Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÖNCEKİ gün Alsancak Limanı’na lüks gemiden inen turistler, önce şaşırdılar.
“Where are we?” (Neredeyiz?) diye sordular.
Limandan Alsancak’a uzanan Kordonboyu’nun neresi olduğunu kestiremediler. Oysa tura çıkmadan önce inecekleri liman şehirlerini tek tek incelemiş, fotoğraflarına bakmışlardı. Ellerindeki İzmir fotoğrafına uymayan görüntü karşısında, kimi rüya gördüğünü, kimi kandırıldığını zannetti!
Adım attıkları şehir Venedik mi yoksa Venedik’e rakip olacak bilmedikleri bir yer miydi?
Caddenin karşısına ancak plastik bir botla geçebilirlerdi. Elbette onlar gondolu tercih ederdi (!)
Gemiden inip sadece mecburi istikamette yürüdüler. Çünkü kaldırımın kenarından akan nehiri geçme şansları yoktu. Karşı caddeye geçemeden, mecbur kaldıkları yolu yürüdüler, yürüdüler, yürüdüler...
Onlara anlatıldığı gibi Alsancak’ta lüks mağazaları aradı gözleri. Sulu ve sırılsıklam ilerlerken, “Kara göründü” dedi biri. Markaları okudular, tabelaları görebildiler. Ama ne yazık ki mağazaların içine giremediler.
O ünlü, ışıl ışıl mağazalar suların arasına gömülmüştü adeta.
“Neyse şanslıymışız” dedi çoğu. Çünkü gezdikleri yerlerin İzmir’in kalburüstü, gözde semti olduğunu duymuşlardı önceden.
“Ya ara sokaklar? Ya banliyöler?” sorular bitmek bilmedi, “Ya bu şehrin altyapısı hâlâ yarım yamalak mahalleleri?”
Lüks yüzen şehirden inen turistler bunları düşünürken biz ise başka şeyler konuşuyorduk o saatlerde.
Burası Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresi İzmir’di. Türkiye’nin en Avrupalı şehri. Burası turizmde, dünya şehri olmada iddialı bir kentti...
72 yılın en şiddetli yağmuru yağmıştı, 200 kişilik ekipler sokaklardaki suları birkaç saatte hızla boşaltmıştı. Mağduriyet korkulduğu gibi olmamıştı... İstanbul gibi facialar yaşanmamıştı Allah’tan!
“Allah’tan burası o turistlerin geldiği dünya şehirleri gibi yılın neredeyse 10 ayı yağmurlu değil” de dedik belki içimizden.
Çünkü...
İngiltere; neredeyse yılın 365 günü yağışlı...
Litvanya; adını yağmurdan almış, o derece!
Almanya; yağmursuz bulutsuz günün tutulmaz hesabı.
Hollanda; hep yağmur, hep yağmur!
Daha sayayım mı?
Neden oralarda her yağmurda nehire, göle dönmez; sokaklar, caddeler, evlerin zemin katları?
Neden oralarda daha şiddetli yağmurlar yağarken şehirler azgın derelere benzemez?
Neden?
Neden biz nasıl boşalttığımızı anlatırız 200 kişilik ekiplerle su basan sokakları, dükkanları, evleri, caddeleri, mağazaları?
Neden biz şiddetli bir yağmurda şehrin su basmadığıyla değil de basan suyu nasıl da çabuk boşalttığımızla övünürüz?
Neden?