Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Gijon’da çok katlı apartmanların silüeti arasında denize girenleri, sörf yapanları, sahilde koşanları seyretmek çok garip bir duygu... İnsana, “Ah İzmir! Biz de Kordonboyu’nda böyle sörf yapıp güneşlensek olmaz mı?” dedirtiyor

İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB)’un İspanya’nın Gijon kentine yaptığı turneye kaldığımız yerden, Carmina Burana Balesi’nin sahnelendiği akşamdan devam... Aşk-ı Memnu Operası’nın Jovellanos Tiyatrosu’nda 2 Eylül’deki temsilinde ayakta alkışlanan İZDOB sanatçıları 4-5 Eylül akşamları bu kez de üç saatlik Carl Orff’un “Carmina Burana Balesi” ile sahnedeydi.

Carmina Burana izdihamı
Jovellanos Tiyatrosu’nun önü akşam saatlerinde çoktan dolmuştu. Sırada bilet almak için bekleyenler, bilet tükendiği için dönenler... Carmina Burana, İspanya’nın Astrurias Bölgesi’ndeki Gijon kentinde tam bir izdiham yarattı. İspanyol Tulio Gagliardo Varas’ın yönettiği, Julian Moss’un sahneye koyduğu eserin koro şefliğini Ali Hoca üstleniyordu. Işık tasarımlarını Oktay Kanca’nın hazırladığı yapıtın dekor ve kostüm tasarımı ise Sevtaç Demirer’e aitti. Soprano soloyu Evren Kayacan, tenor soloyu Erdem Erdoğan, bariton soloyu da Gükhan Koç seslendirirken, başlıca rollerde Aslı Kaynarsu, Kıvanç Ekin, Burcu Olguner, Olcay Tunceli, Banu Dağcıoğlu, Özgür Tuncay ve Timur Varlıklı yer aldı. Temsil bittiğinde alkışlar dakikalarca bitmek bilmedi. İspanyol seyircinin o kadar yoğun ilgisini görmek, Türk sanatçıların ayakta alkışlandığını izlemek unutulmayacak bir keyifti. Ertesi gün Jovellones Tiyatrosu’nda Carmina bir kez daha sahnelendi. Yine aynu coşkuyla...

Denizde “gel-git”e dikkat!
Dönelim Gijon sokaklarına... İspanya’nın özerk bölgesi Asturias’ta okyanus kıyısında bulunan Gijon 250 bin nüfuslu bir şehir. Ama en önemlisi Atlantik’e sırtını dayamış bu kent, mutlu insanların şehri. Palmiyeleri, yüksek binalarının kıyıya sınır olması, limanı ve sakız sardunyalarıyla İzmir’i anımsatan tarafları da var. Pencerelerinden sakız sardunyaları sarkan Gijon’da insana en keyif veren, kentin ortasında denize girebilmek. Ancak burada da dikkat etmek gerek. Okyanus kıyısında olduğundan gözle görülür “gel-git”ler yaşanıyor. Eşyalarınızı denizden çıktıktan sonra denizde sahilde bulamazsanız şaşırmayın!
Kentin en ünlü plajı San Lorenzo’da, kıyı boyunca kenti çevreleyen çok katlı apartmanların silüeti arasında denize girenleri, sörf yapanları, sahilde koşanları seyretmek ise garip bir duygu... İnsana, “Ah İzmir! Biz de Kordonboyu’nda böyle sörf yapıp güneşlensek olmaz mı?” dedirtiyor. Zaten Gijonlular öyle rahat insanlar ki! Saat 14.30 ile 17.00 arası siesta... Akşam üzeri oldu mu, yaş ortalaması da yüksek olan şehir bir anda giyinmiş, süslenmiş ve meydanlardaki kafelerde yerini almış mutlu insanlarla doluyor. Meşhur içkileri Sidra’yı (elma şarabı) içme zamanı geliyor. Sidra’nın tadı çok özel olmasa da içme şekli ilginç...
Şişenin kapağını açtıktan sonra omuz hizasına kaldırıyorsunuz. Bardağını bel hizasında ayarlıyorsunuz. Omuz üstünden bel hizasındaki bardağı dolduruyorsunuz. Doldurduğunuz bardağı bir seferde içiyorsunuz. Neden böyle içildiğini sorduğunuzda gülen bir suratla şu yanıtı alıyorsunuz; “Bardağa rastlayamayacak hale gelince içmeyi bırakıyorsun...”

Akvaryum ve bisiklet yolları
Gijon’da İzmir’i anımsatanlardan ve “Ah keşke” dedirtenlerden biri de büyük Akvaryum Müzesi. İzmir’e de yapılması çok düşünülen akvaryum, farklı denizlerden 400 türden dört bin canlıya evsahipliği yapıyor. Tepenizden geçen köpek balıkları, şarkı söyleyen penguenler, rengarenk tropik balıklar arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Ve tıpkı Gijon gibi liman ve deniz şehri olan İzmir’e de böyle bir akvaryum yapılmasını diliyorsunuz... İzmir için “Neden olmasın?” dediklerimizden biri de bisiklet yolları... Belki de şimdiye kadar gördüğümüz en düzenli bisiklet yolları Gijon’daydı.
İzmirle arasında ufak benzerlikler bulunduğunu düşündüğümüz, minik İzmir anımsamaları yaşadığımız Gijon’la ilgili daha çok anlatacaklarım vardı ama İspanya büyük ve yerimiz az.

Haberin Devamı

Biz de Kordon’dan girebilsek

Biz de Kordon’dan girebilsek

Biz de Kordon’dan girebilsek

Biz de Kordon’dan girebilsek

İzmir’de de açılması düşünülen Akvaryum Müzesi, farklı denizlerden 400 türden dört bin canlıya evsahipliği yapıyor. Meşhur içkileri Sidra’nın tadı çok özel olmasa da içme şekli ilginç...

Haberin Devamı

Biz de Kordon’dan girebilsek

YARIN: Oviedo, Luanco ve Madrid...