Gencecik bir kadın, 25 yaşında. Upuzun siyah saçları var, sürekli eli üstlerinde, belli ki çok memnun onlardan. Tişörtü kafasına geçirip saç gibi hayal ederek ayna karşısına geçtiği günlerin acısını çıkarıyor adeta. 2019 Trans Güzellik Kraliçesi seçilmiş, başında ışıltılı bir taç.

Didem Akay, altı ay önce Youtube kanalında Ozan Tanrıkulu’nun Sizlerin İyi ve Kasvetli Yorumları adlı programına konuk olmuş. Kraliçeliğini kutlamaya gelmiş sıcağı sıcağına. Ama halinde tavrında hiç öyle büyük bir coşku, gözlerinde ışıltı yok. Yere bakarak, kısık bir sesle konuşuyor, belli ki çekingen. Ya da kendisinden sırf varlığından ötürü nefret edenlerin olduğu bir dünyada çekingen olmak, fazla göze batmamak zorunda kalmış.

Haberin Devamı

Sorular geliyor seyircilerden. “Durumunu” ne zaman anladı, trans olmaya nasıl karar verdi, ailesi ne tepki verdi... En çok merak edilen bu, hâlâ hayatta olduğuna göre ailesi ne dedi... Bu konuda çok şanslı olduğunu söylüyor, çok açık görüşlü bir ailesi varmış. On üç yaşında kendisini keşfedip önce dayısından, sonra babasından dayak yediğini anlatıyor sonra. Bakkala bile göndermedikleri için altı kere Kocaeli’ndeki evlerinden kaçıp İstanbul’a geldiğini, sokaklarda kaldığını, trafik kazası geçirince ailesinin onu kabul ettiğini. Şimdi başta “Büyüyünce seni öldüreceğim” diyen erkek kardeşi ona abla diyormuş, babası ona alışmış, çok şanslı.

İkinci bir soru var sürekli tekrarlanan: Sihirli değneği olsa ne dilerdi? Büyük olasılıkla asıl soru trans olmamayı ister miydi? Hiç kendisine dair bir şey istemiyor Didem. Herkes özgür olsun, kimse kimseye karışmasın istiyor. Usulca ekliyor sonra: “Translar da özgür olsun”. İkinci dileği, terör olayları bitsin, şehitlerimiz olmasın. Üçüncüsü ise anneler ölümsüz olsun: “Ben ölene kadar annem de benimle yaşasın. Onun ölümüne dayanamam.”

En son yaptığı çılgınlık ev arkadaşı Azra’yı su dökerek uyandırmakmış. “Sekiz yaşındaki bir çocuk ruhuna sahip” diyor Azra onun için. 14-15 yaşında tanışmışlar, yoldaş olmuşlar birbirlerine.

“Hayatında unutamadığın bir anı var mı?” diye soru geliyor bir izleyiciden. Nasıl bir anısı olur genç bir insanın? Okulu kırmıştır yakalanmıştır belki, hoşlandığı çocuk elini tutmuştur ya da ne bileyim 18 yaş doğum gününde çok eğlenmiştir. “En yakın arkadaşımın gözümün önünde vurulması” diyor Didem. Unutamadığı anısı bu.

Haberin Devamı

Hande Kader ile 2015 Trans Onur Yürüyüşü’nde gaz yemelerinden söz ediyor sonra. 2016’da yakılarak öldürülen Hande. Peş peşe iki anı, iki öldürülmüş arkadaş.

Homofobik insanlara bir diyeceği var: “İlk baştan ön yargılarını kaldırmaları gerekiyor. Empatiyi deneseler, ‘Ben bunu yapıyorum ama bu insan neler çekti kim bilir hayatında’ deseler, trans cinayetleri de biter. Bizi anlamalarını isterim ama hiçbir zaman anlayamayacaklar. Adam zevk için trans kadını dövüyor. Yıllardır mücadele ediyoruz ama durduramayacağız. Bu böyle gider.”

Didem Akay, bütün acılarını, hüzünlerini, yarım yamalak gülüşlerini, parmaklarıyla taradığı güzel siyah saçlarını, pırıltılı tacını aldı ve bu hoyrat dünyadan ayrılmayı seçti dün. Kim bilir “Çok şanslıyım” derken nasıl sıkışmış, nefes alamaz hale gelmişti. Bu çocukların kısacık ömürlerine bu kadar acıyı sığdırmayı başaranlar bir gün utanır umarım.