Doğada, kentte bir nefes alanı yaratmak

27 Mart 2018

İzmir Pasaport’ta, Austro-Türk Tütün Deposu zemin katında, 20 Mart-2 Haziran 2018 tarihleri arasında‘PORTİZMİR4 2017-2018 NEFES/BREATHE’, sergisi, kent insanına güzel mesajlar veriyor, düşündürüyor.

Tütün deposu, Avusturyalı mimarlar tarafından tasarlanmış ve 1950-51 yıllarında tamamlanmış bir bina.

Geçmişin önemli mekânları iken, bugün işlevini yitirmiş kentsel atıl alanlar, bugünü okumak, bugüne ait konuları, krizleri günümüz mimarlığının mücadele alanlarını çözmek ve bu alana ait farkındalık yaratmak için önemli kaynaklardır.

Bienaller, Trienaller sanat ve mimarlık ortamı için, iki ya da üç yıllık aralarla belli konuları birlikte düşünme ortamı, eleştirel bir mesafe içinde geriye ve ileriye bakma noktalarıdır diye tanımlanabilir.

PORTİZMİR Uluslararası Güncel Sanat Trienali, 2007 yılından bu yana üç kez düzenlenmiş.

Düzenleyen ,K2 Güncel Sanat Merkezi, İzmir’de 2003 yılından beri faaliyetlerini sürdüren, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu.

Bu yıl dördüncüsü yapılmakta olan proje, doğada ve kentte bir nefes alanı yaratmayı hedefliyor.

İnsanın doğa ile ilişkisini vurgulamak amacı ile PORTİZMİR4’te yer alacak projelerin takvimi belirlenirken ekinoks ve gündönümü tarihleri esas

Yazının Devamı

Taksilerimiz

20 Mart 2018

Bir tartışma konusu oldu, iş sokaklarda dövüşe kadar vardı. Uber mi, taksi mi? Soruya cevap vermek kolay değil.

Biraz etraflıca düşünmeye kalkarsanız dal budak sarar, laf lafı açar uzayıp gider. İş memleketi kurtarmaya kadar gider.

Şaka bir yana, tüm problemlerin altında başka problemler yatar. İşin aslı, medeniyetten uzaklaştıkça her şey bozulur.

***

Taksiciler kızmasın, İstanbul ve İzmir’de taksilerin çoğuna çeki düzen vermek gerekiyor.

Geçenlerde Alsancak’ta, durak taksiciler, beni Basmane’deki Aya Vukla Kilisesi’ne götüremediler. Ben de o geceki konsere gidemedim.

Birinci taksici “Benim kilise ile işim olmaz nereden bileyim” dedi. İkincisi, “Hiç duymadım, yerini bulamam” dedi.

Üçüncü taksi de cevap bile vermedi, başka yolcu aldı.

Yazının Devamı

Festivalde bir geceden

13 Mart 2018

Uluslararası İzmir Caz Festivali devam ediyor. Farklı ülkelerin caz yorumları ile renkli geceler yaşanıyor.
Biletler hızla tükeniyor, ilgi ile izlenen festival her yaştan izleyiciyi kendine çekiyor.
6 Mart akşamında, Varşova doğumlu genç piyanist (1982) Marcin Masecki’yi dinledik.
Kendine özgü stili ve eser seçimi ile etkileyici bir sahne performansı gösterdi.
Polonyalı müzisyenlerin sahne aldığı gecede, her yıl olduğu gibi bu yıl da Polonya Cumhuriyeti İstanbul Konsolosluğu ve İzmir Fahri konsolosluğu, festivalin partnerleri arasında olmayı sürdürüyor.
Piyanist Masecki, besteci ve girişimci aynı zamanda...
Beşinci klasik albümü olan, Chopin’in Noktürnlerinin yer aldığı bir albüm hazırlamakta şimdilerde...

Yazının Devamı

Nefes Alanları

6 Mart 2018

Kentin hızlı ve kaotik yapılaşmasında, nefes alanları oluşturmak üzerine projeler oluşturulup, uygulanmasına ihtiyacımız var.
Hafta sonları otoban çıkışında Urla, Çeşme hattına girerken hava ile beraber bizim de havamız değişiyor.
Tabiat ruhumuzu ve bedenimizi onarıyor. Kentteki, önüne geçilemez bina açlığı ve arsızlığı sonucunda, nerede nefes alacağız sorusu hepimizin kâbusu...
İşin vahim tarafı, Çeşme ve Urla da aynı kaderi paylaşacak gibi görünüyor.

Bazı ülkelerde, nefes alanları oluşturmak için projeler üretiliyor.
Mimarlar aynı zamanda, binaların ve kentlerin doktorlarıdır.

Yazının Devamı

Kültür, Sanat ve Medeniyet

27 Şubat 2018

Şubat biterken bahara merhaba... Havalar karışık, kâh kara kış kâh bahar, artık mevsimler de karaktersiz, güvenilmez.

Sanırım dünyada genel bir ahlak bozukluğu hâkim.

Güzelliklere dönelim yüzümüzü, politika işimiz değil diyelim.

Sanattan, kültürden, modadan söz edelim.

***

İzmir, Mart ayında canlanıyor.

Kentin en seçkin sanat kurumlarından İKSEV tarafından düzenlenen ”25. İzmir Avrupa Caz Festivali”, 3-22 Mart 2018 tarihlerinde, birbirinden değerli ve ilginç caz ustalarını bu yıl da İzmirlilerle buluşturuyor.

Bu yıl 12’ncisi gerçekleşecek olan “İzmir Uluslararası Kukla Günleri” dünyanın kuklalarını her yaştan seyirci ile tanıştırıyor, 1-18 Mart 2018 tarihlerinde...

Yazının Devamı

Kentlerin kaderini değiştiren binalar

6 Şubat 2018

Geçen hafta İstanbul’da Pera Müzesi’nde Mimar Louıs Khan sergisini gezmiş ve çok etkilenmiştim.
Müze duvarlarında binalarının görüntülerini izlerken, Khan’ın söylemleri de bir yandan resmigeçit yapıyordu.
Khan’ın dünyasının içindeydim adeta. Binaların cephesiyle başlayan gezim, iç mekânlarda devam ediyor, merdivenlerinden inip çıkan, kütüphanesinde okuyan bir insan oluyordum.
Gölge ve ışık konusundaki söz ve uygulamalarını hissetmek için, binaların etrafında dolaşıyordum adeta...
Diğer odada Khan’ın seyahatlerindeki eskizleri sergileniyordu.
Fotoğraf makinasına pek rağbet etmez, güzel resim yapar ve yanında taşıdığı karakalem, suluboya, pastel boya ile gördüklerinin resmini çizermiş.

Yazının Devamı

İstanbul’da bir hafta sonu

30 Ocak 2018

Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’daydım. Gezebildiğim kadar sergi, yürüyebildiğim kadar yol seyredebildiğim kadar manzara seyrettim. İyi şeflerin mutfaklarından, güzel restoranlardan güzel tadlar aldım.

Planımda öncelikle Pera Müzesi’nde mimar Louis Khan sergisi vardı. Yirminci yüzyılda mimarlık gündemini uzun yıllar belirleyecek isimlerden biridir Louis Khan...

Sergiyi, mimarın yaşamı, eserleri ve ilkeleri ile birlikte ayrı bir yazı konusu yapmak niyetindeyim.

***

İstanbul, tarafımızdan yağmalanmasına rağmen büyüleyiciliğini sürdürebiliyor. Galata civarında dolaşırken bir zamanların güzel binalarını zevkle seyrediyorum.

Karaköy semtinde Bankalar Caddesine doğru ilerleyip Salt Galata ’ya giriyorum, İstanbul’un son yıllarda birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapan sanat galerilerin başında geliyor.

Bu büyüleyici binayı Fransız asıllı mimar Alexandre Vallaury, Osmanlı bankası için tasarlamış. (Bank-ı Osman-ı Şahane)

İstanbul’un eşsiz binalarından olan bu yapı, neoklasik ve oryantalist mimari üslupların bir arada kullanılması ile özeldir.

Yazının Devamı

Yürüyen Köşk

23 Ocak 2018

Fazıl Say, her yıl beş kıtada verdiği yüzden fazla konser ile günümüzün en tanınmış klasik müzik sanatçılarından birisidir. Son yıllarda yorumcu kimliğinin yanı sıra, besteci kimliği ile de ön planda olmuştur.
İstanbul Senfonisi, Mezopotamya ve Universe Senfonileri, Haremde 1001 Gece Keman Konçertosu, Hazerfen Ney Konçertosu, Hayyam Klarinet Koncertosu, İpek Yolu ve Anadolu’nun Sessizliği piyano konçertoları, Water, Nirvana Yanıyor ve Gezi Park Üçlemesi, Overture 1914,Four Preludes, Symphonic Dances, Grand Bazaar gibi orkestra eserleri besteledi.
Nazım Oratoryosu, Metin Altıok Ağıtı, Sait Faik ve Hermias; gibi eserlerinde edebiyatı ve müziği bütünleştirerek kurguladı. ”İlk Şarkılar” ve “Yeni Şarkılar” projeleri genç yaşlarda kurgulayıp üzerinde yıllarca çalıştığı en çok satan albümleri arasındadır.

Sanatçının bir yorumcu olarak, Bach’tan Stravinski’ye Mozart’tan Ravel’e, Beethoven’dan Mussorgski’ye kadar pek çok farklı bestecinin eserlerini kaydettiği CD’ler 30’dan fazla ödül ile onurlandırdı.
15 Ocak 2018 akşamında İzmir’de, AASSM’deki resitalinde yine salonun her köşesi onu dinlemeye gelenler ile doluydu... Program: Erik Satie 3 Gnossieenne ile başladı Ludwig van

Yazının Devamı