Salı akşamı işten eve dönmüşüm, televizyon karşısında oturmaktayım. Birdenbire ne olduğunu uzun süre anlayamadığım bir gümbürtü koptu. Koptu derken, kopup bitmedi. Koptu ve devam etti. Gümbür gümbür bir ses, top atışı mıdır, çatıya iniş yapan jet uçağı mıdır, evet saçma ihtimaller ama insan gece vakti ev sarsılmaya başlayınca pek hayırlı bir şey getiremiyor aklına. Basbayağı pencereler zangırdıyor ve biz ülkece ürkütücü ihtimallere hiç yabancı değiliz.
En nihayet salim kafayla düşünüp tahmin yürütüyorum ki havai fişek sesleri bunlar. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlanmakta çünkü.
Öncelikle şunu belirtmek isterim, konunun kutlanmasından son derece mutlu olduğum Cumhuriyet Bayramı’yla hiçbir ilgisi yok. Hayatımızda sapla saman çoktandır birbirine girdiği için bunu belirtme ihtiyacı duyuyorum, çünkü sosyal medyada bunu dile getirmeye kalkışanlar Cumhuriyet düşmanı ilan ediliverdiler dün.
Hayır, konu Cumhuriyet değil, havai fişek. Düğünlerde atılınca “Aman Allah’ım ne görgüsüzlük”, Cumhuriyet Bayramı’nda atılınca “Göz kamaştıran renk cümbüşü” olmuyor, her iki koşulda da hayvanların ölümüne sebep oluyor.
Konunun tartışıldığı bir platformda “Nişan veya sünnet düğünü değil bu. Senede bir defa havai fişek atıldı diye martıların nesli tükenmez” görüşünün kabul gördüğüne şahit oldum. Eğlence için tek bir kuşun bile ölmesi vahim bir şey değilmiş gibi. İlla neslinin tükenmesi lazım öldürmeyi kesmemiz için demek. Bir şeye karşı çıkmamız için de onun “bizim gibi düşünmeyenlerin” icraatı olması. “Bizimkilere” her şey mubah.
Ben de yıllarca havai fişek gösterileri izlemeye gittim, 29 Ekim’leri Boğaz gören arkadaş evlerinde geçirdim. Ama o zaman bilmiyordum bu görkemli manzaraların nelere mal olduğunu. Şimdi gayet iyi biliyoruz ama. Bunu sayısız uzman defalarca dile getirdi, artık şüphe götürür tarafı yok. Biz ne olup bittiğini bildiğimiz halde korunaklı evlerimizde bu gürültüden ürküyoruz, sokaktaki hayvancıklar, özellikle kuşlar kalp krizi geçiriyorlar, yanıyorlar, ölüyorlar. Her patlamada havaya saçılan ve hepimizin sağlığını tehdit eden zararlı maddeleri saymıyorum bile ki aslında saymak lazım, belki bir kuş eksik bir kuş fazla fark etmez zanneden insanoğlu kendi hayatı söz konusu olduğunda ciddiye alır.
Bunu bile bile devam ettirmeyelim ne olur. Düğünde de sünnette de bayramda da havai fişek atmayalım. Tehlikeli bir şey bu, zararlı bi şey. Sizin gözünüzün önüne her patlayan renk bombasıyla birlikte yere düşen kuşlar gelmiyor mu? Ne hakkımız var biz kutlama yapacağız diye hayvanların canına kastetmeye?
Cumhuriyet’i en coşkulu şekilde kutlayalım gene, teknolojinin sunduğu bir o kadar görkemli seçenekler var, ama yeter artık, biz sevineceğiz diye kimseye
zarar vermeyelim.