Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Sonu ölümle biten her acı olayın ardından, hayat hikayeleri de gün yüzüne çıkar.
Van depreminin ardından da öyle oldu.
Yıkıntıların arasından çıkan cansız bedenlerin öyküleri dokundu taa derinlere.
Her yarım kalan hayatın, yarım kalan hikayeleri 7.2’den daha da yıktı.
Günlerdir herkes benzer, ortak acılar içinde.
Ama ya çaresizlik?
En acısı oydu...

Her gece ölmeye yatmak


Yıkıcı depremin ardından yaşanan büyük çaresizlik!
Sağlam binalarımız yoktu, o binalar yok olduktan sonra ise...
Barınacak yer yoktu...
Yiyecek yemek yoktu...
Battaniyemiz yoktu...
Sobamız yoktu...
En önemlisi insanlık da yok oldu...

Haberin Devamı

Simav, Marmara depremine üzülmüştü; bir gün geldi deprem Simav’ı da vurdu.
Van, Simav’a üzülmüştü; bir gün geldi deprem Van’ı vurdu.
Van’a üzülüyoruz ve o deprem kimbilir hangi gün kimi vuracak?
Marmara’da da barınacak yer yoktu, battaniye yoktu, yiyecek yoktu.
Simav’da da yoktu, Van’da da yok.

Bu topraklarda sarsıntılar hiç bitmeyecek.
Bunu biliyoruz.
Senaryosu yazılı kentler, bölgeler var. Tahmin edilen yıkıcı şiddetler var.
Bunun farkındayız.
Kaç binanın yıkılacağını, kaç ölü kaç yaralı olacağını tahmin edebiliyoruz.
Kandilli neredeyse tam isabet, deprem olduğu an kaç binanın yerle bir olacağını, ölü sayısının kaç olacağını, kaç yaralı bulunacağını tahmin etti.
Girin google’dan İzmir için deprem master planını bulun.
İzmir’in deprem senaryosunu okuyun.
Mal kaybı, can kaybı ne olur, tehlikenin boyutu nedir, ne gibi önlemler alınmalıdır bir bakın.

Tahminleri ne için yapıyoruz?
Bu kadar araştırmacı ne için çalışıyor, saç baş ağartıyor?
“6.5 büyüklüğünde bir deprem olunca... 70 bin bina yakılacak. 100 bin kişi ölecek” denen şehirler var.
Her kentin deprem senaryoları hazır.
Peki biz?
Ne yapıyoruz?
Sallanıp, yıkılmayı bekliyoruz.
Her gece ölmeye yatıyoruz.