Hasta ve mutsuz yapan meslekler

11 Aralık 2011

Bir ömür hızla akıp geçiyor, hele 30 yaşını geçmişseniz zaman adeta koşuyor. Zamanınızı nasıl değerlendirdiğizi bile gözden kaçırıyorsunuz. Yetişkin olduktan sonra başlayan çalışma hayatı, en verimli olduğunuz çağların neredeyse %33 ünü kapsar. Bazıları için bu oran %50 lere kadar çıkmaktadır. Hayatta bu kadar büyük bir yer işgal eden çalışma alanı, bireyin kişiliğine, değerlerine ve ruhuna hitab etmiyorsa mutsuzluk ve hastalık getirir. Kişinin yaptığı işten memnun olmaması hastalıklara karşı direncini düşürür, anksiyete seviyesini yükseltir, depresyona yol açar ve yaşam tadını kaçırır.

Kendisi için en doğru işi bulmayı başarmış insanlar, işlerini severler, işleriyle eğlenirler, yaratıcılıklarını kullanır ve hayat doyumlarını arttırırlar.

Bazı insanlar sosyal ilişkiler için, bazıları para için, bazıları da yaratmak için çalışırlar. Toplumuzda ağırlıklı olarak meslek seçimleri günün mesleğine göre, aile işine göre ya da parasına göre seçilmektedir. Çok az kişi kendi hayalindeki işi ya da kişiliğine, ruhuna uygun tatmin edici işi yapmaktadır.

Şimdi size sorsam '' siz işinizden ne kadar mutlusunuz, dünyaya bir daha gelseniz yine aynı işi mi yaparsınız ?'' diye, çoğunluk ''

Yazının Devamı

Zayıflamak aç kalmak değildir

8 Aralık 2011

Zayıflamak isteyen pek çok kişi, işkence gibi diyetler yapması gerektiğine daha sonrada formunu korumak için de hep aç yaşamaları gerektiğine inanır. Bunun sonucunda da ya tehlikeli, kısa sürede sonuç verecek zayıflama yöntemlerine baş vurur ya da aç kalma korkusuyla vaz geçer.

Eğer siz de zayıf olmayı aç kalmakla eş değer görüyorsanız size iyi bir haberim var YANILIYORSUNUZ. Size bu konuyla ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.

Yıllar önce yeni tanıştığım, oldukça kilolu bir aile tarafından yemeğe davet edilmiştim. Yemek masasının donanımını gördüğümde ailede kilonun genetik bir yaşam tarzı olduğunu hemen anladım. Neredeyse günün üç öğününü bir arada bulmak mükündü. Yemek başladığında herkese ekmek sepeti dolaştırılırken ben '' es'' geçildim. Şaşkınlık içindeydim, niye bana kimse ekmek vermek istemiyordu. Tam o sırada birisi, yüzünde bana muhteşem bir jest yapma gülücüğüyle iki tane grisini uzattı. '' Bunları senin için aldım, seversin diye'' dedi ve arkasından diyet cola veya diyet ayran isteyip istemediğimi sordu. Anlaşılan sofra daha çok benim içindeğil, kendileri için hazırlanmıştı, benim içinde her türlü diyet alternatif sağlanmıştı.

Onlara göre zayıf (

Yazının Devamı

Affedememenin beden üzerindeki etkisi

6 Aralık 2011

Yapılan bilimsel araştırmalarda affetmenin, kişinin fiziksel bedeni üzerinde çok belirgin rahatlamalar sağladığı açıkça gözlemlenmiştir. Birisine veya bir olaya duyduğunuz kızgınlığı, öfkeyi, o kişiyi affetmediğiniz sürece, içinizde kor bir ateş gibi taşırsınız. Sanmayın ki karşı tarafı yakarsınız, sadece kendi kendinizi yakarsınız. Çünkü öfkenin de kızgınlığın da kaynağı sizsinizdir. Kaynak kendi içinde kavrulur durur. Sanmayın ki affettiğinizde karşı tarafı yüceltip, ona hediye verirsiniz. Sadece kendinizi öffekeden arındırır, özgürleştirirsiniz. Karşı tarafın, sizin onu affettiğini bilmesine bile gerek yok, kendi içinizde kendiniz için affetmeniz yeter.

Affedememenin, kızgın olmanın beden üzerindeki fiziksel tepkimeleri ;

Miğde ağrısı, sırt ağrısı, uykusuzluk,

Kortizol hormonu seviyesini arttırarak bağışıklık sistemini zayıflatması, kilo alımını desteklemesi,

Şeker hastalığı, yüksek tansiyon hastalığı.

Pisikolojik baskının artmasıyla, kalp basıncının da artması ve beraberinde pek çok hastalık riskini getirdiği bilimsel olarak deneylerle kanıtlanmıştır.

Artık bütün bilim adamlarından da sık sık duyuyorsunuz, olumsuz düşünce ve duyguların bedenlerimizdeki

Yazının Devamı

Günde 10 dakikanızı ayırarak ayda 10 kilo verin!

1 Aralık 2011

Hep o halini kurduğunuz ideal bedene kavuşmak için günde sadece 10 dakikanızı ayırmanız yeterli. Hemen deneyin, bir an önce güzelliğinize kavuşun.

Peki siz böyle bir başlık gördüğünüzde ya da duyduğunuz da buna inanıyor musunuz? Gerçekten de mucizevi formullerle uzun yıllar içinde aldığınız o kilolardan bir anda kurtulabileceğinize inanıyor musunuz? Bu yazının başlığını gördüğünüzde neden okumak için tıkladınız? Benim bu iddia ile neler saçmalıyor olduğumu mu merak ettiniz, yoksa gerçekten de işe yarar bir formul olabileceğini mi merak ettiniz?

Hayır böyle bir şey yok , kim nederse desin, sağlıklı olarak hiç bir ilaçta, otta, diyette...de yok. Bunların hepsi reklam kokan sözler. Ancak sağlıksız bir formulle olacak işler bunlar. Hızlı bir şekilde kilo vermeniz bir kandırmacadan başka bir şey değildir. Verseniz bile çok sağlıksızdır. Çok kısa bir sürede fazlasıyla alırsınız . Defalarca denediğiniz bu kandırmaca yöntemlerle bir gün gelir boşu boşuna kendinize '' YAPAMAYACAĞIM'' '' BAŞARISIZIM'' damgasını vurursunuz.

Şunu hiç bir zaman aklınızdan çıkarmayın, zayıflayarak sağlığınıza ve güzelliğinize kavuşamazsınız. Sağlıklı ve güzel olarak zayıflayabilirsiniz. Bu bir

Yazının Devamı

Dikkat depresyona çeyrek var!

27 Kasım 2011

Bugün çok sayıda insan depresyon, hatta kronik depresyon sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Kendinizi gerçekten depresyonun içinde bulduğunuzda, ondan kurtulmak çok zordur. Kendinizi öyle umutsuz hissedersiniz ki, herhangi bir şey yapmak çok zor gelir. Profesyonel destekleri bile rededersiniz.

Ani, şok bir durum geçirerek depresyona girilmesi dışındaki depresyonlar, zaman içinde yavaş yavaş oluşur ve ufak tefek rahatsızlıklarla sinyaller verir. Bu sinyalleri farkederseniz depresyondan önce son çıkış olan '' depresyona çeyrek var ! '' sapağından döner kendinizi toparlarsınız. Bu sinyallerden bazıları; hareketsizlik, vücutta beliren küçük rahatsızlıklar, tatlıya karşı artan ilgi, sabah yataktan isteksiz kalkmak, günün çoğunu mutsuz geçirmek yeni bir şey yapmaya ya da denemeye karşı kapalı olmak, sık sık olumsuz konuşmalar yapmak ... gibi, günlük yaşam kalitesini düşüren durumlardır.

Zihinde sık sık olumsuz düşüncelerin dolaşması, şüphe, suçluluk, bastırılmış öfke, korku gibi duyguların vücuda fazla akması kişiyi mutsuzluğa sürükler. Bu süreci siz başlatırsınız ve siz böyle düşünmeye, böyle hissetmeye devam ettikçe akış otomatiğe bağlanır. Yani kumandayı bilinçaltına

Yazının Devamı

BİLİNÇALTINIZ KİLO VERMEK İSTİYOR MU TEST EDİN

24 Kasım 2011

Uzun süredir kilo problemine sahipseniz ve mazeretleri geçip bir türlü zayıflama programına başlayamıyorsanız,

Ya da zayıflama programına başlayor ancak en ufak bir engele takıldığınızda hemen demorilize olup vazgeçiyorsanız bilinçaltınız GERÇEKTEN KİLO VERMEK İSTEMİYOR olabilir.

Hiç düşündünüz mü neden kilo verip, forma girmek istiyorsunuz? Bunu başarmak için GÜÇLÜ sizi MOTİVE eden bir sebebiniz var mı? Mutlaka kilo vermek size pek çok avantaj getirecektir ancak sizi kamçılayan ya da düşündüğünüzde deli gibi heyecanlandıran bir sebebiniz var mı?

Bazılarınız '' Saçma, ben gerçekten de kilo vermek istiyorum, güçlü beni motive eden sebeplerim de var ama olmuyor'' diyebilir. Haklısınız, siz kilo vermek isteyebilirsiniz ama bilinçaltınız vermek istemiyor olabilir. Bu yüzden başlasanız bile hep yoldan geri dönersiniz.

Şimdi'' ben gerçekten kilo vermek istiyorum'' diyenlerin kendilerini doğrulamaları için küçük bir test yapalım. ( lütfen bu egzersizi iş yerinde yapmayın :)

Ayağa kalkın, tek ayağınızın üzernde durun ve '' benim adım .....'' diyerek bağırın. Bunu yaparken, sesinizin tonuna, duruştaki dengenize, sesinizin boğazınızdan mı, göğsünüzden mi geldiğine dikkat edin.

Yazının Devamı

Gençlik iksiri bulundu

23 Kasım 2011

Eskiden masallarda, filmlerde gördüğümüz sihirli gençlik ve güzellik iksirleri neredeyse gerçek olacak. Bu iksirlerden bir bardak içeceğiz: “Hoooop!” Pamuk Prensesteki cadı gibi, bir anda genç ve güzel bir kraliçeye dönüşeceğiz. Ne güzel olurdu değil mi? Hiç kimsenin böyle bir iksire kolay-kolay hayır diyeceğini sanmıyorum. Her halde böyle bir ürün bulunabilseydi, tarihteki en büyük satış rekorlarını kırardı.

Günümüzde, kelime anlamı yaşlılığa karşı aktif tedbir alma olan, anti aging ürünlerine bu kadar çok rağbet varken, piyasaya “iyi-kötü” binlerce ürünün sürülmesi çok normal. Ne de olsa, asırlardan beri herkes genç kalmak ve güzelleşmek istiyor. Anti aging, insanlık tarihinin her döneminde, genç kalmanın sırlarıyla çarelerini oluşturan unsurların, önemli bir araştırma alanı olmuştur. Pek çok farklı yöntemler bulunup-geliştirilerek denenmiştir. Örneğin: M.Ö. 50’li yıllarda, Antik Mısır’ın son Helenistik Kraliçesi Cleopatra, genç kalmak için anlında üçüncü gözünün üstünde, her zaman güçlü bir mıknatıs taşımış, yattığı yatağının altına mıknatıslar döşetmiştir. Günümüzde ise, etkili masajlar, iğne tedavileri, ışın terapileri ve ameliyatlar gibi tıbbı zeminli yöntemlerden

Yazının Devamı

Kabız yapan düşünceler

21 Kasım 2011

Kabızlık toplumumuzda oldukça yaygın bir sindirim sorunudur. Sürekli kulaktan kulağa tavsiyeler yayılır. Şu otu iç, bu hapı al, şunla bunu karıştır yemeklerden önce iç...vs gibi doğru yanlış pek çok sistem geliştirilmiştir. Yeni bir taktik denediğinizde başta işe yarasa da bir kaç hafta sonra yaramamaya başlar ve yeni bir formül peşinde koşarsınız. Hatta yıllarca kabızlığını sabah akşam konu etmiş insanlar vardır. O kadar rahatsızdır ki durumdan bütün hayatını etkilemeye başlamıştır. Yeme-içme düzeni, gezme düzeni gibi pek çok şey kabızlığa göre ayarlanmaktadır. Bu kişler çok haklıdır, gerçekten de insanın yediklerini sindirememesi ve gereksiz maddeleri dışarı atamaması sıkıntı veren bir durumdur. Ancak bütün gün kabızlıktan konuşmak, kabızlığa odaklanmaktır. Soruna odaklanarak çözüm bulamazsınız, ancak sorunu daha da büyütürsünüz. Çünkü odaklandığınız şeyi beslersiniz.

Değişik bir yol izlemek adına bir de zihindeki, hangi düşünce ve duyguların kabızlık olarak kendini bedende gösterdiğine bakmak ister misiniz? Eğer size uyuyorsa ilaçları, otları denemek yerine bu duygu ve düşünceleri değiştirmeyi denersiniz ve farklı bir sonuç alabilirsiniz.( Ya da hepsini bir arada

Yazının Devamı