Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kadınların giyiminin kuşamının herkesi ilgilendirmesi, durmadan bunun toplum değerleriyle, ülke gerçekleriyle, halkın hassasiyetleriyle, şununla bununla bağlantısının kurulması temelden karşı çıkılması gereken bir mesele. Kendi giysisini tayin etmenin herkes için son derece kişisel bir hak ve özgürlük olması bir yana, zaten objektif bir ölçüsü de yok konunun. Birisine dekolte fazla derin geliyor, öteki şortu ayıp buluyor, birinin omuzla derdi var, bir diğeri başın kapatılmasına karşı. Farkındaysanız hepsi sadece kadınlara dair rahatsızlıklar. Erkeklerin çıplaklığı, giyinikliği tamamen kendi paşa gönüllerini ilgilendiriyor, kadınlarınki kamuya mal olmuş bir mesele.

Haberin Devamı

Tam da bu yüzden, bir kadının giyimi konusunda fikir beyan edenin başka bir kadın olmasını anlayamıyorum. Misal son dönemde konuşmalara doymadığımız, Gülşen’in kendisine inanılmaz yakışan sahne kostümleri, evet 40 küsür yaşında sahip olduğu vücut, başarılı dansları, şovları, tavizsiz tavrı birdenbire aynı meslekten kadınların hedefine oturunca şaşkınlık içinde kalıyorum. Daha önce Işın Karaca “bir kız annesi olarak” konuya dahil olmuştu hatırlarsanız. “Belli normlar içinde bu ülkeye göre hareket etmelidir” gibi ucu bucağı belirsiz bir iddiası olmuştu. Şimdi Yeşim Salkım “Soyunmak mesaj olsaydı dünyanın en ünlü porno starına Oscar verirlerdi” gibi bir yerden konuya yaklaşmayı tercih etmiş. Tabii ki “Bu ülkenin sosyolojik yapısını daha fazla kurcalamasak mı?” gibi derin soruları da var. Seren Serengil’in bu yazısından ötürü Yeşim Salkım’ı kutlarken Gülşen’in dansıyla ilgili kullandığı ifadeleri burada aktaramayacağım, “sosyolojik yapımıza” gerçekten aykırı düşer. Bir yandan her ikisinin de satır aralarında Gülşen’in eski birtakım ilişkilerine dair imalar, aba altından gösterilen ahlakçı ‘kınama’ cümleleri mevcut. Gerçekten hayret verici. Ülke normları, sosyolojik yapılar ve bunlar konusunda birer bilirkişi olarak fikir beyan eden ünlü kadınlar. Bilmem söylememe gerek var mı, kendilerinin de büyük ihtimalle bu ülkede pek çok kişi için “normlara” uymayan yanları vardır. Sorarsak cevap alabileceğimizden hiç kuşkum yok. Ama soruyor muyuz? Hayır. Çünkü doğrusu tabii ki kimsenin bir başkasının hayatını bu anlamda sorgulamaya hakkının olmamasıdır. Birinin yaptığı şovda, giydiği kostümde, hele hele özel hayatında beğenmediğimiz bir şey olduğunda ilgilenmemek, başımızı başka yana çevirmek gibi bir seçenek de var, neden kullanmıyoruz?

Haberin Devamı

Tam bu sırada hiç beklemediğim yerden Umay Umay da yazar Zehra Çelenk’in tweet’ine Gülşen’in giyimi için “çok ucuz”, “gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?” sorusuna “her porno için evet” cevabını verince iyice umudum kırıldı açıkçası. Halihazırda son derece ‘erkek’ bir bakış açısı her alana hakimken, erkekler tarafından öldürülen kadınlar bile kısa etekleri, kırmızı rujları, gülüşleri, tavırları, ilişkileri üzerinden suçlu çıkarılabilirken bir de kadınların bu değirmene su taşımasına gerek var mı?