Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump olduğunda, “küresel dünyanın geleceğini öngören” en dikkat çekici başlıklardan birini Milliyet attı: 

“Gölge Başkan Elon Musk.” 

Bu ifade, ABD siyasetinde yalnızca Trump’ın değil, Musk gibi teknoloji devlerinin de belirleyici bir aktör olduğunu gösteriyor. 

Elon Musk’ın ABD siyaseti üzerindeki etkisi yalnızca Trump’a verdiği destekle sınırlı değil; aksine, şimdiden “Gölge Başkan” rolüne soyunmuş durumda. 

Trump’ın başkanlığı, birçoklarına göre popülizmin zaferi olarak görülse de bu zafer aynı zamanda Musk gibi küresel teknoloji liderlerinin etkisinin yükseldiği yeni bir dünya düzenini de temsil ediyor. 

Haberin Devamı

Dijital şirketlerin toplumsal algıyı yönlendirme yeteneği sayesinde kamuoyunu kazanma gücü, onları devlet benzeri otoritelere dönüştürüyor. 

Dünyanın yeni efendileri: Oyun şimdi başlıyor

Amazon, Meta, Google ve Apple gibi devlerin popülist söylemleri kullanarak halk desteği toplaması bu etkinin bir göstergesi. 

Örneğin, Elon Musk’ın Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde sağladığı Starlink iletişim altyapısı, teknoloji liderlerinin yalnızca ticari birer işletme olmaktan çıkarak, toplumsal krizlere yanıt verebilen bir tür küresel otoriteye dönüştüğünü gösteriyor. 

***

Bu dönüşüm, Musk’ın seçim sonuçlarını değerlendirirken paylaştığı “Oyun, set ve maç. Gelecek fantastik olacak” ve “Amerika inşaatçı bir ulustur, yakında inşa etmekte özgür olacaksınız” sözlerinde de saklı. 

Bütün bunlar Trump yönetiminin girişimciliğe ve yenilikçiliğe daha serbest bir yaklaşım sunacağına dair önemli ipuçları içeriyor. Musk geleneksel devletin yerine “dijital devlet” kurma amacı taşıyor mu bilmiyoruz. Ama Musk’ın sahibi olduğu şirketlerin uzaydan enerjiye, yapay zekadan dijital altyapıya kadar pek çok alanda devrim yaratması, ABD’nin uluslararası arenada teknolojik üstünlük ve güç kazanması demek. 

Bu durum, teknoloji liderlerinin küresel krizlerdeki rolünü devletlerle eşdeğer hale getirirken, dijitalleşmiş bir dünya düzenine geçişte etkilerinin arttığını da gösteriyor. 

***

Uzun süredir biliyoruz ki dünyanın yeni efendileri artık teknoloji şirketleri. 

Haberin Devamı

Dijitalleşme, bu şirketlerin halkın taleplerini yakından gözlemlemesini sağlıyor ve popülist söylemleri stratejik bir araç olarak kullanmalarına imkan tanıyor. 

Özellikle Facebook ve YouTube gibi platformların algoritmaları, toplumun eğilimlerini belirli yöne doğru besliyor; bireyleri dijital şirketlerin stratejilerine uygun şekilde yönlendiriyor. Bu da dijital şirketlerin yalnızca teknoloji üreten değil, aynı zamanda kamuoyunu şekillendiren bir tür “devlet” işlevi görmesine yol açıyor. 

***

Kısacası; Dijital şirketlerin geleneksel devlet fonksiyonlarını üstlenmesi, popülizm, medya ve siyaset üzerindeki etkileri, devletin değil, teknoloji liderlerinin söz sahibi olduğu bir geleceği işaret ediyor. Teknoloji devleri, hükümetin sosyal, askeri ve ekonomik sistemlerini etkin ve verimli bir modelle dönüştürerek devlet yapısını geleneksel sınırlarının ötesine taşıyabilir. Ancak bu durum mesela askeri stratejileri teknoloji devlerinin sunduğu dijital altyapılara bağlı hale getirebilir, demokratik hak ve özgürlükleri sınırlandırabilir… 

Haberin Devamı

Dijitalleşmenin bu denli etkili olması, yine de ABD gibi ülkelerde geleneksel devlet yapısının yerini kısmen teknoloji devlerinin alabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. 

Teknoloji liderlerinin yarattığı dijital dünya, küresel düzende demokrasiyi ve kamu yönetimini nasıl dönüştürecek bilmiyoruz. 

Şimdilik bildiğimiz, devletlerin otorite ve halk desteğini teknoloji devleriyle paylaşmak zorunda olduğu… 

Yani oyun yeni başlıyor ve kurallarını da teknoloji devleri belirliyor.