takı

Yazının Devamı