TARAF olmamalıyız... Haber yazarken ne o tarafın ne bu tarafın sözcüsü olmalıyız. Bergama’da Yortanlı Barajı’nın su tutma sahasında kalan antik termal şifa merkezi Allianoi, kumla kapatılmaya başladığında, görüntülemek için gittiğimizde, belki de farkında olmadan sayıklıyordum da: “Taraf olmamalıyız. Taraf olmamalıyız...”
Haber için bilgi toplarken Allianoi Girişim Grubu Dönem Sözcüsü İffet Diler uzakta arabada parkta bekleyen köylüleri de işaret etti. “Tek taraflı konuşuyorsunuz diye bizi suçluyorlar. İsterseniz bir de köylüleri dinleyin” dedi. Köylülerin yanına gittik... Arabada oturuyorlardı. “Ne düşünüyorsunuz?” diye sorduğumuzda aldığım cevap karşısında yüz ifadem değişmesin, tarafsız olsun diye çok zorlandım.
“Bu taş-toprak bizim karnımızı doyurmuyor. Burası olsa ne olur olmasa ne olur. Bize su lazım” diye çıkışıyorlardı. Neye uğradığımı şaşırdım ve belli etmesem de, onlara kızarak, öfkelenerek İzmir’e doğru yola çıktım.
Aradan çok geçmeden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın açıklamaları gelmeye başladı. Kum dökme işleminin İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun geçen ay aldığı kararın ardından, raporlar doğrultusunda uygulanmaya başladığını anlatıyordu. Bakan Günay’ın “Anladığım kadarıyla Allianoi konusunda abartılı bir kamuoyu duyarlılığı geliştirildi. Atılan her adıma çevreden, yargıdan müdahale isteniyor. Allianoi konusundaki duyarlılığı paylaşıyorum. Nihayet defalarca ifade ettiğim gibi orada 15 yıl önce ihale edilmiş, yıllar önce yapısı gövdesi tamamlanmış bir baraj var. Çevre halkının su tutulması ihtiyacı var. O barajdan yararlanmak istiyor. Biz de kurul kararları doğrultusunda orada önlemler almaya çalışıyoruz” açıklaması acıydı.
Eğer bu ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı kamuoyu duyarlılığını abartılı buluyorsa, köylülerin “Taş-toprak karnımızı doyurmuyor. Burası olsa ne olur, olmasa ne olur?” sözlerine de üzülmemek lazım diye düşünüyorum. Yine hükümetin bazı bakanları tarafından Allianoi’ye destek veren Tarkan eleştirilirken, referandum için oyunun rengini açıklayan Sezen Aksu teşekkür gördü. Çifte standartın böylesi; böylesi bir anlayıştan beklenmez de kimden beklenir?... Oysa İzmirli Sezen Aksu duyarlılık gösterecekse Hasankeyf kadar Allianoi için de göstermeliydi.
Ve elbette İzmirli diğer sanatçılar da...
Neden İzmirli sivil toplum kuruluşlarından ve İzmirli sanatçılardan ses yok?
Bakan taraf olduktan sonra, gazeteci de olabilir, sivil toplum temsilcileri de...
Peki ya sanatçılar?